Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9680 E. 2024/2584 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamında davacı kadının taşınmaz ve araç üzerinde katılma alacağı ve değer artış payı alacağı taleplerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin kişisel mal savunmasının kısmen kabulüyle, davacı kadının ziynet eşyalarının taşınmaz ve aracın edinimine katkısı gözetilerek, davacı kadına değer artış payı alacağına hükmedilmesi doğru bulunmuş ve davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilerek yerel mahkeme kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1652 E., 2023/1569 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/166 E., 2023/17 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı ve değer artış payı alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava, cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 1996 yılında evlendiğini ve 15.10.2020 tarihinde açılan boşanma davası ile boşandıklarını, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğunu, dava konusu taşınmaz ve aracın evlilik birliği içerisinde satın alındığını ve davalı erkek adına tescil edildiğini, dava konusu malların ediniminde davacı kadının ziynet eşyalarını verdiğini ve çalışarak katkı sağladığını, yine kanundan kaynaklanan katılma alacağı hakkı da olduğunu, cevap dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, dava konusu malların davalı erkeğin kişisel malı olmadığını, davalı erkeğin ve kardeşinin kendilerine ait taşınmazları satarak şirkete sermaye yapıklarını, davalı erkeğin, dava konusu araçtan önce alınan aracın ödemeleri için kredi çektiğini, dava konusu araç alınmadan önce alınan aracın kaza geçirmesi sebebiyle kasko şirketinin 41.500,00 TL ödeme yaptığını, dava konusu aracın ise 42.500,00 TL'ye alındığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik dava konusu araç için 500,00 TL değer artış payı alacağı, 500,00 TL katılma alacağı, dava konusu taşınmaz için ise 500,00 TL değer artış payı alacağı, 500,00 TL katılma alacağının faizi ile birlikte davalı erkekten tahsili ile davacı kadına verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu taşınmazın, taraflar evlenmeden önce davalı erkeğe ait olan taşınmaz ile davalı erkeğin kardeşine ait taşınmazın satım bedelleri ve davalı erkeğin annesi tarafından verilen 5.750 Euro birleştirilerek satın alındığını, dava konusu taşınmazın satın alınmasında davacı kadının herhangi bir katkısının olmadığını, dava konusu araç yönünden ise davalı erkeğin babasından miras yolu ile intikal eden arsanın davalı erkeğin annesi tarafından satıldığını ve kardeşler arasında paylaştırıldığını, davalı erkeğin hissesine 9.000,00 TL düştüğünü, davalı erkek tarafından 25.000,00 TL değerinde kredi çekildiğini ve 34.350,00 TL bedelle bir araç satın alındığını, bu aracın yapılan kaza sonrasında perte çıktığını ve satıldığını, yerine dava konusu aracın satın alındığını, bu aracın alımında da davacı kadının herhangi bir katkısının olmadığını, davacı kadının ziynet eşyalarını da almak suretiyle ortak konuttan ayrıldığını, davacı kadının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının bulunmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmaz yönünden yapılan incelemede, taşınmazın tam hisse ile imar hukuki sebebine dayalı olarak 25.07.2017 tarihinde davalı erkek adına tescil edildiği ve dava dilekçesinde, taşınmazın edinilmesinde davacı kadının kişisel malı olan altınlarını vererek katkıda bulunduğunu iddia ettiği, bu nedenle değer artış payı talebinde de bulunduğu, dava dilekçesinde hangi cins altınların veya ne kadarlık bir ziynetin dava konusu taşınmaza katkı sağladığı yönünde niteliklerinin bildirilmediği, ancak davacı kadın vekili tarafından 10.06.2021 tarihli celsenin beş numaralı ara kararı gereğince 120 adet çeyrek altını düğünden hemen sonra davacı kadından alındığı, daha