Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9636 E. 2024/930 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakası miktarının azlığı iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uyularak verilen kararda, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alınarak hükmedilen tazminat ve nafakaların yeterli olduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/446 E., 2023/38 K.

DAVA TARİHİ : 20.09.2018

KARAR : Bozma ilamına uyularak kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminatların ve iştirak nafakasının miktarları yönlerinden esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; tazminatlara ve iştirak nafakasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 1.000.000,00 TL maddî, 2.000.000,00 TL manevî tazminata, 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 11.02.2020 tarihli ve 2018/560 Esas, 2020/86 Karar sayılı kararıyla; ... erkeğin eşinin hamile olduğunu öğrendiğinde yüzünü astığı, onu yalnız bıraktığı, kadından çocuğunu aldırmasını istediği, bu konuda eşine baskıda bulunduğu, evliliğin devamı hususunda bunu şart koştuğu, buna karşılık davalı-davacı kadının eşinden maddî isteklerde bulunduğu, bu istekleri yerine getirilmediğinde evliliğin mutluluğunu tehlikeye düşürecek şekilde tartışmalar çıkardığı, eşine hamile olduğunu söyleyerek aldırılması karşılığında ev, araba gibi maddî isteklerde bulunduğu, erkeği ve kızlarını haksız yere şikayet ederek 6284 sayılı yasa kapsamında uzaklaşma kararı aldırıp ekonomik ve sosyal şiddet uyguladığı, boşanmaya yol açan olaylarda ... erkeğin ağır, davalı-davacı kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuk Işıl'ın velâyetinin anneye verilmesine, çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı-davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, ... erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, davalı-davacı kadının ziynet eşya davasının açılmamış sayılmasına, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... erkek vekili karşı boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, aleyhe nafakalar ve tazminatlar ile manevî tazminat taleplerinin reddine yönelik, davalı-davacı kadın vekili, asıl boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 17.03.2022 tarihli ve 2020/1093 Esas, 2022/680 Karar sayılı kararıyla; kararın usule kanuna uygun olduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı kadın, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 06.06.2022 tarihli kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuk 2019 doğumlu Işıl’ın ihtiyacına nazaran takdir edilen iştirak nafakasının az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 200.000,00 TL maddî tazminat ile 150.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, tarafların ortak çocukları 2019 doğumlu Işıl Seyoğlu için aylık 5.000,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak velâyet sahibi kadına verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili; maddî-manevî tazminat ve iştirak nafakası miktarlarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı kadın lehine hükmedilen maddî-manevî tazminat ve iştirak nafakası miktarının az olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.