Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9685 E. 2024/7113 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusurun belirlenmesi, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, nafaka ve tazminat miktarları ile bunların başlangıç tarihi ve faize ilişkin kararın hukuka uygun olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 56. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/15 E., 2023/3 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1102 E., 2021/818 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının reddine, ziynet alacağı yönünden usulüne uygun açılmış dava olmadığından karar verilmesine yer olamadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, ziynetlerin iadesine ilişkin talebin ise mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, taraf vekillerinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, bağımsız konut tahsis etmediğini, tarafların davalının ailesi ile birlikte yaşadıklarını, davalının müvekkiline karşı ilgisiz olduğunu, hakaret ederek aşağıladığını, evliliğin ilk 4 ayından sonra yatağını ayırdığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin aynen iadesine aksi halde 30.000,00 TL bedelin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının aşırı kıskanç ve şüpheci olduğunu, müvekkilinin ailesinin kabullenemediğini, ekonomik sıkıntılar nedeniyle geçimsizlik başladığını belirterek; davanın ve diğer taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının dava dilekçesindeki iddialarını ispatlayamadığı, ziynet alacağı talebine yönelik olarak ise davacının usulüne uygun açılmış bir ziynet alacağı davası bulunmadığı gerekçesi ile; davanın reddine, ziynet alacağı talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, davasının reddi ve reddedilen ziynet alacağı (hükmün bütünü) yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar İlk Derece Mahkemesince davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, dinlenen davacı tanığı ... beyanından, erkek eşin kadın ile ilgilenmediği, hastalandığında da ilgi göstermediği, sosyal medya hesabı üzerinden güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve annesi ile eşinin aynı evde geçinemediklerini bildiği halde, bağımsız konut açmadığı evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tam kusurlu olduğu boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu, ziynet alacağı talebine ilişkin olarak; başvuru harcının tüm talepleri kapsadığı ve nispi harcın tamamlattırılması ve talep edilen ziynetlerin gram, adet, ayar, cins gibi belirleyici özelikleri ile değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi için kanuna uygun süre verilmesi, harcın tamamlanması halinde yargılamaya devam edilerek hüküm oluşturulması gerekirken ziynet alacağı talebi yönünden usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesi ile kadının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 25.000,00TL manevî tazminata, ziynetlerin iadesine ilişkin olarak harçların tamamlanması için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, istinaf kararı ile hükmedilen nafakalara istinaf karar tarihinden itibaren başlatılması gerekirken kararın kesinleşme tarihinden itibaren hükmedilmesi, tazminatların faizi ile ödenmesi talepleri hakkında karar verilmediğini, tazminatın miktarının az olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kabul edilen boşanma ve tazminatların kabulü yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak boşanma davasının kabulü ve kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmadığı, istinaf tarafından hükmedilen nafakaların başlangıç tarihi ve tazminatlara faiz işletilip işletilmemesi ve miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü 175 inci , 182 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Kanun 50 ve 51 inci 52 inci ve 58 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.