Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9659 E. 2024/901 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin miktarı uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, eşit kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi uyarınca, yerinde görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/843 E., 2023/961 K.

DAVA TARİHİ : 21.06.2018

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Özalp Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/245 E., 2021/614 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen-kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmiş, boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul yönünden bozulmasına, sair hususların incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında kısmen yeniden hüküm kurmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından; yoksulluk nafakasının miktarı yönünden, davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmamıştır. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan davacının, yoksulluk nafakasının miktarına yönelik temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.

Davalı erkek vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, evden kovduğunu, kayınpederinin kendisine cinsel tacizde bulunduğunu iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesini, kendisi için nafaka ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, davacı kadının kendisine hakaret ettiğini, ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, babasına iftirada bulunduğunu, çocuğa şiddet uyguladığını belirterek, boşanma kararı verilmesini, davacının diğer taleplerinin reddi ile ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesini talep etmiştir .

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 24.10.2019 tarihli ve 2018/249 esas, 2019/352 karar sayılı kararı ile; taraflar arasında evlilik birliği sürecinde anlaşmazlıkların olduğu, tarafların ruhen ve fikren anlaşamadıkları, böylece tarafların evliliklerinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının anlaşıldığı, Özalp Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2018/802 soruşturma sayılı dosyada yürütülen soruşturmada tarafların bu aşamadan sonra bir araya gelerek aile birliğini devam ettirmelerine imkan bulunmadığı, tarafların evlilik birliğinin temelden sarsıldığı, boşanma sonrasında davacı kadın yoksulluğu düşeceği, davalı tarafın tanıklarının vermiş olduğu beyanların kusur belirlenmesinde davalının lehine olduğu ancak soyut beyanlardan öteye geçmediği, davacınında davalı ile ilgili davalının kusuruna yönelik beyanlarının bulunduğu, ayrıca davalı ile ilgili Özalp Cumhuriyet Başsavcılığı'na intikal etmiş şikayet dosyasının olduğu ve bu haliyle davacı tarafın kusurunun davalı taraftan ağır olmadığının anlaşıldığı ve gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, davacı kadın yararına aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına, davacı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından, kusur belirlemesi, kişisel ilişkinin süresi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası, yargılama harç ve giderleri, vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 10.12.2020 tarih 2020/363 Esas ve 2020/1006 Karar sayılı kararı ile; dosyada hükmün, gösterilen delillerin değerlendirildiğini gösterir gerekçeyi içermediği, davacının istinaf talebinin hükmün gerekçesiz olması nedeniyle kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleşen boşanma, velâyet, maddî ve manevî tazminat hükmü hariç olmak üzere münhasıran gerekçesizlik sebebi ile esası incelenmeksizin kaldırılmasına, istinaf eden davalının usuli kazanılmış hakları gözetilmek suretiyle davanın yeniden görülmesi ve kaldırılan tüm yönlerden yeniden gerekçe içerir bir karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 30.06.2021 tarihli ve 2021/245 Esas, 2021/614 Karar sayılı kararı ile; davalı erkeğin, davacı kadına şiddet uyguladığı, bu durumun 20.06.2018 tarihinde düzenlenmiş olan doktor raporu ile sabit olduğu, davacının ise dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere davalıya hakaret ettiği ve evi terkederek babasının evine döndüğü, tanık beyanları, Özalp Cumhuriyet Başsavcılığınca davacının müşteki olduğu 2018/802 Esas sayılı soruşturma dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının subuta erdiği, davalı ve davacı eşlerin her ikisinin de eşit kusurlu olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmaları ile UYAP sistemi üzerinden yapılan SGK sorgusunda davalı erkeğin fiili olarak çalıştığı, davacı kadının