Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9544 E. 2024/7521 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin evlilik birliği içindeki yükümlülüklerini yerine getirmemesi, eşine kötü davranışlarda bulunması ve ortak hayatı temelinden sarsan davranışlarından dolayı tam kusurlu olduğu, davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindeki bu davranışlar nedeniyle manevi tazminata hak kazandığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1636 E., 2023/2578 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Burdur Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/210 E., 2022/197 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının hiçbir zaman sorumluluklarını yerine getirmediğini, evlilik boyunca müvekkili aşağılayıp hor gördüğünü, küçük düşüren tavırlar sergileyip müvekkiline saygı duymadığını, tarafların ayrı yaşadıklarını,belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata 900,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki hususların gerçek dışı olduğunu, davacının davasının reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin evlilik birliği içerisinde eşin ve ortak çocuğun ihtiyaçlarına duyarsız kaldığı, ortak yaşamı haklı bir gerekçe bulunmaksızın ortak evi terk ederek sonlandırdığı, ayrıca bu süre içerisinde bakım ve gözetim yükümlülüğünü ihlal ettiği, bununla birlikte evlilik birliği içerisinde kontrolsüz harcama ve ekonomik hareketlerinin bulunduğu, davalının tam kusurlu olduğugerekçesi ile davacının davasının kısmen kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 800,00 TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, 20.000,00 TL maddî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili hükmün; kusur belirlemesi ve manevî tazminat talebinin reddi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili, hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin tespit edilen kusurlarının yanında erkeğin kavgacı ve geçimsiz kişiliğe sahip olup evlilik birliği içinde sürekli kavga çıkardığı, kadına yönelik aşağılayıcı ve küçümseyici davrandığı, kadına para vermeyerek maddi yönden destek olmadığı anlaşılmakla; mahkemece tespit edilen kusurlara açıklanan kusurlarının da eklenmek suretiyle erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, erkeğin belirlenen kusurlu davranışları, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden kadın lehine manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile davalı erkeğin tüm istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadının kusur belirlemesi ile manevî tazminata ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne ilgili bendin kaldırılmasına 20.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; davanın kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.