"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1959 E., 2023/2620 K.
KARAR : Başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Merzifon 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/202 E., 2023/189 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların gerçek dışı olduğunu, kusurun davacı erkekte olduğunu, davanın reddi gerektiğini, davanın kabul edilmesi halinde müvekkili yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin davalı kadına maddî anlamda bağımsız bir konut sağlasa da manevî anlamda bağımsız bir konut sağlayamadığı, davacı erkeğin annesinin tarafların evliliklerine müdahale ettiği, davalı kadının önceki evliliğinden olan çocuğunu kardeşi olarak tanıtmasını istediği, davacının ise bu duruma ses çıkarmadığı, davalı kadın hakkında her ne kadar davacı erkeğe ekonomik şiddet uyguladığı yönünde iddialar bulunsa da dosyaya sunulan mesaj içeriklerine bakıldığında davalı kadının davacı erkeğe evde olabilecek eksiklikleri liste olarak gönderdiği, sonrasında "paran varsa al, yoksa önemli değil" şeklinde söylediği, davacı kadının evlilikleriyle ilgili mahrem konuları başkalarına anlattığı hususunda ise tanıkların görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, davalı kadının eski eşinin fotoğrafını iddia edildiği gibi telefonunda saklamadığı, davalı erkeğin annesinin baskıları nedeniyle boşanma davası açacağını söylediği, ayrılmak istediğini beyan ettiği, bunun üzerine tarafların ayrı yaşamaya başladıkları, bu süreçte müşterek konutun davalı kadına özgülendiği ancak davalı erkeğin annesinin evin aboneliklerini kapattırdığı, tarafların birbirleriyle herhangi bir geçimsizliklerinin bulunmadığı, ancak davalı erkeğin annesi ile eşi arasındaki ilişkinin dengesini sağlayamadığı ve tam kusurlu olduğu, davacı kadına ise atfı kabil bir kusurun ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğu kabul edilmiş ise de; erkeğe yüklenen "annesinin evin aboneliklerini kapattırdığı" şeklindeki kusurlu davranışın boşanma davası açıldıktan sonra gerçekleştiği için erkeğin kusurlarından çıkarılması gerektiği ayrıca kadına kusur yüklenmemiş ise de, kadının da aile mahremiyetine ilişkin hususları başkalarına anlattığı, eşinin annesine kötü davrandığı ve onu evden kovduğu, eşi ayrılmak isteyince intihara teşebbüs ederek eşine psikolojik şiddet uyguladığı, eşini ailesiyle görüştürmek istemediği, eski eşinin fotoğrafını aile üyelerine göstererek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, bu kusurlu davranışların kadına yüklenmesi gerektiği bu durumda boşanmanın meydana gelmesindeki olaylarda "maddî anlamda bağımsız bir konut sağlasa da manevî anlamda bağımsız bir konut sağlayamadığı, annesinin tarafların evliliklerine müdahale ettiği, davalı kadının önceki evliliğinden olan çocuğunu kardeşi olarak tanıtmasını istediği, davacının ise bu duruma ses çıkarmadığı, davalının annesinin baskıları nedeniyle boşanma davası açacağını söylediği, ayrılmak istediğini beyan ettiği, annesi ile eşi arasındaki ilişkinin dengesini sağlayamadığı" anlaşılan erkek ile "aile mahremiyetine ilişkin hususları başkalarına anlattığı, eşinin annesine kötü davrandığı ve onu evden kovduğu, eşi ayrılmak isteyince intihara teşebbüs ederek eşine psikolojik şiddet uyguladığı, eşini ailesiyle görüştürmek istemediği, eski eşinin fotoğrafını aile üyelerine göstererek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu" anlaşılan kadının eşit kusurlu olduğu, davanın kabulü koşullarının oluştuğu, kadın yararına yoksulluk nafakası koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ile 20.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafakalar, reddedilen tazminat talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.