ise fiili çalışmasının bulunmadığı, bu kapsamda davacı kadının nafaka taleplerinin kabulüne karar verildiği, tarafların eşit kusurlu olduğu dikkate alınarak davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verildiği, tarafları ortak çocukları Emir Özoral'ın velâyetinin baba ...'a verilmesine karar verildiği gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuğun İki haftada bir Cumartesi Günü saat 09:00'dan itibaren davacı babadan teslim alınıp ertesi gün en geç 18:00' a kadar kendi ikametgahında görüşmesi ve süresi bittiğinde teslim etmesine, Ramazan ve Kurban Bayramlarının 1 inci günü saat 09:00 ile bayram tatilinin son günü 18:00'a kadar kendi ikametgahında görüşmesi ve süresi bittiğinde teslim etmesine, yaz tatilinde Temmuz ayının 1 inci günü saat 09:00' dan, Ağustos ayının 1 inci günü saat 18:00 ' a kadar kendi ikametgahında görüşmesi, yarıyıl tatilinde tatilin başladığı gün saat 09:00' dan tatilin son günü saat 18:00 ' a kadar, kendi ikametgahında görüşmesi suretiyle davalı annenin ortak çocukları görmesi ve süresi bittiğinde teslim edilmek üzere kişisel ilişki tesisine, davacı kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, davacı kadının tazminat taleplerinin reddine, dosya adli yardımlı olduğundan, karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL peşin harç ve 59,30 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yapılan posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 120,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, suçüstü ödeneğinden karşılan bilirkişi ücreti olan 300,00 TL' nin davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına, davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından daha önceden kesinleşen boşanma, velâyet düzenlemesi, maddî ve manevî tazminata ilişkin yeniden hüküm kurulması, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası, yargılama harç ve giderleri, vekâlet ücreti, kişisel ilişkinin süresi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 28.11.2022 tarihli ve 2022/924 Esas, 2022/1282 Karar sayılı kararıyla; davalı erkek vekili tarafından İlk Derece Mahkemesinin 24.10.2019 tarihli ve 2018/249 Esas, 2019/352 Karar sayılı ilamına karşı istinaf yasa yoluna başvurulduğu, Van Bölge Adliye Mahkemesi 10.12.2020 tarih, 2020/363 Esas, 2020/1006 Karar sayılı ilamı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kesinleşen kısımlar hariç olmak üzere kaldırıldığı, bu nedenle ilk karardan sonra boşanma, velâyet, maddî ve manevî tazminat yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmadığından hüküm bu hususlarda kesinleştiği, boşanma, velâyet, maddî ve manevî tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yeniden kabul kararı verilmesinin doğru olmadığı, mevcut kişisel ilişki tesisi kararına göre ortak çocuğun bayram ve yarı yıl tatillerinde çocuğun baba ile zaman geçiremeyeceği, kişisel ilişki kurulmasına ilişkin kararların değişen şartlara göre her zaman değiştirilmesinin mümkün olması, anne ile ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin daha kısa süreli düzenlenmesi gerektiğinden uzun bulunduğu, davacı erkek tarafın buna yönelik itirazı kısmen haklı görüldüğü, davacının, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine dair istinaf talebinin kabulüne karar verildiği, sair yönlere ilişkin hususların ise usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf konusu edilmeyerek kesinleşen boşanma, velâyet maddî ve manevî tazminat ile ilgili hususlarda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı erkek tarafın kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile; hükmün 3 üncü bendinin kaldırılmasına Küçük Emir ile davacı ... arasında her ayın 1 inci ve 3 üncü cumartesi günü saat 09:00 ila pazar günü saat 18.00, dini bayramların 2 inci günü saat 09:00 ila 3 üncü günü saat 18.00, yarıyıl tatillerinin 1 inci haftası Cumartesi 09:00 ila ertesi hafta Cumartesi 18.00 saatleri ile Temmuz ayının 1 inci günü saat 09:00 ile Ağustos ayının 1 inci günü saat 18.00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 04.07.2023 tarihli 2023/981Esas, 2023/3613 Karar sayılı kararı ile; "...