Logo

2. Hukuk Dairesi2023/951 E. 2023/6441 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı eşin, davacının rızası olmadan ortak aile konutunu ipotek ettirmesi sebebiyle davacı tarafından açılan ipoteğin kaldırılması davasında, taşınmazın aile konutu olup olmadığı ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinde satışın durdurulup durdurulamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aile konutu olduğu ve davalı eşin ipotek tesis ederken davacının rızasını almadığı gözetilerek, yerel mahkemenin ipoteğin kaldırılması ve icra takibindeki satışın durdurulması yönündeki kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/749 E., 2022/1597 K.

...

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/1169 E., 2019/476 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Şirket vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eşin, davacının rızası ve izni olmadan ortak aile konutunu davalı şirket lehine ipotek ettirdiğini, bu durumdan satış ilanı ile haberdar olunduğunu bildirerek, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, Bursa 7. İcra Müdürlüğü'nün 2016/5043 Talimat numaralı dosyasında taşınmazın satışının teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle: ipotek tesis edildiği anda davacı eşin rızasının olduğunu, ipoteğin borçlusunun davalı ...'ya icra dosyasında tebligat çıkartıldığını, tebligatın davacı eşe 27.10.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, tebliğ mazbatasında imzası olduğunu, ipotekten haberdar olduğunu bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ipotek tesisine ilişkin işlemden önce taşınmazın tapu kütüğünde "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığı, buna göre, davalı şirketin ipoteğe ilişkin kazanımı iyiniyetli olması halinde korunacağı, davacı tarafın, davalı şirketin kötüniyetli olduğunu gösteren bir delil sunamadığını, lehine ipotek tesis edilen davalı şirketin kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığını, tapuya güven ilkesini esas alan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 1023 üncü maddesi koşulları işlem tarafı olan davalı şirket lehine gerçekleştiği, toplanan delillerden, dava konusu taşınmazın aile konutu olmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın kabulü koşullarının oluştuğunu belirterek hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehlerine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı ile aile konutu olan dava konusu taşınmazın, davacı kadın eşin rızası olmaksızın davalı erkek eş tarafından borcuna karşılık olarak diğer davalı şirket lehine ipotek tesis ettirildiği, olayların akışı karşısında davacının dava açmakta haklı olduğu, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek nedeniyle başlatılan icra dosyasındaki satışın durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, ... nolu bağımsız bölümde davalı ... adına tapuya kayıtlı, konut vasıflı taşınmazın tapu kaydı üzerine 06.11.2009 tarih ve 14627 yevmiye numarası ile ... Yapı Malzemeleri San. ve Tic. A.Ş. lehine 150.000,00TL'lik borcuna karşılık olarak konulmuş olan ipoteğin kaldırılmasına, Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün 2016/13487 Esas sayılı icra dosyasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi dosyası ve Bursa 7. İcra Müdürlüğünün 2016/5043 Talimat nolu icra dosyasındaki, dava konusu taşınmazın satışının durdurulmasına karar kesinleşinceye kadar tedbiren satışın durdurularak uygulanmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Şirket vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Şirket vekili temyiz dilekçesinde özetle, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığını, müvekkili şirketin iyi niyetli olduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, satışın durdurulmasına karar verilmesinin de usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının hükmün tamamı yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, aile konutu nedeniyle ipoteğin kaldırılması davası olup, uyuşmazlık taşınmazların aile konutu vasfında olup olmadığı, davacı tarafın taşınmaza ipotek konulması sırasında rızasının alınıp alınmadığı, eldeki davada ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde satışın durdurulmasına karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 2 nci, 6 ncı, 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü maddesi, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı şirket vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...