Logo

2. Hukuk Dairesi2023/954 E. 2023/3968 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında ortak çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarının azlığı nedeniyle davalı kadın tarafından yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları ile deliller değerlendirildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek davalı kadının nafakaya itirazını içeren temyiz başvurusunun reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1701 E., 2022/1701 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/562 E., 2022/381 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; ... Aile Mahkemesi'nin 2015/103 esas sayılı dosyasında açtığı boşanma davasının reddedildiğini ve kararın 12.04.2017 tarihinde kesinleştiğini, erkeğin davalı kadın ile bu davadan sonra bir araya gelmediğini, davalı kadının ayrı yaşama dayalı olarak nafaka talepli dava açtığını ve bu dava sonunda hem kadına hem de çocuğa nafaka bağlandığını, davacı erkeğin işsiz olması nedeni ile nafakaların kaldırılması gerektiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı erkeğe verilmesine, velâyetin verilmesinin kabul edilmemesi halinde ortak çocuk ile davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, nafaka davası ile kadına ve ortak çocuğa bağlanan nafakaların kaldırılmasına ve adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalı kadına 12.11.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup davalı kadın tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında ... 1.Aile Mahkemesinin 2015/103 Esas, 2017/75 Karar sayılı boşanma davasının reddine karar verildiği, bu kararın 12.04.2017 tarihinde kesinleştiği, kesinleşme tarihinden bu yana tanıkların yeminli beyanlarıyla sabit olduğu şekilde tarafların bir araya gelmedikleri, taraflar arasında ortak hayatın yeniden kurulamadığı, bu haliyle taraflar arasındaki evliliğin temelden sarsıldığı anlaşılarak davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyet yönünden yapılan değerlendirmede ise ortak çocuğun duruşmada dinlendiği ancak sorulan soruları anlayamadığı, uzman bilirkişi raporundaki tespitler, çocuğun rahatsızlığı ve uzun süredir anne yanında yaşıyor olması nedenleri ile ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine ve baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00TL tedbir nafakasına, bu miktarın karar kesinleştiğinde tahsilde tekerrür olmamak şartıyla iştirak nafakası olarak devamına, davalı kadının süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı, ön inceleme duruşmasında altın ve tazminat talebinde bulunduğu, davacı erkek vekilinin de bu ziynet ve tazminat taleplerine muvafakatinin bulunmadığını belirttiği, davalı kadının süresi içerisinde usulüne uygun harcı yatırılmak suretiyle açılmış ziynet eşyalarının iadesi ve tazminat davası olmadığından bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı kadın tarafından açılan nafaka davasında ortak çocuk için nafakaya hükmedilmiş olduğundan bu dosyada ikinci kere nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, ayrıca nafaka miktarının da yüksek olduğu, erkeğin işsiz olduğu, daha önce açılan nafaka davasında davalı kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların kaldırılması talebi hakkında bir karar verilmediği, erkeğin adli yardımdan yararlandırılması gerektiği gerekçeleri ile ortak çocuk için hükmedilen nafakaların mükerrer olduğu ve miktarı, nafaka davası ile kadın ve çocuk yararına bağlanan nafakaların kaldırılması talebi hakkında hüküm kurulmaması yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ortak çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının günümüz şartlarına göre çok düşük kaldığını ileri sürerek kararın bozulması ve talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çocuk yararına verilen iştirak nafakasının miktarında usul ve yasaya aykırı bir yön olmadığı, bu davada hükmedilen iştirak nafakası hükmün kesinleşmesinden itibaren ödeneceğinden mükerrer ödemeye neden olmayacağı, daha önce açılan nafaka davasında hükmedilen tedbir nafakası yönünden infazda tereddüt yaratmayacak ve tahsilde tekerrür olmayacak şekilde karar bulunduğundan mükerrer tahsilin söz konusu olmayacağı, tüm delilerin toplandığı ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili, ortak çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının günümüz şartlarına göre çok düşük kaldığını ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ortak çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 169 uncu maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.