sonra bozdurulan altınların bedelinin yıllar sonra satın alınan dava konusu taşınmazın alımında kullanıldığı açıklamasında bulunulduğu, davacı kadın tanığı olan ve aynı zamanda davacı kadının annesi Misket beyanında; dava konusu evin 40.000 ile 45.000 Euro arasında alındığı, davalı erkeğin annesinin yanında davacı kadına düğünde takılan 120 adet çeyrek altını alarak "...ileride ben size ev alırım..." diye söz verdiği, dava konusu taşınmaz alınırken, davalı erkeğin annesinin çeyreklerin ev için bozdurulduğu ve üzerine bir miktar para koyduğunu söylediğini belirttiği ve özellikle tanık ifadesinde davalı erkeğin annesinin davalı erkek ve davalı erkeğin kardeşi ... adına iki adet sobalı ev aldığı ve davaya konu taşınmazın alımında kullanıldığı, üzerine de davacı kadına ait 120 adet çeyrek altının bozdurulmasından elde edilen paranın konulduğunu beyan ettiği, davacı kadın tanığı olmasına karşın beyanların niteliğinde davalı erkeğin de lehine olan beyanlar içerdiği, davacı kadının diğer tanıklarının da 120 adet davacı kadının çeyrek altının bozdurulmasında ortak yönde beyanda bulundukları, ancak dava konusu taşınmazın alınması için davalı erkeğin başka bir yerden taşınmaz satıp satmadığı konusunda beyanda bulunmadıkları, davalı erkek tanıklarından davalı erkeğin annesinin oğluna 5.700 Euro destek sağladığı ayrıca ... ve ...'e ait evleri sattığı, dava konusu taşınmazın 36.000 Euroya alındığını beyan ettikleri, davalı tanığı ...'in ise dava konusu taşınmazın 36.000 ile 37.000 Euroya alındığını beyan ederek ortalama değer içeren beyanlarda bulunduğu, dava konusu taşınmazın ediniminde öncelikle edinilmiş maldan bir katkının olmadığı, nitekim hiçbir tanık ifadesinde tarafların birikmiş paralarından bahsedilmediği, davacı kadına göre 120 adet çeyrek altın, davalı erkeğe göre iki adet evin davalı erkeğin annesinin katkısından bahsedildiği, bu durumu en iyi açıklayan tanık ifadesinin de davacı kadının annesinin beyanları olduğu, davalı erkek açısından satılan ve parası dava konusu taşınmaza harcandığı belirtilen taşınmazların kayıtlarına ulaşılamadığı ve hangi tarihte satıldığı veya ne kadara satıldığı yönünde bir araştırma bulunmadığı ancak tanık anlatımlarına göre davalı erkeğin iki adet taşınmaz sattığı ve annesinden 5.700 Euro para yardımı aldığının davacı kadın tanığı tarafından beyan edildiği, davacı kadının, bu paranın ev alımında değil de şirket kurulumunda harcadığını beyan etmiş olsa da bu yönde tanık beyanı olmadığı gibi yazılı ve resmi bir belgenin de olmadığı, bu nedenle davalı erkek tanıkları yönünden beyan edilen ifadeler hem davacı kadın tanığı olan davacı kadının annesi hem de tevil yollu diğer davacı kadın tanığı tarafından da açıklandığı, her ne kadar ziynetlerin varlığını ispat noktasında dosyada sunulmuş bir resim veya düğün video kaydı da bulunmasa da bozdurulduğu iddia edilen ziynetlerin taşınmazın edinim tarihi itibariyle Euro çevrimi yapılarak bulunan hesaplama ile birlikte diğer katkıların da eklenmesiyle taşınmazın edinim değerinin 42.891,43 Euro olarak tespit edildiği, tanık olan davacı kadının annesinin de taşınmazın edinim değeri olarak belirttiği 40.000 ile 45.000 Euro arasındaki beyanını desteklediği, bu nedenle davacı kadının taşınmazdan dolayı bilirkişi raporunda iki numaralı alternatifte belirtilen 218.480,25 TL değer artış payı alacağı olduğu, edinilmiş maldan katkısı olduğunun ispat edilememesi nedeniyle katılma alacağının bulunmadığı, dava konusu araç yönünden yapılan incelemede ise davalı erkek savunmasında 2011 yılında Belsin'de bulunan bir arsanın satıldığı ve davalı erkeğin annesi tarafından üç çocuğuna 9.000,00 TL paylaştırıldığını beyan ettiği, davacı kadın ise düğünde takılan gerdanlığın satıldığı, üzerine de 5 veya 6 adet 14 ayar künyenin bozdurulduğunu iddia ettiği, dava konusu aracın alımında 25.000,00 TL kredi desteği olduğu, tanık