Logo

2. Hukuk Dairesi2023/959 E. 2023/4134 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldıysa kusurun kimde olduğu, boşanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat ile nafaka taleplerinin miktarının uygun olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamı değerlendirilerek, davalı erkeğin kumar alışkanlığı, borçları, kadına psikolojik şiddet uygulaması ve aile sorumluluklarını yerine getirmemesi nedeniyle evlilik birliğinin temelden sarsılmasında ağır kusurlu olduğu, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının da uygun olduğu kanaatine varılarak, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/625 E., 2022/1674 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/99 E., 2020/48 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı erkeğin iddia alışkanlığı yüzünden evin geçimine ve ortak çocukların ihtiyaçlarına bir katkı sağlamadığını, kadının bütün kazancına da el koyduğunu, erkeğin 2008 yılından beri olan kumar alışkanlığı sebebi ile borçlarının ortaya çıktığını, kadın ve kadının ailesi tarafından bu borçların defalarca kere ödendiğini, kredi çekmek zorunda kaldığını, kumar borcunu kapatabilmek için ailesinden ve akrabalarından aldığı borçların hala kadın tarafından ödenmeye çalışıldığını, erkeğin sürekli olarak yeni borçlarının çıktığını, 10 yıldır mağazalardan ve icra dairelerinden ödeme emirleri ve ihtarnamelerin geldiğini, sürekli haciz baskısı altında yaşadığını, erkeğin bu halinin kadının ve çocukların muhtaç duruma düşmesine neden olduğunu, erkek tarafından çekilen kredilerin de yine kumar için harcandığını, kadına psikolojik şiddet uyguladığını, toplum içinde rencide ettiğini, ortak çocuğa da sinkaflı küfürler ettiğini, çocuklarla ilgilenmediğini, kadını tehdit ettiğini, boşanması halinde kadının aile bireylerini öldüreceğine yönelik mesajlar gönderdiğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına ve velâyetlerin anneye verilmesine, çocukların her biri için ayrı ayrı 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakalarına, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına ile yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesini mümkün olmaması fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL'lik kısmının erkekten tahsili ile kadına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamından davalı erkeğin bahis oyunları oynadığı, kadının erkeğin borçlarını ödediği, kadına psikolojik şiddet uyguladığı, eşi ve çocukları ile ilgilenmediği, evin ihtiyaçlarını kadının karşıladığı, bu nedenlerle taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir nafakaları ile 500,00 TL iştirak nafakalarına, kadın yararına şartları oluşmakla yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet eşyaları ile ilgili talebi için harcı yatırılmış usulüne uygun bir dava bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin iddia ve delileri dikkate alınmadan sadece kadının tanıklarının ifadelerine dayanılarak hüküm kurulduğunu, icra takipleri bahis oyunlarından kaynaklanmadığını, ailesini geçindirebilmek için çekilen kredi ödemelerinden kaynaklandığını, erkeğin kusuru bulunmadığını, kadının sadakat yükümlüğünü yerine getirmediğini, erkek bunu ortaya çıkartınca kadının boşanma davası açtığını, tazminatlara hak kazanmadığını ve hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarının yüksek olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek davanın kabulü, kusur, hükmedilen tazminatlar, nafakaların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin iddia ve delilleri dikkate alınmadan sadece kadının tanıklarının ifadelerine dayanılarak hüküm kurulduğunu, icra takiplerinin bahis oyunlarından kaynaklanmadığını, ailesini geçindirebilmek için çekilen kredi ödemelerinden kaynaklandığını, erkeğin kusuru bulunmadığını, kadının sadakat yükümlüğünü yerine getirmediğini, erkek bunu ortaya çıkartınca kadının boşanma davası açtığını, tazminatlara hak kazanmadığını ve hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarının yüksek olduğunu belirterek davanın kabulü, kusur, hükmedilen tazminatlar, nafakaların miktarı yönlerinden usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, var ise geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, buna bağlı olarak davanın kabulü ile kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, çocuklar için hükmedilen nafakaların miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı da dikkate alındığında eksik inceleme bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.