Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9519 E. 2024/5908 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmışsa kusurun kimde olduğu, boşanmaya karar verilirse fer'i sonuçlarının ne olacağı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki delillerin değerlendirilmesinde ve hukuk kurallarının uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, istinaf mahkemesinin boşanmaya ve fer'i sonuçlarına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2916 E., 2023/1662 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Gaziantep 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/410 E., 2022/592 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eşin madde bağımlısı olduğunu, kazandığı paranın çocuğunu maddeye verdiğini, evine bakmadığını, çocuğuyla ilgilenmediğini, madde bağımlısı olduğundan evde bazen halüsinasyonlar gördüğünü, tarafların yaklaşık olarak 2 yıl davalının ailesi ile yaşadıklarını, daha sonra kiralık ev bulup orada yaşamaya başladıklarını, tarafların yaklaşık bir yıl bu evde yaşadıklarını, davalı bu evdeyken haftanın 4-5 günü davacıyı türlü bahanelerle babasının evine gönderdiğini, davalı maddeyi kullanmak için böyle bir şey yaptığını, davalı ilk evliliğinden olan 5 yaşındaki çocuğunu büyükannesine götürürken davalıdan olan çocuğunu da birlikte götürdüğünü, davacının onların çocukla ilgilenmediğini götürmemesine karşı olduğunu söylemesine rağmen götürdüğünü, aynı gün tarafların ortak çocuğuna araba çarptığını, bu durumun davacıya söylenmediğini, davacının bu durumu başkasından öğrendiğini ve hastaneye gittiğini, hastanede davalının "ne işin var burada çocuğun bir şeyi yok, hafif sıyrık var" diyerek davacıyı hastanede tekme tokat dövdüğünü, bu olaydan sonra davacı annesinin yanına gittiğini, çocuğunu da yanında götürdüğünü ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir/iştirak nafakasına, kadın için aylık 800,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı eşin sürekli memnuniyetsizliği, kendisiyle sürekli aksileşmesi, evlilik hayatını başkalarının evlilik hayatlarıyla kıyas etmesi ve bundan tatmin olamama durumunun sebep olduğunu, davalının hayatında bir kez olsun madde kullanmadığını, tarafların her ay maaş gününde birlikte gidip maaşı çektiğini, birlikte evin bütün ihtiyaçlarını aldıklarını, davacı eşinin müdahaleleri yüzünden babası ile uzun bir süreç hiç görüşmediğini, davacının ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, davacının bu duruma sessiz kaldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının haftanın 4-5 günü davacıyı ve ortak çocuğu ailesine bıraktığı, davacının annesinin kızının ikinci evliliği olması nedeniyle durumun komşuların tarafından yanlış anlaşıldığını söylediği, son olayda babanın ortak çocuğu babaannesine götürdüğü, çocuğun oradayken trafik kazası geçirdiği, davalının ve ailesinin çocuğu Deva Hastanesine götürdüğü, kazayı öğrenen davacının tanık olan teyzesi ... ile hastaneye geldiği, bu sırada davalı ve ailesinin çocuğun tedavisini yaptırıp dışarı çıktıkları, davacının çocuğu kucağına aldığı, davalının davacıyı ve çocuğu araçla eve bırakmak istediği, kadının, erkeğin annesinin olduğu arabaya binmek istemeyip hakaret edince, erkeğin sinirlenip davacıya vurduğu, erkeğin annesinin davacıya hakaret ettiği, kadının teyzesinin de erkeğin annesine karşılık verdiği, bunun üzerine erkeğin tekme salladığı, orada bulunanların tarafları ayırdığı, kadının taksiyle gitmeyi kabul etmemesi üzerine teyzesi ve çocuk ile oradan ayrıldığı, bu tarihten sonra bir araya gelmedikleri, halen ayrı yaşadıkları belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü ve fer'îleri yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı erkek vekili istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü ve fer'îleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ve fer'îleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 331 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.