Logo

2. Hukuk Dairesi2023/967 E. 2023/3611 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranları, maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu ve davalı erkeğin dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin dava sırasında psikiyatrik tedavi gördüğünün anlaşılması ve dava ehliyetinin tam olarak tespiti için sağlık kuruluşundan heyet raporu alınması gerektiği gözetilerek, davalı erkeğin dava ehliyetinin araştırılması için ön sorun teşkil edebileceği gerekçesiyle, mahkemenin bu hususu araştırmadan karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/397 E., 2022/1967 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin davalı erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, ziynet eşyalarının müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, birliğin davalı kadının kusurlı davranışları nedeni ile temelinden sarsıldığını belirterek, boşanma kararı verilmesini, davacı tarafın sair taleplerinin ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin davacı kadına şiddet uyguladığı, kıskanç davranışları nedeniyle psikolojik baskı uyguladığı, taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan hadiselerde davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacı kadın yararına, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önünde tutularak yoksulluk nafakasına, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmakla, tarafların sosyal ve ekonomik durumları , tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurlu bir davranışının ispatlanmadığını, birliğin temelinden sarsılmasında davacı kadının eylemlerinin sebebiyet verdiğini, maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşmadığı gibi miktarının da fazla olduğunu, müvekkilinin psikiyatri kliğinde tedavi gördüğünü, çalışmadığını, geçiminin aileis tarafından sağlandığını, nafaka koşullarının da oluşmadığını belirterek, kusur belirlemesi, müvekkili aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece erkeğe kusur olarak yüklenen şiddet vakıasından sonra evlilik birliğinin devam etmesi nedeniyle bu vakıa nedeniyle erkeğe kusur yüklenemeyeceği, mahkemece erkeğe kusur olarak yüklenen kıskanç davranışları nedeniyle psikolojik baskı uyguladığı vakıasının ise sabit olduğu, davalı erkeğin terk ihtarı çekmekle eşinin ihtar istek tarihinden önceki kusurlu davranışlarını affetmiş, en azından hoşgörüyle karşılamış olduğu, affedilmiş veya hoşgörüyle karşılanmış olayların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı boşanma davası için boşanma sebebi olarak kabul edilemeyeceği, boşanmaya yol açan olaylarda erkeğin yine de tam kusurlu olduğu, bu kapsamda davalı erkek vekilinin müvekkiline yüklenen vakıaya yönelik istinaf talebinin kabulüne karar verildiği, kusur tespitine yönelik istinaf talebinin ise reddine karar verildiği, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumlarına göre, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesı karanının 2 nolu bendinin kaldırılmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu, bu nedenle tazminatlara yönelik istinaf talebinin reddine karar verildiği gerekçesi ile davalı erkeğin kusur belirlemesine istinaf talebinin kabulü ile gerekçenin değiştirilmesine, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı erkeğin sair istinaf taleplerinin esastan reddine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde öne sürdüğü sebeplerle kusur belirlemesi ve müvekkili aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasında tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip olup olmadıkları, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesinin koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 56 ncı, 114 üncü, 115 inci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi. 405 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

6100 sayılı Kanun'un 114/1-d fıkrası uyarınca tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını 6100 sayılı Kanun'un 115 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında her zaman ileri sürebilirler. Davalı erkek tarafından aşamalarda psikiyatrik rahatsızlığı nedeni ile tedavi gördüğü belirtilmiş, temyiz başvuru dilekçesi ekinde sunulan Bakırköy Prof. Dr...Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin Hasta Epikriz raporu uyarınca 25.04.2022 tarihinde "organik olmayan psikoz" tanısı ile yatılı olarak tedavi gördüğü anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş davalı erkeğe ait tüm tedavi evrakları ile dosyada toplanan diğer deliller hep birlikte tam teşekküllü sağlık kuruluşuna gönderilerek, heyet raporu alınmak suretiyle 4721 sayılı Kanun'un 405 inci ve 6100 sayılı Kanun 'un 56 ncı maddesi uyarınca davalı erkeğin vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden ibarettir. Bu yön göz önünde tutulmadan yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

.VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıdaki paragrafta belirtilen sebeple BOZULMASINA,

2. Bozma sebebine göre davalı erkeğin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.