Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9701 E. 2024/6242 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadının manevi tazminat talebinin reddine ilişkin istinaf incelemesinin temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve toplanan kanıtlar değerlendirilerek, erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1432 E., 2023/1454 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: Zonguldak 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/182 E., 2022/258 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kısmen esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararın davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2004 yılında evlendiklerini, bir ortak çocukları bulunduğunu, davalı-karşı davacının iki kere evi terk ettiğini, müvekkilinin evine bağlı bir insan olup, elinden geldiğince eşi ve çocuğuyla hep ilgilendiğini, evinin ve çocuğunun masraflarını hep karşıladığını, ancak davalının hep aksini düşünerek Zonguldak Aile Mahkemesi'nde 2020/422 Esas sayılı dosyası ile nafaka davası açtığını, halen kendi anne ve babasını dinlediğini, çocuğunun küçük olması ve geleceğini düşünmediğinden çocuğunu kırsal kesimde köy okuluna gönderdiğini, davalı-karşı davacının son üç ayı kendisine karşı kadınlık görevlerini yapmayarak kendisi ile aynı yatağı bile paylaşmadığını, belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle;açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı-karşı davalının iddialarının tamamen gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkiline şiddet uyguladığında ve sarhoşluğu çok ileri boyuta vardığında müvekkilin anne ve babasına sığınmak zorunda kaldığını, erkeğin uyuşturucu suçundan yargılanarak ceza aldığını, evlilik birliğinin bu boyata gelmesinde davacı-karşı davalının ağır kusurlu olduğunu, müvekkilinin ne kendisinin ne de ortak çocuğuna ait şahsi eşyaları almadan evden ayrılmak zorunda kaldığını, ziynet eşyalarının karşı tarafta kaldığını, ziynet eşyalarının aynen veya bedelinin ödenmesini istediklerini, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesini, müvekkili lehine 150.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, müvekkili için aylık 1.500,00 TL, ortak çocuk için 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin evin giderlerine katılmadığı, sık sık alkol aldığı, maaşını eve yansıtmadığı, bu nedenle evin ihtiyaçları için kadının babasından yardım istemek durumunda kaldığı, bu suretle erkeğin eşine ekonomik şiddet uyguladığı, aynı şekilde kadının ailesinin yanına sene bir ziyarete gelebildiği anlaşılmış olup söz konusu davranışlar sebebiyle evliliğinin temelinden sarsıldığı, kadının kusurunun ise ispat edilemediği gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın boşanma istemi yönünden kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların ortak çocukları Furkan'ın velâyetinin davalı-karşı davacı anneye verilmesine, davalı-karşı davacı kadın için 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, davalı-karşı davacı kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası ile aylık 1.250,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 500,00TL tedbir nafakası ile aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı kadının ziynetlere ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarını kabul etmediğini, mahkemece belirlenen tazminat ve miktarları, nafaka miktarı ve tüm bu nedenlerle usul ve kanuna aykırı olan yerel mahkeme kararının kaldırılması yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin boşanmaya sebebiyet veren kusurlu davranışlarının niteliği dikkate alındığında kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği anlaşılmış olup, koşullar oluşmaması sebebiyle kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabul edilmesi doğru olmadığından, erkeğin bu konudaki istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının manevî tazminata ilişkin hükmünün kaldırılmasına, kadının manevî tazminat talebinin reddine, davacı-karşı davalı erkek tarafından yapılan istinaf başvurusunun manevî tazminat dışında kalan tüm yönlerden ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; reddedilen manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının reddedilen tazminat talebi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.