"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1166 E., 2023/2480 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Denizli 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/561 E., 2022/60 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin evliliğin ilk yıllarından itibaren çalışmadığını, hiç bir gelirinin olmadığını ancak müvekkilini tütün tarlalarında yevmiye karşı çalıştırdığını ve müvekkilinin parasına zorla el koyduğunu, müvekkiline hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, çocuklar ile birlikte müvekkilini evden kovduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annelerine verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesi dilekçesinde özetle; davacı kadının dava dilekçesindeki iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, o kişi ile ortak ikametgahı bastıklarını ve müvekkilini darp ettiklerini iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocukların her bir yararına 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına ve 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olduğu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin evlilik birliği içerisinde çalışmadığı, eşinin kazancına el koyduğu, eşine şiddet uyguladığı, yaşanan son hadisede davacı kadının asker uğurlaması nedeniyle baba evine gittiğini, tekrar dönmek istediğinde davalı erkeğin eşine ve eşinin ağabeyine küfür ederek ortak haneye almadığı, kadının ise ... isimli şahısla birliktelik yaşayarak evlilik birliği yükümlülüklerinden olan sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde eşine ekonomik, fiziksel şiddet uygulayıp hakaret eden erkeğin hafif; sadakat yükümlülüğünü ihlal eden ve kardeşinin eşini darp etmesine göz yuman kadının ağır kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadın ağır kusurlu olduğundan hakkında tazminat ve yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı, ortak çocuklar Hüseyin ve Umutcan'ın fiili ayrılıktan bu yana baba ile birlikte yaşadıkları, baba ile birlikte yaşamak istediklerini beyan ettikleri, küçük Sevil'in ise yaşı gereği anne ilgi, şefkat ve bakımına muhtaç olduğu gözetilerek, çocukların velâyetlerinin düzenlenmesine karar verildiği, velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine, erkek eş yararına 12.000,00 TL maddî ve 12.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuklardan Hüseyin ve Umutcan'ın velâyetlerinin babaya verilmesine çocuklar ile anne arasında çapraz kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk Sevil'in velâyetinin de anneye verilmesine, Sevil ile babası arasında çapraz kişisel ilişki tesisine baba yanında kalan çocukları Hüseyin ve Umutcan için her biri yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının anneden alınarak babaya verilmesine, anne yanında kalan Sevil için ise aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın babadan alınarak anneye verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü, kusur tespiti, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, erkek yararına hükmedilen tazminatlar ile ortak çocuklardan Umutcan ve Hüseyin’in velâyetinin babaya bırakılması yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, kusur tespiti, tazminatların miktarı, ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarı ile ortak çocuk Sevil’in velâyetinin anneye bırakılması yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, tazminatların kabulü, velâyet, yoksulluk nafakasının reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, velâyeti verilen çocuklara hükmedilen nafaka miktarı, ortak çocuk Sevil'in velâyeti, kusur belirlemesi, kabul edilen tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, her iki boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle kadına yüklenen "sadakatsizlik" vakıasının, "güven sarsıcı davranış" niteliğinde olduğunun ve bu hale göre de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının yine de ağır; erkek eşin ise az kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.