Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9658 E. 2024/40 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mükerrer nüfus kaydının iptaline yönelik davada, davalının davacıların nüfus kaydından silinmesine karar verilip verilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacıların nüfus kaydına yanlış beyana dayalı olarak kaydedildiği ve mükerrer kaydın iptali gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin nüfus kaydının iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/657 E., 2023/49 K.

KARAR : Bozmaya uyularak davanın kabulü

Taraflar arasındaki nüfus kaydının iptali davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı Davalı ... vekili ve davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacılar ... ve ... ... vekili 22.03.1996 tarihli dava dilekçesinde; davalı ... ... (...)’nun asıl adının ... olup, Eskişehir ili Merkez ilçesi Söğütçük köyü cilt no: 178, sayfa no: 12, kütük sıra no: 9’da nüfusa kayıtlı olduğunu, bu kayıtta babasının ..., annesinin Vasfiye Kurum olarak gözüktüğünü, müvekkillerinin davalıyı evlatlık almak istediklerini ancak prosedürün uzun sürmesi nedeniyle davalıyı sanki kendilerinden doğmuş gibi ... ismini vererek kendi nüfuslarına kaydettirdiklerini, davalının iki ayrı nüfus kaydında da sağ göründüğünü ileri sürerek davalının mükerrer ve gerçeğe aykırı olan İçel Tarsus Kızılmurat Mahallesi cilt 25/04, aile sıra no: 186'da kayıtlı nüfus kaydının iptaline ve müvekkillerinin nüfus kaydından silinmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı ...’nun 2007 tarihinde ölümü üzerine mirasçısı... yargılamaya katılmıştır.

II. CEVAP

1. Davalı ... Kuyucuoğlu (Akbaş) vekili 15.04.1996 havale tarihli cevap dilekçesinde; 1962 yılında düzenlenen sözde evlat edinme niteliğindeki zabıt varakasının ispat edici özelliği bulunmadığını, bu belgeyi düzenleyenlerin ölü olduğunu, davacıların iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, 30.05.2013 havale tarihli cevap dilekçesinin ıslahı konulu dilekçesinde; nesebin tashihi davası niteliği kazanan davanın hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... temsilcisi cevap dilekçesi sunmamış, yargılama aşamasındaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Davalı ... (Kurum) ve ölümü üzerine davaya dâhil edilen mirasçıları yargılamaya katılmamış, savunmada bulunmamışlardır.

III. MAHKEME KARARI

Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.07.1999 tarihli ve 1996/169 E., 1999/410 K. sayılı kararı ile; taraf beyanları, Cumhuriyet savcısının mütalâası ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda davacıların suç oluşturan gerçek dışı beyanları ile var edip oluşturdukları bir nüfus kaydının iptalini istemelerinin iyi niyete aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine, Eskişehir merkez Söğütçük köyü, cilt 178/01, sayfa 12, kütük sıra no: 94 ‘te nüfusa kayıtlı Ali Osman ve Vasfiye kızı 16.02.1958 doğumlu ... ile ilgili kaydın iptali ile ilgili dava açmakta tarafların muhtariyetine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı ... mirasçısı ...vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince 09.03.2010 tarihli ve 2009/13250 E., 2010/3567 K. sayılı kararı ile; “Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerekirken salt tanık beyanları ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir” gerekçeleriyle karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.11.2010 tarihli ve 2010/275 E., 2010/444 K. sayılı kararı ile; 4787 sayılı Kanun’un 4/1. maddesi gereğince 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) ikinci kitabından kaynaklanan bütün davaların aile mahkemesinde bakılacağı ve Sakarya ilinde aile mahkemelerinin faaliyete geçtiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın kesinleştiğinde ve talep hâlinde görevli ve yetkili Sakarya Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Karara karşı, süresi içinde davacı mirasçısı Zeynep Sevgi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince 15.03.2011 tarihli ve 2011/1623 E., 2011/3516 K. sayılı kararı ile; önce usule ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiş, onama kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

3.Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince 21.11.2011 tarihli ve 2011/5813 E., 2011/11728 K. sayılı kararı ile; “…Mahkemece bozma kararına uyulduğuna göre, bunun gereğini yapmak mecburiyetindedir. Bozma kararına uyduktan sonra gereklerini yerine getirmek gerekirken bozma dışına çıkılarak görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Açıklanan bu nedenlerle hükmün bozulması gerekirken zuhulen onandığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne Dairemizin 15.03.2011 gün ve 2011/1623 E., 2011/3516 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verilip yukarıda açıklandığı gibi yerel mahkeme kararının bozulmasına” karar verilmiştir.

