"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1820 E., 2023/2419 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Amasya Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/611 E., 2023/294 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının kabulüne, kadının davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararın davalı- davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi davalı- davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 06.07.2010 tarihinde evlendiklerini, tarafların özel eğitime ihtiyaç duyan 04.02.2011 doğumlu ... isimli ortak bir çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin herhangi bir düzenli işte çalışmadığını, davalının ev hanımı olduğunu, ailenin geçimini müvekkilinin babası ...'un üstlendiğini, davalının müvekkilinin dayısını kızı olduğunu, ailelerin de uygun görmesi neticesinde evlendiklerini, müvekkilinin kadını ikinci bir çocuk sahibi olmak istediğini bildirdiğini, kadın ise bu durumu kabul etmediğini, müvekkilinin ilk çocuğunun rahatsızlığı nedeniyle ikinci bir çocuk yapmak istediği için çocuk talebi reddedilince üzüldüğünü, soyunun ve soyadının sağlıklı bir şekilde devam etmesini istemenin her birey müvekkilinin de hakkı olduğunu, kadının müvekkilinin bu hislerini incitecek bir tavır ve davranışla karşılık verdiğini, bu nedenle müvekkilinin ortak hayatı devam ettirmeye yönelik isteğini tamamen ortadan kaldırdığını, davalının bu talebi kabul etmediği gibi aynı zamanda müşterek konutu da terk ettiğini, babasının evine taşındığını, müvekkilinin müşterek çocuğun okul masraflarını karşılamaya devam ettiğini, ortak çocuğun özel eğitime ihtiyaç duyduğu ve bu durumunda ekonomik bir külfet oluşturduğu için müvekkilinin bir baba olarak bu bakımı üstlenmeye hazır olduğunu, bu nedenlerle davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarını, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkek tarafından açılan davanın reddini, karşı davalarının kabulünü, ortak çocuğun geçici ve karar ile hükme bağlanacak velâyetinin müvekkiline verilmesini, müvekkili ile ortak çocuk lehine 1.800,00'er TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, dava sonuçlanınca yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamını, 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, müvekkilinin yapmış olduğu masraflar ile 75.000,00 TL vekâlet ücretinin davcıya yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının ailesinin yılın çoğu zamanı tarafların müşterek konutunda kaldığı, bu sebeple erkeğin sıklıkla kendi ailesinin yanına gittiği, tarafların ortak 1 çocukları bulunduğu, çocuklarının engelli olması sebebiyle davalı olan annesinin bakımına ihtiyaç duyduğu, bu itibarla kadının 2. çocuk istememesi yönünden haklı sebepleri olduğu lakin kadının tedavi konusunda kendisini destekleyeceğini söyleyen kayınpederine 8 yıldır erkekten boşanmayı düşündüğünü beyan etmek suretiyle incitici ve özensiz tavır sergilediği, tüm bu anlatılanlardan yaşanan olaylar neticesinde evlilik birliğinin kadının tam kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, ortak hayatı yeniden kurmalarının ve bir araya gelmelerinin mümkün olmadığı, evlilik birliğinin devamında taraflar, ortak çocuk ve toplum yönünden korunmaya değer hukuki yarar kalmadığı anlaşılmakla erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına 1.250,00 TL tedbir nafakasının hüküm kesinleşinceye kadar devamına, velâyeti anneye verilem ortak çocuk yararına 1.750,00 TL tadbir-iştirak nafakasının davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya verilmesine; kadın tarafından açılan karşı davanın kesin ve ihteratlı süreye rağmen harç ve gider avansı yatırılmadığından açılmamış sayılmasına, kadının yoksulluk nafakası istemi ile maddî ve manevî tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili, hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı- davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı asıl davanın kabulü, karşı davanın açılmamış sayılması, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 6 ncı 166 ncı maddesinin birinci fıkrası. 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.