Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9546 E. 2024/1122 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında ortak velayet talebi ve kişisel ilişki süresinin yeniden düzenlenmesi talebine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı annenin velayet görevini kötüye kullandığına dair delil bulunmaması, çocuğun annesiyle kurulu bir düzeninin olması, yaş itibariyle anne bakımına muhtaç olması ve tarafların ortak velayet konusunda uzlaşı sağlayamamaları gözetilerek, ortak velayet talebinin reddine ve mevcut kişisel ilişki düzeninin çocuğun üstün yararına uygun olduğu gerekçesiyle Yargıtay'ın direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2102 E., 2023/2177 K.

DAVA TARİHİ : 20.09.2021

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/2053 E., 2023/570 K.

Taraflar arasındaki velâyetin ortak velâyete çevrilmesi olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişki davasına yönelik temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (13) üncü alt bendinde velâyetin değiştirilmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı olarak düzenlenmiştir. Aynı Kanunla 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. Davacı vekilinin velâyetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine yönelik temyiz dilekçesi yönünden; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile Muhammed Mirza adında 4 yaşında ortak bir çocuğunun bulunduğunu ve boşanma davasının Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2020/6762 Esas, 2021/664 Karar numaralı kararıyla 27.01.2021 tarihinde sonuçlandığını, Yargıtay ilamı uyarınca ortak çocuk Muhammed Mirza ile arasında kişisel ilişki kurulduğunu, davalının ortak çocuğunu kendisine göstermediğini, çocuğunu ancak icra yoluyla görebildiğini ve çocuğu ile telefonda bile görüşmesine izin vermediğini belirterek davalının velâyet hakkını kötüye kullanması sebebiyle ortak çocuk için ortak velâyet kurulmasını, mahkememiz aksi kanaatte ise çocuğun fiziksel ve ruhsal ihtiyaçları, üstün yararı gözetilerek kişisel ilişkinin geliştirilerek, her haftasonu Cumartesi sabah saat 10.00'dan, pazar akşam saat 18.00'a kadar olacak şekilde değiştirilmesini, 5 hafta sonu bulunan aylarda ise 5.hafta sonu Cumartesi günü saat 10.00'dan Pazar günü akşam saat 18.00'a kadar yatılı ilişki kararı verilmesini, salı ve perşembe günleri saat 19.00 ile 20.00 arası telefon veyahut internet uygulamaları üzerinden görüntülü konuşma eklenmesini, sömestr (yarıyıl) tatiline ilave olarak 1.dönem ara (Kasım ayı) tatil ve 2.dönem ara (Nisan ayında) tatilin 1.günü saat 10.00'dan 7. günü saat 18.00'a kadar eklenmesini, 31 Aralık günü sabah saat 10.00'dan ertesi gün saat 18.00'a kadar, milli bayramlarda sabah saat 10.00'dan akşam saat 18.00'a kadar, okulda ve hastanede ziyaret ve bilgi edinme hakkının eklenmesini ve davalı tarafın yargılama giderleri ile harçlarına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ortak çocuğu görüş günlerinde aldığında çocuğun genel davranışlarının değiştiğini, davacının ortak çocuğa gerekli özeni göstermediğini, çocuğa telefonda silahla ve yaşı itibari ile uygun olmayan oyunlar oynattığını, çocuğa siyasi uygun olmayan bir takım hareketler öğrettiğini, davacıyla görüşen çocuğun uyku düzeninde ciddi anlamda bozulmaların olduğunu, davacının çocuğu yatılı olarak kalmaya zorladığını ve ortak çocuğun bundan olumsuz etkilendiğini, yatılı kalmalarının sonunda çocuğun davacıya gitmek istemediğini hatta telefonla dahi görüşmeyi reddettiğini, müvekkilinin ve ailesinin davacıya ortak çocukla kişisel ilişki hususunda yardımcı olduklarını, lakin davacının bu iyi niyeti suistimal ederek birçok kez olur olmadık zamanlarda müvekkilinin kapısına dayanarak olay çıkardığını, atmış olduğu mesajları ile müvekkilini ve ailesini taciz ettiğini, hakaret edip tehditlerde bulunduğunu, bu sebeple bir çok kez uzaklaştırıldığını, aynı zamanda konut dokunulmazlığını ihlalden 7 ay hapis cezası da aldığını, davacının tutarsız davranışları neticesinde müvekkili ile davacı arasında husumet ortaya çıktığını, bu nedenle ortak çocuğun ancak icra kanalı ile tesliminin mümkün hale geldiğini, davacının alkol ve uyuşturucu bağımlısı bir birey olduğunu ve tam anlamıyla tedavisinin tamamlanamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 22.11.2022 tarihli ve 2022/2691 Esas, 2022/2207 Karar sayılı kararı ile; tarafların boşandıkları, ortak çocuk ...'un velâyetinin anneye verildiği, baba ile kişisel ilişki tesis edildiği, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 27.01.2021 tarih ve 2020/6762 esas 2021/664 karar sayılı ilamı ile baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin düzeltilerek boşanma ilamının 26.04.2021 tarihinde kesinleştiği, dosya kapsamı, tanık anlatımları, aldırılan sosyal inceleme raporunda yapılan tespit ve değerlendirmeler birlikte değerlendirildiğinde; davalının velâyet görevini gereği gibi yerine getiremediği hususunun ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilince, Bölge Adliye Mahkemesince karar yerinde velâyet değişikliğini gerektirir bir durumun ispatlanmadığından bahisle dava reddedilmişse de kişisel ilişkinin genişletilmesi yönündeki talebin hiç değerlendirilmediği