Misket'in beyanlarına göre üzerine davacı kadının gerdanlığı ve zincirin ( her iki 14 ayar kuyumcu raporuna göre ve toplam 30+7 gramdan 37 gram ve üzerine 3 adet 14 ayar künye olduğu) bozdurulduğu ve bunların bakiye kalan bölümü için davalı erkeğin annesinin mirastan gelen kişisel mal taşınmazını satarak davalı erkeğe destek olduğunun tanık anlatımlarıyla sabit olduğu, aracın edinilmiş mal toplam değerinin tanık ...'in beyanlarıyla da örtüştüğü anlaşılmakla davacı kadının araçtan dolayı bilirkişi raporunun üç numaralı alternatifte belirtilen 42.429,24 TL değer artış payı alacağı, 141.974,55 TL katılma alacağı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacı kadının dava konusu taşınmaz yönünden 218.480,25 TL değer artış payı alacağı, dava konusu araç yönünden ise 141.974,55 TL katılma alacağı, 42.429,24 TL değer artış payı alacağı olduğunun tespiti ile taleple bağlı kalınarak dava konusu taşınmaz yönünden 500,00 TL değer artış payı alacağı, dava konusu araç yönünden ise 500,00 TL katılma alacağı ve 500,00 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, dava konusu taşınmaz yönünden katılma alacağı talebinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve Kanuna aykırı olduğu, delillerin değerlendirilmesinin hatalı olduğu, eksik inceleme ile karar verildiği, dava konusu malların davalı erkeğin kişisel malı olduğu ve davacı kadının herhangi bir hakkının olmadığı, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların 01.07.1996 tarihinde evlendikleri, 15.10.2020 tarihinde açılan boşanma davası sonucu boşanmaları nedeniyle eşler arasındaki mal rejiminin boşanma davasının açıldığı 15.10.2020 tarihinde sona erdiği, evlilik birliği içerisinde davalı erkek adına 11.10.2016 tarihinde ... plaka sayılı Seat Marka 2013 model aracın tescil edildiği, yine Kayseri ili ... ilçesi ... Mahallesi 2535 ada 32 parsel 6 ncı kat 14 numaralı bağımsız bölümün 25.07.2017 tarihinde edinilmesi nedeniyle tescil edildiği , dava konusu malların edinilme tarihi gözetildiğinde edinilmiş mal oldukları, bunun aksinin davalı erkek tarafından iddia edildiği, dava konusu taşınmaz yönünden kişisel mal iddiasında bulunduğu ve kısmen bu iddiasını ispat etmesi nediniyle annesinin yaptığı ödemenin davalı erkeğin kişisel malı sayılmasında bir hata bulunmadığı gibi davacı kadına evlilik sırasında takılmak suretiyle hediye edilen 120 adet çeyrek altının kullanılması nedeniyle davacı kadının değer artış payı alacağının bulunduğu yönündeki kabul ve hesaplamaların doğru olduğu, dava konusu taşınmaz alımında edinilmiş mal bulunmaması ve katılmaması nedeniyle katılma alacağı talebinin reddinde bir hata bulunmadığı, dava konusu taşınmazda davacı kadının 120 çeyrek altın ile 0,1618 oranında değer artış payı alacağı (218.480,25 TL) dışında bir alacağı bulunmadığı, davacı kadın tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere ... plaka sayılı araç alımında 14 ayar 30 gram gerdanlığı, 14 ayar 7 gram zinciri ve 3 adet 14 ayar künyesinin kullanılması nedeniyle değer artış payı alacağı ve çekilen krediden dolayı katılma alacağının varlığı ve bilirkişi raporu ile yapılan hesaplamada bir hata bulunmadığı,İlk Derece Mahkemesince ziynetler ile taşınmaza yapılan katkı ve araca yapılan katkı nedeniyle hükmedilen değer artış payı alacağına dava tarihinden itibaren yasal faiz hükmedilmeyerek karar tarihinden itibaren yasal faizin hüküm altına alınması hatalı olduğu ancak bu yönden davacı vekilinin istinaf başvurusu bulunmadığından hataya değinilmekle yetinildiği, belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Dava, katılma alacağı ve değer artış payı alacağı istemine ilişkin olup uyuşmazlık, kişisel mal savunması, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı, eksik inceleme bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Kanun'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.