Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9516 E. 2024/5905 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, maddi ve manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1822 E., 2023/2541 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Amasya Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/506 E., 2023/259 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle;kadının, müvekkiline olan ilgisini yitirdiğini, sürekli telefonla konuştuğunu, son olarak ise müvekkilinin yaklaşık bir hafta önce tarladan geldiğinde evde annesi ve kardeşinin yemek yediğini gördüğünü, annesine eşini sorduğunu, annesinin ise telefonla konuştuğunu söylediğini, müvekkilinin bunun üzerine eşinin yanına gidip kiminle kanuştuğunu sorduğunda ise birden bire ağlamaya başlayarak telefondaki kişiye müvekkilinden bahisle "beni dövüyor, bana eziyet ediyor " diye bağırmaya başladığını, müvekkilinin eşini sakinleştirmeye çalışmak istemişse de başaramadığını, kolluk kuvvetleri davalıyı da alıp evden çıkarken kadının önceden hazırladığı valizini de alıp çıktığını, kolluk görevlisinin evden çıkarken telefonla konuşarak "kızını aldım,kızın bende" dediğini, annesinin evine gittiğini ve hiç irtibata geçmediğini, kadının Ağrı'lı olup, o yörede adet olması nedeniyle kadın için 30.000,00 TL başlık parası verdiğini, kadın ve ailesinin sırf düğün takıları ve başlık parası almak için evlendikten yaklaşık 1-2 yıl sonra bu tür iftiralarla ayrılmayı huy galine getirdiğini, davalının son zamanlarda eşiyle aynı yatakta dahi uyumadığını, aylardır saatlerce telefonla konuştu kişiyi müvekkiline söylemediğini, müvekkiline karşı olan yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, işleyecek yasal faizi ile birlikte 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli alkol ve uyuşturucu madde kullanıp eve gece saat 02:00 den önce gelmediğini, eve her geldiğinde müvekkiline fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, teyzesinin kızı olan ... ile ilişkisi olduğunu, bu ilişkiyi müvekkilinin gözleri önünde yaşadığını, şiddet uyguladığında annesinin seyirci kaldığını hatta kışkırttığını, kardeşinin dahi müvekkilini köle olarak gördüğünü ve müvekkiline karşı hakaret ve küfürlerde bulunduğunu, 2020 yılı ocak aylarında hamile iken erkeğin şiddet uyguladığını ve düşük yaptığını, annesi ve kardeşi ile telefonda konuşurken bir anda karşı yanın hışımla eve geldiğini, annesine ve kardeşine müvekkilinin nerede olduğunu sorduğunu, ...'nin müvekkilinin sabahtan beri telefonda konuştuğunu söylemesi üzerine müvekkilinin bulunduğu odaya girer girmez çeşitli iğrenç küfür ve tehditler ile müvekkilini tekme tokat dövmeye başladığını, tokatın etkisi ile telefon açık bir şekilde düştüğünü ve o şekilde açık kalmaya devam ettiğini, hiçbir zaman ilgi göstermediğini, hiçbir zaman sevmediğini, sürekli köle gibi davrandığını, yatağa dahi almadığını, döverek onu ilişkiye zorladığını, zorla anal yoldan defalarca ilişkiye girdiğini belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 2.000,00 TL tedbir- yoksulluk nafakasına, kadın için 200.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, telefonda annesi ile konuşan eşine sinkaf içerikli küfürler ettiği, sıklıkla telefonla uğraşması nedeniyle kadının telefon kullanmasına müdahil olduğu, kadının, 3. kişilerin yanında eşine "siktir git" diyerek küfür ettiği, "eşek misin?, pislik" diyerek hakaret ettiği, 3. kişilerin dikkatini çekecek sıklıkta telefonla ilgilendiği, eşine soğuk davrandığı, küstükleri zaman eşi ile yatmadığı, eşine ilgi göstermediği, bu itibarla eşlerin özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı, 3. kişilerin yanında "sen bana karışma.." diyerek eşini terslediği belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda kadının erkeğe nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakasına ve tazminat ile yoksulluk nafakasının reddine, erkek yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin kabul edilen davası ve fer'îleri yoksulluk nafakasının ve tazminatların reddi ile tedbir nafakası miktarı ve erkek yararına hükmedilen tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı- davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.