Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9627 E. 2024/8803 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur durumu, velayet, nafaka miktarı ve tazminat miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanabilir hukuk kuralları değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1813 E., 2023/2517 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/456 E., 2023/382 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının aşırı kıskanç olduğunu, kadının doğumdan sonra babasının evinde 3 yıl kaldığını, ortak konuta annesi ile döndüğünü, sonrasında adının anne ve babası ile birlikte ortak konutta yaşadıklarını, ereğin kök ailesi ile görüşmesini sorun ettiğini ve görüşmesine izin vermediğini, kadının ailesinin haksız yere ereğin uyuşturucu madde kullandığı şikayetinde bulunduklarını, kadının erkeği evden kovduğunu, tehdit ve aşağılama içerikli mesajlar gönderdiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadına ve ailesine ağır küfürler sarf edip, tehdit ve hakarette bulunduğunu, aşırı derecede alkole düşkün olduğunu, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, ev ve çocukla maddî ve manevî ilgilenmediğini, kadını İstanbul'da doğum yapmaya zorladığını ve hamilelik sürecinde yalnız bıraktığını, ailesinin kadının fiziği ile dalga geçmesine sessiz kaldığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 5.000,000,00 TL maddî ve 5.000,000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında kusur belirlemesine esas bir çok iddia öne sürülmüş ise de doğum sonrasında tarafların bir araya gelerek yaşamaya devam ettikleri ve yine erkeğin bir başka kadınla konuştuğu iddiası üzerine mevcut oturdukları evden ayrılarak yeni bir eve taşındıklarının tanık anlatımları ile sabit olduğu, ayrıca yeni eve taşınma sonrası tarafların birlikte ve aile ile tatile gittikleri, dinlenen tanık anlatımlarından tarafların bu taşınma sonrası karı koca hayatlarına devam ettikleri, bu nedenle bu taşınma olayı öncesinden yaşandığı iddia edilen tüm olayların taraflarca affedilmiş yahut hoş görü ile karşılandığı kabul edilmekle bu tarih öncesi olayların kusur belirlemesinde dikkate alınmadığı, erkeğin kadına karşı küfür ve hakaretler ettiği, tehdit ettiği ayrıca bağımlılık derecesinde alkol tüketiminin olduğu ve sarhoş şekilde ev içerisinde tartışmalar çıkardığı, bununla birlikte kadının ise eşinin istememesine rağmen ailesini göndermediği, ailesini kendi yanında tuttuğu ve çok uzun süre boyunca taraflarla birlikte yaşadıkları, erkeğin bu konuda rahatsızlığı dile getirmesine rağmen çözüm bulmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda kadının hafif kusurlu, erkeğin ise ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile açılan asıl ve birleşen boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında her ayın, ikinci ve dördüncü haftasına denk gelen Pazar günü saat 09.00’dan aynı gün saat 17.00’a kadar, dini bayramların ikinci günü saat 09:00’dan aynı gün saat 17.00’a kadar, çift yıllarda çocuğun doğum gününde saat 09:00'dan aynı gün saat 17:00'a kadar, her yıl babalar gününde saat 09:00 dan aynı gün saat 17:00'a kadar, babanın çocuğu yanına almak sureti ile kişisel ilişki tesisine, yasal koşulları oluşmadığından kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine, ortak çocuk için takdir edilen aylık 1.250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle arttırılarak aylık 4.000,00 TL'ye arttırılmasına ve kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 4.000,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, kadın lehine 60.000,00 TL maddî tazminat ile 60.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, velâyet ve kişisel ilişki süreleri, kabul edilen iştirak nafakası ve miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen tazminat miktarları ve iştirak nafakası miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ortak çocuğun üstün menfaatleri de gözetilerek babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığındakadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile hükmün kişisel ilişki ve kadın lehine tazminatlara ilişkin kısmın kaldırılmasına, tarafların ortak çocuğu 08.11.2013 doğumlu ...'in velâyetinin anneye verilmesine, velâyeti davacı anneye verilen ortak çocuk ile davalı baba arasında her ayın 1. ve 3. haftaları Cumartesi sabah saat 09:00’dan Pazar akşamı saat 17:00’a, her yıl 1 Temmuz saat 09:00’dan 31 Temmuz saat 17:00’a, sömestr tatilinin ikinci haftası Cumartesi Sabah saat 09:00'dan takip eden Cuma günü akşam saat 17.00'a, her yıl ilk ara tatilin birinci günü saat 09:00'dan son günü saat 17:00'a, ayrıca dini bayramların 2. günü saat 09:00’dan bayramın 3. gün saat 17:00’a, babalar günü sabah saat 09:00’dan aynı gün saat 17:00’a kadar olmak üzere, baba tarafından çocuğun anne yanından bizzat alınarak süre sonunda geri teslim edilmek üzere kişisel ilişki kurulmasına, velâyet ve kişisel ilişkiye yönelik hükümlerin karar kesinleşinceye kadar tedbiren aynen devamına, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(4721 sayılı Kanun)'un 182 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince velâyeti anneye verilen ortak çocuğun eğitim ve sağlığı hususunda bulundukları okul ya da sağlık kuruluşu binasında idarenin belirleyeceği uygun yer ve süre içerisinde bir görevli eşliğinde kişisel ilişki kurulması kapsamında babaya bilgi edinme ve ziyaret hakkı verilmesine, kadın lehine 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, tazminat miktarları, velâyet, kişisel ilişki süreleri, iştirak nafakası ve miktarı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, iştirak nafakası miktarı ile kişisel ilişki süreleri, yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına nafakanın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın ve çocuk yararına kabul edilen nafaka miktarları ile kabul edilen tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, tazminatlara kararın kesinleşmesinden itibaren yasal faiz işletilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'un(4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.