Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9576 E. 2024/5940 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin daha kusurlu olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1913 E., 2023/1684 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ: Adana 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/651 E., 2021/240 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı ile görücü usulü evlendiklerini, bu evlilikten üç çocuklarının olduğunu, son 10 yıldır eşinin kendisini dövmeye başladığını, yuvasını yıkmamak için bu duruma katlandığını, 5 yıldan beri de at yarışı oynamaya başladığını, eşini uyardığında bu kez de kendisini bıçakla tehdit etmeye başladığını, küfürler ettiğini, evden kovduğunu, durumun gittikçe kötüye gitmesi nedeniyle aynı evde yaşamaya korkmaya başladığını, erkeğin başından aşağıya kolonya döküp elinde çakmakla "seni yakayım mı" diyerek tehdit ettiğini, bu yüzden eşinden şikayetçi olduğunu, erkeğin evden uzaklaştırıldığını, erkeğin son zamanlarda içki içmeye de düşkün hale geldiğini, erkeğin eve maddî bir katkısının olmadığını, kazancını kumara ve içkiye verdiğini, kendisinin çalışarak evin geçimine katkıda bulunduğunu, çocukların eğitiminin devam ettiğini beyanla, evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesine, ortak çocukların velâyetinin kendisine verilerek her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; eşler arasında son beş yıldır huzursuzluk olduğunu, davacı-davalının huzur evinde çalışmaya başladığını, bundan sonra eşini ve çocuklarını ihmal etmeye ve küçümsemeye başladığını, yalan beyanlarla eşi hakkında uzaklaştırma kararı alarak bu davayı açtığını, son 2 yıldır müvekkiline karşı eşinin sürekli küfürlü konuştuğunu, dambılla kendisine vurulduğunu, tekme atıldığını, müvekkili iterek tırnakladığını, müvekkilinin çalışıp gönderdiği paralarla babasına ait arazi üzerine ev yapıldığını, karısının bu yeri kendi üzerine kaydettiğini, müvekkilinin düzenli bir kalacak yerinin olmadığını beyanla, kadının davasının reddi ile karşı davalarının kabulüne, tarafların velilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; dosya kapsamına göre, erkeğin son yıllarda eşine sık sık şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, ortak çocukların araya girdiği, "sen oruspusun, başka erkeklerle geziyorsun, seni öldürürüm, yakarım, bu evi yakarım" diyerek hakaret ve tehditte bulunduğu, uzun zamandır kazancını at yarışlarına ve alkole yatırdığı, evine bakmadığı, kadının ise eşinin hakaretlerine karşı "sensin" diye cevap verdiği, tartışma sırasında eşini birçok kez evden kovduğu, eşinden ayrı yattığı, ...'ye miras kalan kardeşi tanık Yunus ile ortak olan arsada ev yaptırdığı yönün kadın tarafından kabul edilmeyerek bu tarafın ölen anneleri tarafından kendine verildiğini söylediği, bu yüzden eşler arasında tartışma yaşandığı, kadının bu yüzden ev yapan kaynına da hakaret içerikli mesaj attığı, erkeğe "sen erkek değil misin, gidip hakkını ara" dediği, ortak evde kadının çocuklarıyla yaşadığı, her ne kadar erkek karısının kendisine dambılla vurduğunu iddia etmiş ise de görgü tanığı olmadığı, bu konuda yaptığı bir şikayet de olmadığından hükme esas alınmadığı, eşine şiddet uygulayan, hakaret ve tehditte bulunan, evin giderlerini karşılamayan erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda daha fazla kusurlu olduğu, tarafların boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların uzun zamandır anne yanında oluşu ve talep durumu göz önüne alınarak velâyeti anneye verilmesine ve çocukların ihtiyaç durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ve hakkaniyet ilkesi göz önüne alınarak her bir çocuk için ayrı ayrı dava tarihinden itibaren ayda 200,00'er TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, nafakanın bugün tarihinden itibaren her bir çocuk için ayrı ayrı ayda 250,00'şer TL ye çıkarılmasına, boşanma ilamının kesinleşmesinden itibaren nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, boşanmaya neden olan olaylarda daha az kusurlu olan kadın lehine takdiren 13.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebi koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının boşanma davasının kabulü, velâyet, kendi tazminat taleplerinin reddi, kadına verilen tazminat (maddî-manevî), çocuklar lehine verilen nafaka (tedbir-iştirak) ve miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının boşanma davasının kabulü, velâyet, kendi tazminat taleplerinin reddi, kadına verilen tazminat (maddî-manevî), çocuklar lehine verilen nafaka (tedbir-iştirak) ve miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulünün dosya kapsamına uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesi, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ncı, 174 üncü, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.