"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1694 E., 2023/2576 K.
KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/255 E., 2022/245 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının aşırı kıskanç olduğunu, görev esnasındayken dahi sürekli olarak yanında kim olduğunu, kimlerle konuşup görüştüğünü sorduğunu, müvekkilin kadın mesai arkadaşlarına dahi tahammül edemediğinin, aynı görev yerinde olmalarına rağmen onlarla dahi konuşmamasını istemediğini, tartışma çıkarıp hakaret ve küfür ettiğini, elini, kolunu ve yüzünü tırmalayıp darp ettiğini, bu nedenlerle görev yerinin bir çok kez değiştiğini, bir keresinde görevdeyken kelepçesini kılıfından çıkaracağı sırada yere bir dinleme cihazının düştüğünü, bunun üzerine davacı-davalı hakkında amiri ve arkadaşlarınca tutanak tutulacağını ancak davalı-davacının dinleme cihazını koyduğunun anlaşıldığını, kadının evine bağlı olmadığını, ablasının yanına gidiyorum diyerek evden çıktığını ancak ablasının yanında olmadığını, 18.01.2022 tarihinde kadının düğüne gidiyorum diyerek evden ayrıldığın ve gece 06.00' alkollü olarak eve döndüğünü, 08.02.2020'de güne gideceğini söyleyerek evden çıkan kadının 03.00'da eve alkollü olarak döndüğünü, davacı-davalının telefonundan kendisine hakaret, tehdit ve aldattığı yönünde ifadeler içeren mesaj attığını, birçok erkeğin telefon numarasını kadın ismiyle kendi telefonuna kayıt ettiğini, ortak çocuğa karşı da ilgisiz ve ihmalkar davrandığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına ve erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin eşini darp etmeye, hakaret etmeye ve aşağılamaya başladığını, sık sık evi terk ettiğini, her gidişinde 1 hafta 10 gün boyunca evine geri dönmediğini, son 4 yıl boyunca davacı-davalı ile karı koca ilişki yaşamadığını, evde olduğu zamanlar yatağını ayırdığını, başka bir kadınla ilişkisi olduğunu, eşini darp ettiğini, kafasına silah dayadığını, evlenmeden önceki borçlarından dolayı evlilikten önce aldığı aracını sattığını belirterek asıl davanın reddine ve karşı davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini, nafakanın her yıl ÜFE katsayısı oranında artırılmasını, 300.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tartışma sırasında birbirlerine hakaret içerikli sözler söyledikleri, erkeğin kadına ve ortak çocuğa fiziksel şiddet uyguladığı, tehdit ettiği ve borçlarını ödemediği, kadının ise kıskanç olduğu, erkeğin kıyafetine dinleme cihazı yerleştirerek onu kontrol ettiği, erkeğe yüzünü çizmek suretiyle fiziksel şiddet uyguladığı, erkeği sürekli arayarak iş yerinde kontrol ettiği ve erkeği küfür ederek evden kovduğu belirtilerek, evlilik birliğini sona erdiren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki tarafın da davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, babayla kişisel ilişki kurulmasına, çocuk lehine aylık 600,00 TL iştirak nafakası ile nafakanın ÜFE oranında artırılmasına, kadın lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının yine ÜFE oranında artırılmasına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar:
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri:
1.Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile aleyhine hükmolunan yoksulluk nafakası yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, ortak çocuk ve kadın lehine hükmolunan yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları ile reddedilen tazminat talepleri yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç:
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlar yanında erkeğe "... isimli bir kadınla görüşerek sadakatsiz davrandığı" ve "kadını aşağıladığı" şeklindeki vakıaların da kusur olarak eklenmesine, buna göre evlilik birliğini sona erdiren olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğuna, tarafların ekonomik sosyal durumları, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği, iştirak nafakası ile yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle,, kadına 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, çocuk lehine 250,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine 300,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiş, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar:
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri:
Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme:
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına takdir edilen tazminat ve nafaka taleplerinin hukuka uygun olup olmadığı, iştirak nafakasının miktarının doğru belirlenip belirlenmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk:
4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 331 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanunun 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.