Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9595 E. 2024/39 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi ve kadının kişilik haklarına yapılan saldırı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesince takdir edilen tazminat miktarının yerinde olduğu ve bozma kararına direnilmesinin hukuka uygun olduğu değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1090 E., 2023/1330 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, faizi ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 08.07.2020 tarih ve 2019/16 Esas, 2020/120 Karar sayılı kararıyla; erkeğin; eşine karşı evliliğin başlangıcından beri sevgisiz ve ilgisiz olması, evin ihtiyaçlarını karşılamaması, davacıyı parasız bırakması, bu şekilde ekonomik şiddet uygulaması, cinsel şiddet uygulaması, eşini ters ilişkiye zorlaması, eşine hakaret etmesi, onu aşağılaması, anne babası ile kişisel ilişki kurmasını engellemesi, eşi ile birlikte vakit geçirmekten kaçınması şeklinde eylemler sergilemesi sebebiyle tam kusurlu olduğu, kadının kusursuz olduğu gerekçesiyle erkeğin karşı davasının reddine, kadının asıl davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakası ile boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden aylık 350,00 TL yoksulluk nafakasına, kararın kesinleşme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte 10.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili; "tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarı" yönünden; davalı-karşı davacı erkek vekili "her iki dava ve boşanmanın fer'ileri" yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 06.04.2022 tarihli ve 2020/908 Esas, 2022/572 Karar sayılı kararıyla; dinlenen davacı-karşı davalı kadın tanıklarının görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, beyanlarının kadından aktarıma dayalı olduğu, soyut, sebep ve saiki açıklanmayan, zaman belirtmeyen beyanlar olduğu, erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan kusurlu bir davranışının varlığının kanıtlanmadığı, davacı-karşı davalı kadının da tüm dosya kapsamı itibariyle evlilik birliğinin sarsılmasına sebep kusurlu bir davranışının kanıtlanamadığı anlaşılmakla, her iki davanın reddinin gerektiği belirtilerek erkeğin, asıl davanın kabulüne, kusur belirlemesine, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata, karşı davada gerekçeye yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak bu konuda yeniden esas hakkında hüküm tesisine ve her iki boşanma davasının reddine, kadının tüm, erkeğin sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili; kadının reddedilen davası ve fer' îleri yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 01.11.2022 tarih, 2022/6096 Esas, 2022/8662 Karar sayılı kararı ile yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı-karşı davacı erkeğin birlik görevlerini ihmal ettiği ve eşinin ailesi ile görüşmesini kısıtladığı; bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında davacı-karşı davalı kadının dava açmakta haklı olduğu, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının davasının kabulü gerekirken yazılı şekilde davasının reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 17.02.2023 tarih ve 2023/1 E., 2023/222 K. sayılı kararıyla; davalı-karşı davacı erkeğin birlik görevlerini ihmal ettiği ve eşinin ailesi ile görüşmesini kısıtladığı; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, kadının atfı kabil kusurlu bir davranışının bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek, davacı-karşı davalı kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihi olan 17.02.2023 tarihinden boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına; boşanmaya neden olan olaylarda kadının kusurunun olmadığı, kadının çalışmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tarafların fiili olarak birlikte kaldıkları süre ile yoksulluk nafakasının amacı da dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren bir defaya mahsus olmak üzere toptan 30.000,00 TL yoksulluk nafakasına; kadının kusurunun bulunmadığı, boşanma sonucu bu eşin en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, "erkeğin, kadının ailesiyle görüşmesini kısıtlamasının" kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 30.000,00 TL maddî tazminat ile 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 01.06.2023 tarihli ve 2023/3792 E., 2023/2841 K. sayılı kararıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat fazla olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, sair temyiz itirazlarının reddi ile temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.

D. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ilk derece mahkemesince yapılan kolluk araştırmasına göre davacı kadının çalışmadığı, geliri ve üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığının bulunmadığı, annesinin yardımı ile geçindiği, davalı erkeğin de serbest olarak çalıştığı, düzenli bir gelirinin olduğu kayıtlı herhangi bir mal varlığının bulunmadığının bildirildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecesi, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi, kadının mevcut veya beklenen menfaatleri ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminat miktarının uygun olduğu, yine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin kararlarından da benzer gelire sahip durumda olan, erkek aleyhine bu miktarda verilen maddî ve manevî tazminat miktarının onandığı gerekçesiyle bozma ilamına direnilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili özetle, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacı-karşı davalı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanunun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede;

Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.