Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9656 E. 2024/3564 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerine eşin rızası olmadan konulan ipoteğin kaldırılması talebiyle açılan davada, ipoteğin geçerli olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerine ipotek tesis edilebilmesi için diğer eşin rızasının da açık olması gerektiği, davada banka tarafından sunulan rıza beyanının geçerliliğine dair şüphelerin bulunması ve kanıtlanamaması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/374 E., 2023/662 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/327 E., 2022/938 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davac vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eşi olan davalı ...'un arkadaşlarının borcuna teminat teşkil etmek için taşınmaz üzerine davalı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş lehine ipotek tesis ettirdiğini, taşınmazın müvekkili ve eşinin 13.01.2015 tarihinden bu yana ortak çocukları ile oturdukları aile konutları olduğunu, müvekkilinin bilgisi ve açık rızası olmaksızın taşınmaza banka lehine ipotek tesisinin geçersiz olduğunu, taşınmazın satış ilanı evrakını eşinin cebinde bulan müvekkilinin bu durumu öğrendiğini 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi uyarınca ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın iyi niyetli olduğunu, ipotek tarihinde taşınmazın diğer davalı eş adına kayıtlı olup üzerinde aile konutu şerhinin bulunmadığını, bankanın tapu kayıtlarına güvenerek ipotek tesis edip karşılığında kredi kullandırdığını, haciz işleminden sonra taşınmaz üzerine şerh konulduğunu, işlem sırasında davacıdan yazılı muvafakat belgesinin alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 22.11.2019 tarihli ve 2018/770 esas, 2019/1113 karar sayılı ilamı ile; yargılama dosyası tüm kapsamıyla değerlendirildiğinde; fiilen aile konutu olan dava konusu taşınmaz üzerinde 09.02.2015 tarih ve 8406 yevmiye nolu ipoteğin tesisi için davacı eşin muvafakatinin gerektiği, muvafakatnamede davacının imzasının bulunduğu, ancak davacı imzasının davacıya ait diğer imza örneklerine uymadığı anlaşıldığından 09.02.2015 tarihinde tesis edilen aile konutu üzerindeki ipotek tesis işleminin usule uygun eş muvafakatnamesinin bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 25.03.2021 tarih ve 2020/839 Esas, 2021/486 Karar sayılı kararı ile;. malik olmayan davacı eşin açık rızasına ilişkin davalı banka tarafından ibraz edilen muvafakatname altındaki imzanın davacı kadının eli mahsulü olmadığının davacı eş tarafından usulüne uygun şekilde ileri sürüldüğü ve imza inkarında bulunulduğu, mahkemece davacıya ait mukayese imza örneği ile muvafakatnamedeki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda soyut gerekçelerle bilirkişi incelemesi yaptırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile davalı banka vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Daire kararına uygun şekilde yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile fiilen aile konutu olan dava konusu taşınmaz üzerinde 09.02.2015 tarih ve 8406 yevmiye nolu ipoteğin tesisi için davacı eşin muvafakatinin gerektiği, muvafakatnamede davacının imzasının bulunduğu ancak davacı imzasının davacıya ait diğer imza örneklerine uymadığı, ayrıca verilen kesin süreye rağmen muvafakatname aslının dosyaya sunulamadığı dolayısıyla imza incelemesi için laboratuar incelemesi de yapılamadığı, davaya konu ipotek tesis işleminde usule uygun eş muvafakatnamesinin bulunmaması nedeniyle ipoteğin geçerli olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle, hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ipoteğin kaldırılması davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, taşınmazın aile konutu vasfının bulunup bulunmadığı, ipoteğin geçerli şekilde kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.