Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9581 E. 2024/7412 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına yol açan olaylarda davalı erkeğin kusurlu olup olmadığı ve boşanmaya karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tanık beyanları değerlendirildiğinde, davalı erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığına dair yeterli delil bulunduğu ve bu durumun evlilik birliğini temelden sarstığı gözetilerek, yerel mahkemenin boşanmaya karar veren hükmü onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1893 E., 2023/1666 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/205 E., 2021/33 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin, kadına sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, dışarı çıkmasına izin vermediğini, anne evine tek başına gitmesine izin vermediğini, kadının daha önce açtığı boşanma davasından feragati sonrası, erkeğin kadına fiziksel şiddet ve hakaretlerine devam ettiğini bu sebeplerle evlilik birliğinin temelden sarsıldığını beyanla tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaların doğru olmadığını, davacının nörolojik rahatsızlığının bulunduğunu, kadının daha önce açtığı boşanma davasından feragat ederek evlilik birliğinin devam ettiğini, kadının baba evine gidip, eve dön teklifine rağmen geri dönmediğini ve kadının ailesinin baskısı ile boşanmak istediğini, dile getirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 16.10.2017 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının bulunmadığı, davacı kadının daha önce Adana 5. Aile Mahkemesi’nin 2018/847 Esas 2018/839 Karar sayılı doyasında boşanma talebiyle dava açtığı, açmış olduğu bu davasından 19.10.2018 tarihinde feragat ettiği, bu tarih incesine ilişkin olayların davacı kadın tarafından affedilmiş sayılacağı, eldeki davanın 15.03.2019 tarihinde açıldığı, dinlenen davacı tanıklarının somut ve görgüye dayalı bilgi ve anlatımlarının olmadığı, bir kısım anlatımların evliliğin ilk yıllarına (feragat tarihi öncesine) ilişkin olduğu, sonrasında tarafların evliliğinin devam ettiği, bir kısım anlatımların duyuma dayalı olduğu, tanıkların taraflar arasında yaşanan herhangi bir kavga, şiddet veya hakaret olayına şahit olmadıkları, davalı kocanın boşanmak istemediği, tüm dosya kapsamına göre mevcut delillerden taraflar arasında evlilik birliğini sona erdirecek nitelikte bir geçimsizliğin bulunduğuna ilişkin delil bulunmadığı, tarafların yargılama süresi içerisinde ayrı yaşadıkları beyan edilmiş ise de fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi teşkil etmeyeceği anlaşıldığından davacı tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemenin hatalı kusur belirlemesi yaparak davanın reddine karar verdiğini beyanla, kararın kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece dinlenen kadın tanık beyanlarından; kadının daha önce Adana 5. Aile Mahkemesinde açılan ve feragat ile sonuçlanan boşanma davasından sonra, erkeğin kadına karşı fiziksel şiddette bulunduğu, kadının baba evine döndüğünde, darp izlerinin kadın tanıklarınca bizzat görüldüğü, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda kadına fiziksel şiddet uygulayan davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde; davacı tarafın hür iradesine dayanmayan ailesinin baskı ve yönlendirmeleri sonucu açılan bu derdest davada tarafların boşanmalarına karar verilmesinin hem davalı müvekkilim hem de davacı taraf için hukuka hakkaniyete ve vicdana uygun bir karar olmadığını, hiç bir iddianın somut bir delile dayandırılmadığını, değerlendirmenin hukuka ve hakkaniyete son derece aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulünün yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.