aynı şekilde ortak velâyet hususunun da karar yerinde tartışılmadığı bu itibarla kararın gerekçesiz olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasına ve Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların boşandıkları, ortak çocuk ...'un velâyetinin anneye verildiği, baba ile kişisel ilişki tesis edildiği, Yargıtay ilamı ile baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin düzeltilerek onandığı, boşanma ilamının 26.04.2021 tarihinde kesinleştiği, dosya kapsamı, tanık anlatımları, aldırılan sosyal inceleme raporunda yapılan tespit ve değerlendirmeler dikkate alınarak davacının ortak velâyet talebinin reddine, ortak çocuğun beyanı ve sosyal inceleme raporu nazara alınarak çocuğun üstün yararı, psikolojik sağlığı ve gelişimi açısından küçük ile baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ile ortak çocuk ile baba arasında her ayın birinci ve üçüncü Cumartesi günü saat 10.00 'da başlayıp, Pazar günü saat 18.00'de sona erecek şekilde, her yılın 1 Temmuz saat 10.00'da başlayıp 30 Temmuz saat 18.00'de sona erecek şekilde, her yıl okulların yarıyıl tatilinin ilk haftası Cuma günü saat 18.00'de başlayıp sonraki hafta Cuma günü saat 18.00'de sona erecek şekilde, her yıl okulların Kasım ayındaki ara tatillerinin ilk Cumartesi günü saat 10.00'da başlayıp takip eden Cuma günü akşam saat 18.00'de sona erecek şekilde, ayrıca dini bayramların ikinci günü saat 10.00'da başlayıp üçüncü günü saat 18.00'de sona erecek şekilde, her yıl babalar gününde saat 10.00'da başlayıp 18.00'de sona erecek şekilde ve tekli yıllarda çocuğun doğum gününde saat 10.00'da başlayıp 18.00'de sona erecek şekilde, baba ile ortak çocuk Muhammed Mirza arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı babaya ortak çocuğun eğitimi ve sağlığı konusunda bulunduğu okul ya da sağlık kuruluşu binasında idarenin belirleyeceği uygun yer ve süre içerisinde kişisel ilişki kurma kapsamında bilgi edinme ve ziyaret hakkı verilmesine, her hafta salı ve perşembe günleri 19.00 - 20.00 saatleri arasında ortak çocuk ile davacı babanın telefonda görüntülü ve/veya görüntüsüz görüştürülmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ortak velâyet kararı verilmemesini ve kişisel ilişkinin dar düzenlenmesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocuğun 2017 doğumlu olduğu, annesi ile birlikte yaşadığı, yaşadığı ortamın gelişimine uygun olduğu, aldırılan sosyal inceleme raporunda çocuğun velâyetinin annede bırakılmasının çocuğun menfaatine olacağının tespit edildiği, çocuğun anne yanında kurulu düzeninin oluştuğu, çocuğun yaş itibariyle anneye tam bağımlı olduğu dönemde olmamakla birlikte anne bakım gözetim ve şefkatına muhtaç olduğu dönemde bulunduğu, çocuğun velâyetinin annesinde kalmasında üstün menfaatinin olduğu, ortak velâyete karar verilebilmesi için her iki yanın bu konuda talebinin bulunması ve ortak velâyetin çocuğun üstün menfaatine olmasının gerektiği, somut olayda tarafların ortak velâyet konusunda uzlaşı içinde olmadıkları, bu itibarla ortak velâyet kararı verilmemesinde isabetsizlik olmadığı, tarafların boşanmalarına dair kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 27.01.2021 tarih 2020/6762 Esas, 2021/664 Karar sayılı düzelterek onama ilamıyla kesinleştiği, konu ilamla mevcut kişisel ilişkinin doğrudan Yargıtay 2. Hukuk Dairesince düzenlendiği, buna göre Yargıtay 2. Hukuk Dairesince kişisel ilişkinin her ayın birinci ve üçüncü Cumartesi günü saat 10.00 'da başlayıp, Pazar günü saat 18.00'de sona erecek şekilde, her yılın 1 Temmuz saat 10.00'da başlayıp 20 Temmuz saat 18.00'de sona erecek şekilde, her yıl okulların yarıyıl tatilinin ilk haftası Cuma günü saat 18.00'de başlayıp sonraki hafta Cuma günü saat 18.00'de sona erecek şekilde, ayrıca dini bayramların ikinci günü saat 10.00'da başlayıp üçüncü günü saat 18.00'de sona erecek şekilde, her yıl babalar gününde saat 10.00'da başlayıp 18.00'de sona erecek şekilde ve tekli yıllarda çocuğun doğum gününde saat 10.00'da başlayıp 18.00'de sona erecek şekilde belirlendiği, mevcut kişisel ilişkinin hali hazırda çocuğun yaşına uygun ve babalık duygularının tatminine elverişli olduğu değerlendirilerek davacının tüm istinaf taleplerinin reddine, davalının istinafının kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Öncelikle terditli talebimiz olan ortak velâyetin kabul edilmesine, bunun mümkün olmaması halinde ise; küçüğün üstün menfaati gereği okulda ve hastanede müvekkilin kendisini görebileceği, SİR ile uyumlu bir şekilde haftada en az iki kez telefonda ve görüntülü olacak şekilde görüşme ile 5 inci Hafta sonlarının olduğu aylarda görüş hakkı hakkını içeren, SİR Ek Raporuna uygun bir şekilde kişisel ilişkinin kurulmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek reddedilen ortak velâyet düzenlenmesi ve kişisel ilişkinin arttırılması yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ortak velâyet düzenlenmesi talebine yönelik temyizinin nitelik itibariyle temyizen incelenemeyecek kararlardan olup kişisel ilişki süresinin yeniden düzenlenmesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı vekilinin ortak velâyet talebinin reddine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.