"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1262 E., 2023/1178 K.
DAVA TARİHİ : 05.09.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölcük Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/84 E., 2023/97 K.
Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar vermek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında İlk Derece Mahkemesince davanın dava şartı yokluğunda reddine karar verilmiş, kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak dosyanın ikinci kez İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İkinci gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince görevsizlik karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...'nun ablası olan davalı ..., amcası ... ve eşi ...'nin çocuğu olarak nüfusa kayıt edildiğini, ancak gerçekte davalının müvekkili Şaziye'nin babası İbrahim'in ilk eşi ...'den olma kızı olduğunu, mevcut nüfus kayıtlarının gerçeğe aykırı olduğunu, davalının babası olarak nüfusta kayıtlı ... ve eşinin çocukları olmadığını, çocuksuz olarak vefat ettiklerini, davalı ...'ın gerçeğe aykırı olarak İdris ve ...'un kızı olarak nüfusta kaydedilmiş olması nedeniyle müvekkillerinin mirasçılıktan doğan haklarının zedelendiğini beyanla gerçek durumu göstermeyen yanlış nüfus kaydının düzeltilmesi ve davalının gerçek anne ve babasının nüfus kaydına yazılmasını talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... müdürlüğü vekili duruşmadaki beyanında, davanın soybağı davası olduğunu, bu nedenle görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu" şeklinde beyanda bulunmuştur.
2.Dahili davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların dava açma ehliyetleri bulunmadığını, ayrıca davacıların talepleri için öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin üzerinden çok fazla zaman geçtikten sonra dava açtıklarını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi talep olunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 20.02.2020 tarih 2019/153 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile "...davacı tarafça davalı ...'in baba hanesinde yazan ...-Fatma oğlu 14.06.1904 doğumlu İdris isminin ...-...oğlu İbrahim 01.07.1907 olarak kaydedilmesine talep edilmiş olmakla, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davası olduğu, Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmeyeceği Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu,Davacının genetik anne ve baba hanesine kayıt istemi, anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi talebi ise de, anne ve baba arasında evlilik ilişkisi bulunmadığından, baba yönünden soybağının düzeltilmesi talebi olduğu,çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulacağı, soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştüğü, Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusu olduğu davalı Sebahat Arıkan'ın, mevcut kayıttaki baba adının iptali ile genetik anne ve babasının hanesine kaydedilmesi davasında davalı Sebahat Arıkkan'ın, genetik babası ...-...oğlu İbrahim arasında soybağı kurulacağı, bu haliyle davanın soybağı davası olarak nitelendirmesi gerekecektir.
Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup Aile Mahkemelerinin görevi kapsamında olduğu 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakıldığı,Asliye Hukuk Mahkemesi, genel nitelikli mahkeme olduğu, Aile Mahkemesi ise özel kanununda kendisine verilen davalara bakmakla görevli özel nitelikli bir mahkeme olduğu, genel nitelikli bir mahkeme ile özel nitelikli bir mahkemede görülmesi gereken iki ayrı davanın birlikte açılması halinde, her iki davanın birlikte görülmesi gerekli ise, özel nitelikli mahkemede davaların görülüp sonuçlandırılması gerektiği, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi değil Aile Mahkemesi olacağından, kamu düzenine ilişkin olan bu hususun re'sen dikkate alınarak mahkemece davaya aile mahkemesinde bakılmak üzere..." görevsizlik kararı verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Birinci Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili eksik gerekçe yönünden, davacılar vekili ise reddedilen dava yönünden istinaf başvurusunda bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesince gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin ikinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 03.02.2022 tarih 2020/458 Esas ve 2022/143Karar sayılı ilamı ile; davacı ... ve...' nın davalı ...' in kuzenleri, davacı ...' in müteveffa İdris'in kardeşi Cemal' in ölen oğlu Cemil' in eşi, diğer davacılar İlknur ve Sevdenur' un ise Cemil' in kızları olduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 286 ıncı ve 291 inci maddelerine göre soybağının reddi davası açabileceklerin sınırlandırıldığı, davacıların soybağının reddi davası açma konusunda aktif dava ehliyetleri olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesinin İkinci Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili; taraflarınca ikame edilenin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olup Aile Mahkemesi'nin görevli olmadığını, davanın, gerçeğe aykırı nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gözönünde bulundurularak, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken hatalı nitelendirme, sonucu soybağının reddi davası kabul edilerek ret kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünden, davalı ... vekili ise davanın hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 12.01.2023 tarih ve 2022/2032 Esas ve 2023/30 Karar sayılı kararı ile; davalı ..., İdris ile eşi ... 'den olma, 10.10.1936 doğumlu olarak 05.01.1943 tarihinde nüfusa tescil edildiği, mevcut kayıtlara göre ...'ın kardeşinin bulunmadığı, davalı ...'ın gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan amcası ve yengesi İdris ve ... hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi 1909 doğumlu ...'un nüfus kaydına tesciline ilişkin talep nüfus kayıt düzeltme davası olup Asliye Hukuk Mahkemesi görev alanında kaldığı. ikinci talep olan 1909 doğumlu ...'un davalı ...'ın gerçek babası olduğunun tespiti talebi ise, biyolojik anne olduğu iddia edilen ... ile baba olduğu iddia edilen İbrahim 15.04.1925 tarihinde evlenmiş olduklarından evlilik birliği içinde doğan çocuğun babası yasa gereği koca olduğundan artık bu durumda babalığın hükmen tespitinden söz edilemeyeceği, bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğundan davacılar tarafından açılan davanın nüfus kayıt düzeltim davası olarak kabul edilmesi ve Gölcük Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, kararda yazılı nedenlerle, işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle; davalı sebahat vekilini istinaf taleplerinin esastan reddine, davacı vekilinin sair istinaf talepleri incelenmeksizin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi Kararının kaldırılarak Gölcük Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesini karar verilmiştir.
E. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ...'in, gerçek anne ve babası olmayan İdris ve ...'nin nüfusuna kaydedilmesi gerçek durumu yansıtmadığını, davalının tescil işleminin baştan itibaren kütüğe yanlış yapıldığını dava konusunun "Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" talebi niteliğinde olduğu, bu nevîden taleplerin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun (5490 sayılı Kanun) 36/1-a maddesi gözetilmek suretiyle değerlendirildiği ve Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin 12.01.2023 tarihli, 2022/2032 esas, 2023/30 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanında bulunduğu gerekçesiyle; görevsizlik kararı verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın soy bağının değişmesine yönelik bir dava olduğunu, bu davadan çıkacak sonucun davacılar lehine olması halinde müvekkil ile yasal miras bırakanlarının soya bağının ortadan kalkacağını, bu durumda davaya açmaya yetkili kişilerin kimler olduğunun incelenmesi gerektiğini, davacıların dava açma ehliyeti bulunmadığını, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak görülmesinin mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Sebahat vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava nüfus kaydının düzeltilmesi davası olup, uyuşmazlık görev noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 115 inci maddesinin ikinci fıkrası, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 114 üncü maddesinin birinci fıkrası (c) bendi, 115 inci maddesinin ikinci fıkrası, 5490 sayılı Kanun'un 36 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.