Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9500 E. 2024/5904 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, velayet, nafaka ve tazminat konuları.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı deliller ve gerekçelerin hukuka uygun olduğu, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1654 E., 2023/1998 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Konya 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/4 E., 2023/14 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun sair istinaf sebepleri incelenmeksizin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü alt bendi uyarınca re'sen kaldırılmasına ve Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılamada, davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2010 yılı mayıs ayında evlendiklerini, 2017 doğumlu ortak bir çocuklarının bulunduğunu, davalının başka kadınlarla müvekkilini aldatması, yalan beyanlarda bulunması, müvekkiline şiddet uygulaması tehdit ve hakaret etmesi, nedeniyle tarafların 21.08.2019 tarihinde fiilen ayrıldıklarını beyanla müvekkili için çekilmez hale gelen evlilikte tarafların tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, velâyetin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine 1.250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmolunması talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarını kabul etmediğini, davacının ailesinin tüm olumlu yaklaşımlarına rağmen hor gördüklerini, aşağıladıklarını, davacının ailesinin sözüne bakarak aile yaşantısını çekilmez hale getirdiğini, evlendikten sonra sürekli Konya'da yaşamak istediğini belirterek huzursuzluk çıkardığını, davacıyı kesinlikle aldatmadığını, davacının en ufak tartışmada boşanacağını dile getirip hakaretler savurduğunu, davalının ailesini küçük gördüğünü, 20.11.2018 tarihinden önce Konya 5. Aile Mahkemesinin 2018/861 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını ancak Konya'ya gelmeyi kabul etmesi üzerine barıştıklarını, davacı ile evliliğini sürdürmek için İstanbul'daki kurulu düzenini bırakıp gelmek zorunda kaldığını, en son 8 Ağustos 2019 tarihi itibari ile davacının evi terk ettiğini, tüm bu sebeplerden dolayı davacının davasının reddine karar verilmesine, boşanmanın gerçekleşmesi halinde velâyetin tarafına verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 10.02.2022 tarihli kararı ile davalı erkeğin bu dönemde herhangi bir işte çalışmadığı, kadının kişisel ihtiyaçlarını karşılamadığı, ihtiyaçların kadının ailesi tarafından karşılandığı, davalı erkeğin kadının ailesinin ortak eve gelmesini istemediği, "benim evime gelmeyin, görüşmek istemiyorum" dediği, kadına "sen çalışmıyorsun, hiçbir işe yaramıyorsun, ben sana bakıyorum" diyerek hakaret ettiği, "kimse beni çocuğumdan ayıramaz, kan çıkar, seni de aileni de öldürürüm, evinizi yakarım, vururum" diyerek tehdit ettiği, kadının ailesine "ne biçim insansınız, kanı bozuklar, sen kendin çocuk doğuramadın mı?" şeklinde hakaret ettiği, son ayrılıktan sonra çocuğu İstanbul'a götüreceğini söyleyip davacı kadına vermek istemediği, çocuğu kaçırmakla tehdit ettiği, HTS kayıtlarına göre birden fazla kadınla görüşmek suretiyle güven sarsıcı davranışta bulunduğu ve kusurlu olduğu, dosyada dinlenen davalı erkeğin tanık anlatımlarına göre, davacı kadının kayın valide ve davalının erkek kardeşi geldiğinde evde yaşanan tartışma sırasında kayın valideye "benim ve kardeşimi b.kunu ye, köpek" şeklinde hakaret ettiği, neden geldiniz diyerek surat astığı, defolun gidin diyerek evden kovduğu ve kusurlu olduğu, taraflar arasında evlilik birliğini yürütmeye imkan vermeyecek şeklide geçimsizlik bulunduğu, evliliğin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin ağır kusurlu, davacı kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle açılan davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk için 250,00 TL, karar tarihinden itibaren 450,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın için 300,00 TL, karar tarihinden itibaren 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, kadın için yasal faiziyle birlikte 18.000,00 TL maddî ve 17.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, taraflarca kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince hükmün eksik inceleme nedeniyle kaldırılmasına karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin bu dönemde herhangi bir işte çalışmadığı, kadının kişisel ihtiyaçlarını karşılamadığı, ihtiyaçların kadının ailesi tarafından karşılandığı, davalı erkeğin kadının ailesinin ortak eve gelmesini istemediği, "benim evime gelmeyin, görüşmek istemiyorum" dediği, kadına "sen çalışmıyorsun, hiçbir işe yaramıyorsun, ben sana bakıyorum" diyerek hakaret ettiği, "kimse beni çocuğumdan ayıramaz, kan çıkar, seni de aileni de öldürürüm, evinizi yakarım, vururum" diyerek tehdit ettiği, kadının ailesine "ne biçim insansınız, kanı bozuklar, sen kendin çocuk doğuramadın mı?" şeklinde hakaret ettiği, son ayrılıktan sonra çocuğu İstanbul'a götüreceğini söyleyip davacı kadına vermek istemediği, çocuğu kaçırmakla tehdit ettiği ve kusurlu olduğu, dosyada dinlenen davalı erkeğin tanık anlatımlarına göre, davacı kadının kayın valide ve davalının erkek kardeşi geldiğinde evde yaşanan tartışma sırasında kayın valideye "benim ve kardeşimi b.kunu ye, köpek" şeklinde hakaret ettiği, neden geldiniz diyerek surat astığı, defolun gidin diyerek evden kovduğu ve kusurlu olduğu, taraflar arasında evlilik birliğini yürütmeye imkan vermeyecek şeklide geçimsizlik bulunduğu, evliliğin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin ağır kusurlu, davacı kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle açılan davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık 250,00 TL, karar tarihinden itibaren aylık 850,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın için aylık 300,00 TL, karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, kadın için yasal faiziyle birlikte 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının kabulü, kusur, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları, velâyet düzenlemesi ve kişisel ilişki noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 331 inci ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.