Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9683 E. 2024/7114 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesinin, manevi tazminat miktarının ve ziynet alacağının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin bozma sebebi oluşturmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1245 E., 2023/1476 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/869 E., 2021/72 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, ziynet alacağı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kusur gerekçesinin kusurlu davranışlar bakımından düzeltilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre kabul edilen ve temyize konu edilen ziynet eşyası bedeli (toplam 42.365,25 TL) Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kaldığından davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

Davalı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, müvekkilinin kilolu olmasından dolayı sürekli şikayetçi olduğunu, suçlamalarda bulunduğunu, müvekkiline şiddet uyguladığını, boşanmak istediğini söylediğini, müvekkilinin ailesinin yanına taşınmak zorunda kaldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına dava tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 40.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyası alacağı talebinin kabulüne karar verilmesini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL bedelin ödenmesine, mal rejimi tasfiyesine yönelik olarak taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı vekilinin 21.10.2020 havale tarihli dilekçesinde özetle ; ziynet eşyası alacağı talebine yönelik taleplerini 44.358,79 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekiline dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmesine rağmen davaya süresinde cevap vermediği fakat yargılama aşamasında alınan beyanlarında, boşanma yönünden davayı kabul edildiğini, kadının diğer taleplerin reddini talep ettiğini, müvekkilinin yoksul düşecek olması nedeniyle müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 manevî tazminat talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, başka kadınlar ile görüşmelerinin olduğu ve kadını istemediğini dile getirdiği, davacı kadının evden ayrılmasına neden verdiği evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ziynet altınlarının, bir kısmının davalı erkek eşin akrabasına verildiği, bir kısmının davalı erkeğin ağabeyi kaza yaptığında bozdurulduğu ve çocuk sahibi olmak için tedavi aşamasında da ziynetlerin kullanıldığı gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 20.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarına yönelik talebin kısmen kabulü ile; ziynet altınlarının toplam değeri olan 42.365,25 TL'nin ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, davacı lehine hükmedilen manevî tazminat ile ziynet eşyası alacağı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe yüklenen "fiziksel şiddet" kusuruna dayanak olay tarihinden sonra tarafların bir arada yaşamış olması nedeniyle vakıanın kadın tarafından affedildiği ya da en azından hoşgörü ile karşılandığı ve bu sebeple "fiziksel şiddet" vakıasının erkeğin kusurları arasından çıkarılması gerektiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre de tam kusurlu olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; erkeğin kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesine, erkek eşin sair yönlerden istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, manevî tazminat ve ziynet eşyası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının manevî tazminata hak kazanıp kazanmadığı ve miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı erkek vekilinin kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.