Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9543 E. 2024/6187 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakasına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği ve miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin bir aykırılık bulunmadığı, hukuka uygun olduğu gözetilerek davalı-davacı erkek vekilinin temyiz başvurusunun reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1549 E., 2023/2582 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Alanya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/133 E., 2021/740 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı dava cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin evine, kadına ve çocuğuna ilgisiz davranmaya başladığını, kadını beğenmemeye başladığını, küçük düşürücü davranışlarda bulunduğunu, kadına hakaret ettiğini, bazen eve gelmediğini, kadını ... isimli kadınla aldattığını iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının aşırı kıskanç olduğunu, erkeğe karşı küçük düşürücü hareket ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin ... isimli kişi ile ilişkisinin olduğu bu haliyle sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, kadına atfı kabil kusurun ispatlanamadığı gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 850,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, beklenen ve mevcut menfaatleri zedelendiğinden ve kişilik hakları ihlal edildiğinden kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadın yararına hükmolunan tazminatların miktarı, iştirak nafakasının miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı talepleri, kusur değerlendirmesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, karşı davanın reddi ve asıl davanın kabulü, aleyhine tazminat ve iştirak nafakasına hükmedilmesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre tarafların istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, karşı davanın reddi ve asıl davanın kabulü, aleyhine tazminat ve iştirak nafakasına hükmedilmesi yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulünün doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata ile iştirak nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 182 inci maddesi, 327 inci ve 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.