"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/332 E., 2022/1801 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Silivri Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı asıl tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı asıl kadın dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; daha önce evlenip boşandıklarını ve tekrar evlendiklerini, davalının kendisine ve çocuklara hakaret ve küfürler ettiğini, şiddet uyguladığını, aşağıladığını, eve karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini, 2019 yılı Haziran ayında fiziksel şiddeti nedeni ile şikayetçi olduğunu, koruma kararı aldığını, büyüklerin araya girmesi ile affettiğini, düzeleceğini umut ettiğini, ancak davalının psikolojisinin bozuk olduğunu ve tedavi edilmesi gerektiğini, korona döneminde polisin herkesi öldüreceğine inandığını, kızlarını okutmak istemediğini, anaokuluna bile göndermek istemediğinden kızına ve kendisine şiddet uyguladığını, kızının yüzünde ve vücudunda morluklar ve şişlikler gördüğünü, annesi üzerine kayıtlı arsanın yarı hissesinin kendi üzerine yapılması konusunda baskı yaptığını, bunun için kızını dövdüğünü, 23.06.2019 sabahı kendisini uyandırarak kafasını duvarlara vurup öldürmeyi planladığını söylediğini, işten ayrılmama halinde de öldüreceğini söylediğini, gereksiz kıskançlık yaptığını, gözüne vurduğunu ve alt dişini kırdığını, "iş yerinde kimlerle ne yaptığını bilmiyorum" dediğini, boşanma kararı aldığını ancak büyüklerin oraya girmesi ile boşanmaktan vazgeçtiğini, 04.05.2020 günü yine kendisini ve akrabalarını öldürmekle tehdit ettiğini, 11.05.2020 günü kadını ve ailesini vurmak için silah almaya gittiğini ve bu nedenle koruma kararı almaya mecbur kaldığını, aile geçimini bizzat kendisinin sağladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin tarafına verilmesine, her bir çocuk için aylık 1.000,00 'er TL tedbir ve iştirak nafakası ile 150.000,00TL maddi ve 100.000,00TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı asıl erkek cevap ve cevaba cevap dilekçesinde; sorumluluk sahibi olduğunu, ailesine değer verdiğini, eşini sevdiğini, eşinin çocuklarını göstermediğini, kadının tehdit mesajları attığını iddia ederek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamında yer alan Silivri 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/231Esas sayılı karar ilamından davalının davacıya fiziksel şiddet uyguladığı davacının da meşru müdafaada bulunduğu, davacı tarafından sunulan mezarlıktaki video görüntülerinden davalının tehditvari eylem sergilediği, dosya kapsamında yer alan sosyal inceleme raporu içeriği ve davacı tanıklarının görgüye dayalı beyanları birlikte değerlendirildiğinde davalının müşterek çocuk Melek Naz'ın yaşına uygun davranışlar sergilemeyerek ona fiziksel şiddet uyguladığı iddialarının ispat edildiği, taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğu, boşanma koşullarının gerçekleştiği , davalının tam kusurlu olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkra koşullarının davacı kadın yararına oluştuğu, belirlenen tazminat takdirinde tarafların sosyal ekonomik durumlarına ilişkin kayıtlar ile tazminatın haksız zenginleşme ve fakirleşme aracı olmaması, hak ve nesafet kaideleri göz önünde bulundurulması gerektiği, alınan sosyal inceleme raporları gereğince velayetlerin anneye verilmesi ve baba ile kişisel ilişki kurulması gerektiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, her iki ortak çocuğun da velayetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, her çocuk için aylık 300,00'er TL tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine, davacı için 20,000,00TL maddi, 18.000,00TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı katılma yolu ile, davalının dişini kırıp gözünü morarttığını, buna ilişkin ceza dosyasından mahkumiyet kararı aldığını, davalıdan boşanmak istediğini, onu affetmediğini, tazminat ve nafaka miktarlarının düşük olduğunu belirterek hükmedilen tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı, yaşanan olaylardan sonra tekrar bir araya gelindiğini ve ortak yaşamın kurulduğunu, bu nedenle af kapsamında değerlendirilme yapılması