İlk Derece Mahkemesinin 24.10.2019 tarihli ve 2018/249 esas, 2019/352 karar sayılı ilk kararı ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, davacı kadın yararına aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına, davacı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı münhasıran davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, kişisel ilişkinin süresi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası, yargılama harç ve giderleri, vekâlet ücreti yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince hükmün gerekçesi olmadığından bahisle, istinaf edilmeyen kısımlar hariç olmak üzere kararın kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Böylelikle de 24.10.2019 tarihli İlk Derece Mahkemesi kararı, boşanma, davacı kadının tazminat taleplerinin reddi ve velâyet düzenlemesi yönünden kesinleşmiştir. Buna karşın İlk Derece Mahkemesinin 30.06.2021 tarihli son kararında kesinleşen yönlerden mükerrer olacak şekilde hüküm kurulmuştur. Davalı erkek vekili tarafından bu hususta açıkça istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne karar verildiği belirtilmesine karşın, İlk Derece Mahkemesinin istinaf incelemesine konu kararının mükerrer hükümleri hakkında 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesi kapsamına kaldırma kararı verilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, davalı erkek vekilinin istinaf konusu ettiği, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücreti hususunda hüküm kurulmaması da doğru görülmemiştir..." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı erkeğin, babasına iftira atılması ile ortak çocuğa bakılmadığına dair vakıaları ispat edemediği kanaatine varılmıştır. Bu suretle İlk Derece Mahkemesinin tarafların eşit kusurlu kabul edilmesine dair belirlemesinin yerinde olduğu, davacı kadının kusurunun daha ağır olmadığı, ev hanımı olup düzenli ve devamlı geliri bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, kadın lehine nafakaya hükmedilmesi ve hükmedilen nafaka miktarının yerinde olduğu, karşı davası olmayan erkek için vekâlet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olduğu gibi davası kabul edilen kadın lehine yargılama giderine ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin de yerinde olduğu, ortak çocuğun yaşı, cinsiyeti, tesis edilen kişisel ilişki ile birlikte değerlendirildiğinde; mevcut kişisle ilişki tesisi kararına göre ortak çocuğun bayram ve yarı yıl tatillerinde çocuğun baba ile zaman geçiremeyeceği, kişisel ilişki kurulmasına ilişkin kararların değişen şartlara göre her zaman değiştirilmesinin mümkün olması, anne ile ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin daha kısa süreli düzenlenmesi gerektiği gerekçesiyle boşanma, velâyet maddî ve manevî tazminata dair hüküm fıkraları istinaf edilmeyerek kesinleşmekle Özalp Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.06.2021 tarih, 2021/245 Esas, 2021/614 Karar sayılı ilamının boşanmaya dair 1 nolu, velâyete dair 2 nolu, davacının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine dair 6 nolu bentlerinin kaldırılmasına, bu hususta yeniden hüküm kurulmasına, 1, 2, 6 nolu bentlerin yerine geçmek üzere bu konularda hüküm kurulmasına yer olmadığına, Özalp Asliye Hukuk Mahkemesi 30.06.2021 Tarih, 2021/245 Esas, 2021/614 Karar sayılı ilamının (3) nolu bendinde düzenlenen, ortak çocuk ile davalı anne arasındaki kişisel ilişki kaldırılarak ve Dairemizce yeniden düzenlenerek, velâyeti babaya verilen ortak çocuk ile anne arasında her ayın 1. ve 3. cumartesi günü saat 09.00 ila pazar günü saat 18.00, dini bayramların 2. günü saat 09.00 ila 3. günü saat 18.00, yarıyıl tatillerinin 1. haftası Cumartesi 09.00 ila ertesi hafta Cumartesi 18.00 saatleri ile Temmuz ayının 1. günü saat 09.00 ile Ağustos ayının 1. günü saat 18.00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; karar duruşmasında uzun süren yargılama dikkate alınarak müvekkil lehine hükmedilen nafaka miktarının arttırılmasını talep etmelerine rağmen Mahkeme tarafından taleplerinin dikkate alınmadığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili; kadının ağır kusurlu olduğunu, kadının tanıklarının, görgüye dayalı ve somut beyanlarda bulunmadıklarını, kadının yoksulluk nafakası alamayacağını, ilk kararla kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı yönünden erkek lehine usuli kazanılmış hak oluştuğunu, ikinci kararla miktarın arttırılmasının doğru olmadığını, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş olmasına rağmen yargılama giderlerinin tamamı vekâlet ücreti de dahil olmak üzere müvekkil üzerinde bırakılmış olmasının hatalı olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, kadın için hükmedilen yoksulluk nafakası, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı kadının lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarına yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyerek kesinleşen yön olmakla REDDİNE,

2.Davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.