"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2280 E., 2023/2771 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Samsun 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/355 E., 2023/455 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2020 yılında evlendiklerini, tarafların ikinci evliliği olduğunu, ortak çocuklarının bulunmadığını, müvekkilinin ilk evliliğinden bir oğlu, davalının ise üç ortak çocuklarının bulunduğunu, evliliğin ilk günlerinden itibaren evlilik içerisinde sorunların baş gösterdiğini, davalının güven sarsıcı davranışlarının olduğunu, davalı tarafın müvekkilinin çalışmasına engel olmaya çalıştığını, davalının çocuk istememesinin kusurlu davranış olduğunu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmelerinin eşlerden eklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığını ve müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek tarafların boşanmalarına, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî olmak üzere toplam 400.000,00 TL tazminat ile aylık 2.000,00 TL tutarında tedbir ve yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekili tarafından açılan dava ile ilgili olarak dava dilekçesinde boşanma sebebi olarak ileriye sürülen hususların hiç birini kabul etmediğini, davacı ile evlilik birliğinin çatısı altında aralarında boşanmayı gerektirecek herhangi bir sorunun olmadığını, kendisinin bugüne kadar davacıyı maddî ve manevî anlamda mağdur etmediğini, evlilikleri süresince kendisinin kesinlikle davacıya fiziki ve psikolojik şiddet uygulamadığını, bu tür davranışlara maruz kalan kişinin kendisi olduğunu, buna rağmen yine de evlilkilerinin yürümesi için sabrettiğini, evlilik hayatları boyunca kendisinin üzerine düşen görevleri layıkı ile yapmaya çalıştığını, davacı vekilinin dava dilekçesinde boşanma sebebi olarak ileri sürdüğü hususların hukuki bir dayanağı olmadığını, tamamen hayal ürünü ve uydurmadan ibaret olduğunu, evlilik birliğinin devam etmesini istediğinden bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; eşine psikolojik ve ekonomik şiddet uygulayan davalının, eşine aşağılayıcı sözler söyleyen, eşini hor gören, çocuklarının eşine hakaretine sessiz kalan ve güven sarsıcı davranışlarda bulunan davalı erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, davacı kadın yararına 1.000,00 TL tedbir nafakası ile yoksulluk nafakasının kısmen kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği bir defaya mahsus olmak üzere 30.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminatların ve nafakaların miktarları yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tümü yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın nafakaların ve tazminatların miktarı yönlerinden bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın tüm yönleriyle bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.