gerektiğini, eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini, oğlunun yanında yaşadığını, bu nedenle kadının oğlunun velayetini vermeyi kabul ettiğini ancak mahkemenin yine oğlunun velayetini anneye verdiğini, kusurunun olmadığını belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk...n velayetinin tarafına verilmesi ve nafakanın kaldırılması, hükmedilen tazminatlar yönlerinden kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kusur tespitinin yerinde olduğunu, ortak çocuk...n sürekli ağlayarak babayı istemesi nedeni ile 05.06.2021 tarihinde babaya teslim edildiği, küçüğün halen mernis adresinin baba ile aynı adres olduğu, bu nedenle davalının ortak çocuk...n velayetine ilişkin istinaf talebinin kabulü gerektiği, velayeti anneye verilen ortak çocuk ...n yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik sosyal durumları dikkate alındığında küçük için tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi yerinde olduğu ancak nafaka miktarlarının az olduğu, velayeti babaya verilen ortak çocuk...n dava tarihinden itibaren anne yanında bulunduğu, 05.06.2021 tarihinde babaya teslim edildiği, bu tarihe kadar takdir edilen tedbir nafakası miktarının hakkaniyete uygun olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi yerinde ise de hükmolunan maddi ve manevi tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile infazda tereddüt olmaması açısından İlk Derece Mahkemesinin kararının hüküm kısmının ortak çocuk ...'ın velayetine ilişkin bendinin kaldırılmasına, 30.10.2016 doğumlu ...'ın velayetinin davalı babaya verilmesine, velayeti anneye verilen 02.09.2013 doğumlu ...n babanın talep etmesi halinde her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 12.00'dan saat 16.00'a kadar, çocuğun doğum günlerinde ve babalar gününde saat 12.00 ile 16.00 arasında yanına almak ve masraflarını karşılamak suretiyle kişisel ilişki tesisine, velayeti babaya verilen 30.10.2016 doğumlu ... ile anne arasında her ayın 2. ve 4. haftası Cumartesi günü saat 10.00'dan Pazar günü saat 18.00'e kadar, her yıl dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan 3. günü 18.00'a kadar, her yıl sömestr tatilinin (Şubat tatili) 1. Pazartesi günü saat 10.00'dan takip eden Pazar günü saat 18.00'a kadar, her yıl 1 Temmuz günü saat 10.00'dan 31 Temmuz günü saat 18.00'a kadar, her yıl anneler günü saat 10.00'dan saat 18.00'a kadar, çocuğun doğum günü 12.00'dan saat 16.00'a kadar kişisel ilişki tesisine, davacının...yönünden nafakalara yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, davalının... yönünden nafakalara yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile hükmün nafakalara ilişkin bendinin kaldırılması ile...için aylık 400,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak ve... için babaya teslim tarihine karar aylık 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, hükmedilen tazminatların miktarına ilişkin davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile hükmün tazminatlara ilişkin bendinin kaldınılmasına, davacı kadın yararına 35.000,00TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı, kendisine yüklenen kusurun somut olarak ne olduğunun ve hukuki dayanağının anlaşılamadığını, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini, davaya konu edilen olaylardan sonra kadın tarafından affedildiğini, bir araya gelip evliliğe devam ettiklerini, kadının ailesinin müdahalesi olmadığında sorun yaşamadıklarını, kendisinin müşteki olduğu ceza davasında mahkemenin meşru müdafaa bulunduğunu belirterek kadına kusur yüklemeyip kendisine kusur yüklemesinin hatalı olduğunu, bu olaydan sonra bir yıl birlikte yaşadıklarını, oğlunun sürekli olarak yanında yaşadığını, eğer çocuğa şiddet uyguluyor olsa velayetin kendisine verilmeyeceğini, hükmedilen tazminatların yüksek olduğunu, avukattan dahi yararlanacak imkanının olmadığını belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle taraflar arasında ceza yargılamasına konu olan Haziran 2019 tarihli fiziksel şiddet vakıasından sonra taraflar bir araya gelmiş ise de, evliliğin başından beri süregelen fiziksel şiddetin varlığının mevcut olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.