Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9660 E. 2024/6169 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, tarafların delilleri ve kusur durumları doğru değerlendirilerek hüküm kurulduğu gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı esastan reddeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1726 E., 2023/1758 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Sivas 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/187 E., 2023/443 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin telefonunda çıplak kadın fotoğrafları bulunduğunu, erkeğin borsayla çok ilgilendiğini, şiddet uyguladığını, yalan söylediğini, alkol aldığını, kadına sevgi ve ilgi göstermediğini, güven sarsıcı davranışlarının bulunduğunu, sadakat yükümlüğüne aykırı davrandığını, evi otel gibi kullandığını, erkeğin ailesinin evliliğe olumsuz müdahalede bulunduğunu, erkeğin bu duruma sessiz kaldığını, kadını hizmetçi gibi gördüğünü, ayrı yattığını, daha önce de boşanma davası açıldığını, davacı duruşmaya gelmediği için davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, erkeğin sürekli telefonu ile ilgilendiğini, kadının sohbet etme girişimlerinin karşılıksız kaldığını, erkeğin psikolojik şiddet uyguladığını, eski sevgilisinden bahsettiğini, küçük düşürücü söylemlerde bulunduğunu, erkeğin evliliğin gereklerini ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, aylık 1.000,00 TL tedbir iştirak nafakası ile aylık 1.000,00 TL tedbir -yoksulluk nafakasının erketen alınarak kadına verilmesine, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; Mahkemenin yetkisiz olduğunu, Giresun Aile Mahkemesinin 2020/639 esas sayılı dosyası ile derdest dosyalarının bulunduğunu, iddiaların asılsız olduğunu, evlilik süresince kadının ailesi ve arkadaşlarını özlediğini beyan ederek sık sık Sivas'a gittiğini, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kadının ve ailesinin çeşitli bankalara borcu olduğu için tarafından yardım istediğini, asgari ücret ile çalıştığı için yardımcı olamayacağını söylediğini, fakat gerekeni yapacağını söylediğini, davacının evi terk ettiğini, evliliği sürdürmeyi istemediğini bildirdiğini, kendisinin sanayi de çalıştığında eve geldiğinde öz bakımını yapmasına, kendisine yaklaşmasına izin vermediğini, çalıştığı iş nedeniyle yağ pas işinde çalıştığını , bu durumdan davacının rahatsız olduğunu, "pissin sen eve bu şekilde gelme senin çalıştığın ortam pis" dediğini, aşağıladığını, küçümsediğini, kadınsal hastalığı bulunduğunu, tedaviyi kabul etmediğini, ortak konutun kredi borcunun devam ettiğini, savunarak davanın reddine karar verilmesini, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilemesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek ve ailesinin kadının yanında erkeğin eski sevgilisinden bahsettiği, erkeğin telefonda fazla vakit geçirdiği, borsa oynadığı, eşinden gizli borç para alıp borsaya yatırdığı, erkek istediği için tarafların ayrı yataklarda yattığı, erkeğin eşine ve çocuğuna karşı ilgisiz olduğu, erkeğin kadının çalışmasını istediği, evlilik birliğinin bahsedilen kusurlu davranışlar nedeni ile temelden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelden sarsılmasında kadının kusursuz erkeğin tam kusurlu olduğu, ortak çocuk ...'nin yaşı, fiili durumda anne ile yaşaması ve dosya kapsımında alınan SİR raporları, tarafların sosyal ekonomik durumları, kusur durumu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ili kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için aylık 850,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakasının iştirak nafakası olarak devamına, aylık 950,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, 40.000,00 TL maddî tazminat ile 35.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı bakımından kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı kanuna uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kararda gösterilen gerekçeler ile kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, velâyet düzenlemesi, maddî tazminat ve manevî tazminat taktirinde hata edilmediği, Giresun Aile Mahkemesi'nin 2020/639 Esas, 2021/126 Karar sayılı dosyasında, davacı ... tarafından açılan boşanma davasının 22.02.2021 tarihi itibari ile açılmamış sayılmasına karar verildiği ve kararın 14.04.2022 tarihinde kesinleştiği, derdestliğin söz konusu olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle ;hükmün tamamı bakımından bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, velâyet düzenlemesi, tedbir nafakaları, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, kabul edilen maddî tazminat, manevî tazminat ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 330 uncu ve 336 ncı 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 182 ncı maddesi, 339 uncu maddesi, 6098 sayılı Kanun 50 ve 51 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte

görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.