Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9496 E. 2024/7021 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat miktarlarının hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, dosya kapsamına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ve ilk derece ile bölge adliye mahkemesi karar gerekçelerine göre, usul ve hukuka uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1403 E., 2023/1378 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 17. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/538 E., 2021/270 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkeğin başvurusunun esastan reddine, kadının başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy 2. Aile Mahkemesi'nin 2013/669 Esas- 2014/444 Karar sayılı kararı ile erkeğin açtığı boşanma davasının reddine karar verildiğini, kararın 19.11.2015 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşmeden itibaren 3 yıl içinde tarafların bir araya gelmediklerini, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini iddia ederek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince ortak hayatın yeniden kurulamaması sebebi ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, ölümle tehdit ettiğini, sürekli alkol aldığını, kendisinin de boşanmak istediğini iddia ederek, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların Bakırköy 2. Aile Mahkemesinin 2013/669 Esas 2014/444 Karar sayılı dosyasında görülen boşanma davasının reddine karar verildiği, bu kararın 19.11.2015 tarihinde kesinleştiği, dinlenen tanık beyanlarına göre tarafların bu tarihten sonra bir araya gelmedikleri, kararın kesinleşmesinden itibaren yasada belirlenen 3 yıllık süre içerisinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı, bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılmasının gerektiği boşanmaya sebep olan olaylarda dinlenen tanık beyanları ve toplanan deliller dikkate alındığında, davacı erkeğin alkol kullanma alışkanlığı ve kadına yönelik psikolojik şiddet içeren (tanık A. T.in beyanlarında geçen "sen anlamazsın, sen bilmezsin" şeklindeki küçümseyici sözler, tanık ...'un beyanlarında geçen; davacının alkol aldığı zaman davalıya hakaret edip aşağılayıcı sözler sarf ettiği ve bağırdığına ilişkin beyanlar dikkate alınarak) davranışlarının etkili olduğu, bu nedenle boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olan tarafın davacı erkek olduğu gerekçesi ile ortak hayatın yeniden kurulamaması sebebi ile tarafların boşanmalarına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın için 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının önceki boşanma davasında dilekçesinde belirttiği iddialardan bahsetmediğini ve boşanmak istemediğini söylediğini, kadının 2012 yılında müvekkili hakkında şikayetçi olduğu Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/109233 Soruşturma dosyasındaki ifadesinde erkeğe tartışma sırasında "sen erkek misin" diye hitap ettiğini açıkça söylediğini, iddianame örneğini dilekçeye eklediklerini, kadının çalıştığını belirterek, kusur belirlemesi, kabul edilen nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kabul edilen tazminat ve nafaka miktarlarının düşük olduğunu, davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları, lehe vekâlet ücretine hükmedilmemesi ve nafakalara her yıl TÜFE oranında artış yapılmaması yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadın yararına kabul edilen maddî-manevî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının hakkaniyet gereğince az olduğu, ayrıca davalı cevap dilekçesinde, maddî ve manevî tazminata faiz işletilmesini talep etmesine rağmen, bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin doğru görülmediği gerekçesi ile davalı kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının bunlara ilişkin kısımlarının kaldırılmasına, kadın için aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kadın için boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, davalının sair istinaf taleplerinin reddine, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, kabul edilen nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları, lehe vekâlet ücretine hükmedilmemesi ve nafakalara her yıl TÜFE oranında artış yapılmaması yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî-manevî tazminatın, tedbir ve yoksulluk nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kabul edilen tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, davalı lehine vekâlet ücretine ve nafakaya her yıl TÜFE oranında artış yapılmamasının usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ya yükletilmesine,

Aşağıdaki yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.