4.Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.01.2012 tarihli ve 2011/980 E., 2012/47 K. sayılı kararı ile; mahkemelerin görev alanlarının ancak kanunla düzenleneceğinin hükme bağlandığı ve davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı ve her zaman ileri sürülebileceği gerekçeleriyle önceki kararda direnilmiş, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

5.Direnme kararının davacı ... vekili ve davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Hukuk Genel Kurulu’nun 07.11.2012 tarihli ve 2012/18-322 E., 2012/762 K. sayılı kararı ile; “ mahkemece verilen ilk görevsizlik kararı Özel Dairece onanmakla HUMK. 440/III-3. maddesi gereğince kesinleşmiş olduğundan, Özel Dairenin yasanın emredici hükmüne aykırı olarak karar düzeltme istemi üzerine onama kararını kaldırarak verdiği bozma kararına itibar etmek mümkün değildir (HGK’nın 03.02.1993 gün ve 1992/1-725 E., 1993/25 K. sayılı ilamı aynı doğrultadır). Hal böyle olunca; yerel mahkemece verilen ilk görevsizlik kararı Özel Dairece onanarak kesinleştiğinden sonucu itibariyle doğru olan direnme kararı yerinde” olduğu gerekçeleriyle hükmün değişik gerekçeyle onanmasına karar verilmiştir.

C.Üçüncü Bozma Kararı

1.Dosyanın görevsizlik kararı ile geldiği Sakarya 1. Aile Mahkemesinin 11.11.2014 tarihli ve 2013/19 E., 2014/813 K. sayılı kararı ile; davanın soybağının reddi davası olmadığının sabit olduğu, adli tıp kurumu raporlarından, ...'nın ... ve ... Necla'nın ortak çocuğu olmadığının anlaşıldığı, taraflar arasında yapılan 30.05.1962 tarihli zabıt varakasının içeriğinden, tarafların gerçek kastının ...'u evlatlık olarak almak olduğu, ...'un 16.02.1958 tarihinde bu ismi ile nüfusa öz annesi Vasfiye Kurum tarafından tescil edildiği, daha sonra 20.02.1959 tarihinde ... ismi ile ... tarafından tescil edildiği, davalı ...'nın nüfusa iki kez kaydedildiği, her iki kaydında aynı kişiye ilişkin olduğu, davacı tarafça mükerrer ikinci kaydın iptalinin istendiği, davacıların davalarında evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını talep ettikleri, mükerrer kayıtlar söz konusu olduğunda kural olarak sonradan tescil edilenin iptali gerekli ise de, ...nın evlenme vb. sosyal statüsündeki değişikliklerin ikinci kez oluşturulan nüfus kaydına işlenmiş olması nedeniyle bununla kazandığı haklar ve statü de ortadan kaldırılmış olacağından sonraki kaydın iptali yerine öncekinin iptaline karar verilmesi gerektiği belirtilerek hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasının ve davalı ...'nın ... ve ...'nun nüfus kaydından silinmesine ilişkin davanın reddine, davalı ... ... ....)'nun nüfusa ilk kayıt yeri olan Eskişehir ili Alpu ilçesi Söğütçük mahallesi/köyü cilt no: 178 hane no:9 BSN:13'deki kaydının iptali ile Mersin ili Tarsus ilçesi Kızılmurat mahallesi cilt no: 25 hane no: 186 BSN: 40'daki kaydına evlatlık ilişkisinin tescil edilmesine karar verilmiştir. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili, davacı ... ile davalı ... temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince 28.05.2015 tarihli ve 2015/7031 E., 2015/8900 K. sayılı kararı ile; “…Dava, ... adı ile nüfusa kayıtlı kişinin, gerçek anne babası olmayan davacılar üzerine yanlış beyana dayalı olarak yapılan mükerrer kaydının iptali istemine ilişkin olup, davalı ...'nın ... ile ... Necla çocukları olmadığı yapılan DNA testi ile de kanıtlandığından; mahkemece, davanın kabulü ile ...'nın kaydının iptaline, bu kayıttaki nüfus hareketlerinin (evlilik, çocuklar vb.) ... kaydına taşınmasına karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın kısmen kabulü doğru görülmemiştir.” gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. DÖRDÜNCÜ BOZMA KARARI

