"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1388 E., 2023/1517 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm
kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/244 E., 2021/310 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; müvekkil ile davalının 23.08.2002 tarihinde evlendiklerini, daha öncesinde Mersin 5. Aile Mahkemesi'nin 2017/682 Esas ve 2018/703 Karar sayılı dosyası ile boşanma davası açtıklarını ve davanın reddolunduğunu, boşanma davasının red ile sonuçlanmasının ertesi günü kadının evlilik yaşamını sürdürmeyi istediği zaman eve gelip istemediği zaman gitmeye devam ettiğini, boşanmak istememesinin tamamen kötü niyetten ibaret olduğunu, boşanma davasının hemen ardından müvekkilin bulunduğu eve gelen kadının agresif hareketlerde bulunduğunu, anlaşmazlıkların temelinde ortak hayatın yeniden kurulamaması ve birlikte yaşamama bulunduğunu, müvekkil açısından kontrolden çıkmış bir eş ile evlilik birliğini sürdürmesinin imkansız hale geldiğini ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; erkeğin dava dilekçesinde yazmış bulunduğu iddiaların evlilik birliğini temelden sarsıldığını gösterir nitelikte sebepler olmadığını, kadının hiçbir zaman eşini ve yuvasını terk etmediğini, kadının hayatta eşinden başka ve yurt dışında yaşayan kız kardeşinden başka hiç kimsesinin olmadığını, erkeği ve evini çok sevdiğini, bağlılığından bir an olsun vazgeçmediğini, erkeğin boşandıktan sonra da müvekkille birlikte olacağını, gidip geleceğini beyan ettiğini, 17 yıllık evli olan ve ortada hiçbir sebep bulunmaksızın açılan bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 23.08.2002 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten ortak çocuklarının bulunmadığı, toplanan delillerden taraflar arasında daha önce görülen ve davanın reddi ile sonuçlanan boşanma davası sonrasında kadının birlikte yaşama yükümlülüğüne aykırı davranarak Kayseri ilinde yaşamaya başladığı, ara sıra Mersin'e ortak konuta geldiği ve her gelişinde tartışma çıkarttığı, gerçekleşen bu vakıalar karşısında evlilik birliğinin devamının eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; esasa ilişkin olarak ise kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, müvekkilinin davacı tarafından hep yalnız bırakıldığını, hastalığıyla ilgilenmediğini, tanık beyanlarının soyut duyuma dayalı ve inandırıcı olmaktan uzak olduğunu ileri sürerek tüm yönlerden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen erkek tanık beyanlarının soyut olduğu, ortak hayatın yeniden tesis edilememesinde kadının kusurunun bulunduğuna dair görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, erkek tarafından boşanmaya neden olan olaylarda kadının kusurlu bir davranışının ispat edilemediği, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olduğu gerekçesi ile davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi ve reddedilen davası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun)190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.