1.Sakarya 1. Aile Mahkemesinin 17.11.2015 tarihli ve 2015/755 E., 2015/902 K. sayılı kararı ile; açılan davada .... (....)'nun mükerrer kaydının iptalinin değil, aynı zamanda davacıların nüfus kaydından silinmesine karar verilmesinin talep edildiği, ....'nin isteği ile ...'yı nüfusa kaydettirdiği ve evlatlık ilişkisi tesis ettiğinin sabit olduğu, iradeye bağlı olarak tesis edilen soy bağının tarafların anlaşması yolu ile sona erdirilmesinin mümkün olmadığı, davacıların asıl isteğinin ...'yı mirastan mahrum etmek olduğu, evlatlık ilişkisinin ancak kanunda aranan şartların varlığı hâlinde kaldırılabileceği gerekçeleriyle önceki kararda direnilmesine karar verilmiş, direnme kararının Zeynep Sevgi Kuyucuoğlu vekili ile davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.06.2020 tarihli, 2017/18 (8)- 2147 E., 2020/495 K. Sayılı kararı ile; "...Her ne kadar mahkemece dava, evlatlık ilişkisinin kaldırılması olarak nitelendirilmiş ise de, ... ile ...'dan olma 259493328114 T.C. nolu ... Kuyucuoğlu (Akbaş)’nun evlat edinme işlemi olmaksızın nüfusa yanlış beyana dayalı yolsuz olarak tescil edildiği, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nde yer alan hükümlere göre evlat edinme ilişkisinin kurucu unsurları gerçekleşmediğinden evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına ilişkin davadan bahsedilemeyeceği, ...’un ikinci kere ... adıyla nüfusa tescil edildiği yani ikinci kaydın mükerrer olduğunun kabulü gerektiği, mükerrer kayıtlar söz konusu olduğunda kural olarak, sonradan tescil edilen kaydın iptali gerektiği, o hâlde mahkemece, davalı ...'nın ... ile ... ... çocuğu olmadığının yapılan DNA testi sonucu Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi’nin 18.08.2014 tarihli raporu ile sabit olduğundan mükerrer kayıt olduğu anlaşılan Mersin ili Tarsus ilçesi Kızılmurat mahallesi cilt: 25, hane no:186, Bsn:40 'de kayıtlı ..... ve ... ... kızı ....T.C. kimlik nolu ... Kuyucuoğlu’nun kapalı olan nüfus kaydının açık hâle getirilerek iptali ile bu kayıtta yer alan şahsi hâle ilişkin değişikliklerin (evlenme, nakil vs.) Eskişehir ili Alpu ilçesi Söğütçük köyü cilt: 178, hane no: 9’da kayıtlı .... ve Vasfiye kızı ... T.C. kimlik nolu ... kaydına aktarılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeye dayalı olarak gerçek kaydın iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir" gerekçeleriyle direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, yapılan yargılamada Hukuk Genel Kurulu kararlarının mahkemeleri bağlayıcı niteliği dikkate alınarak davalı ...'nın ... ile ... ... çocuğu olmadığının yapılan DNA testi sonucu sabit olduğundan mükerrer kayıt olduğu anlaşılan Mersin ili Tarsus ilçesi Kızılmurat mahallesi cilt: 25, hane no:186, Bsn:40 'de kayıtlı Mehmet ...ve ... ...kızı ....T.C. kimlik nolu...’nun kapalı olan nüfus kaydının açık hâle getirilerek iptali ile bu kayıtta yer alan şahsi hâle ilişkin değişikliklerin (evlenme, nakil vs.) Eskişehir ili ...ilçesi Söğütçük köyü cilt: 178, hane no: 9’da kayıtlı .... ve Vasfiye kızı ..... T.C. kimlik nolu ... kaydına aktarılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... İdaresi temsilcisi ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı ... İdaresi temsilcisi özetle; davanın nüfus davası olduğunu ve Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini ileri sürerek davanın kabulüne yönelik kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili özetle; davanın soybağının reddi davası olduğunu, hak düşürücü sürenin geçtiğini, ayrıca görev hususunun dikkate alınması gerektiğini, davacıların sırf sonradan çocukları olması sebebiyle müvekkilini mirastan mahrum bırakma amacıyla açılan davanın reddi gerektiğini ileri sürerek davanın kabulüne yönelik kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, mükerrer nüfus kaydının iptaline yönelik davada, davalı ... ...(....)'nun davacılar ... ve ...'nun nüfus kaydından (Mersin ili Tarsus ilçesi Kızılmurat mahallesi cilt no: 25 hane no: 186 BSN: 40'daki) silinmesine karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

743 sayılı Türk Kanuni Medenisi' nin (743 sayılı Kanun) 253 üncü, 254 üncü, 255 inci, 256 ncı ve 258 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanunun 7 inci, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 35 inci, 36 ncı, 40 ıncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin ve davalı ... Müdürlüğünün yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.