"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1303 E., 2023/2572 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çivril Asliye Hukuk(Aile)Mahkemesi
SAYISI : 2019/546 E., 2021/941 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ile cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesinde; kadının, müvekkiline hakaret ettiğini, "Odun, ayı gibisin" şeklinde küçük düşürücü sözler söylediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, müvekkiline ve ortak çocuklara ilgisiz ve sevgisiz davrandığını, sürekli telefonu ile ilgilendiğini ve oyun oynadığını, müvekkilini "Sevmediğini ve istemediğini" söylediği gibi çevrede de aynı sözleri söylediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, ortak evi terk ettiğini, kadının iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline bırakılmasına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminat karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, erkeğin, kendi ailesinin etkisi ile hareket ettiğini, müvekkiline ekonomik, sözlü, psikolojik, cinsel ve fiziksel şiddet uyguladığını, küçük düşürdüğünü, aşağıladığını çocuklarına dahi kötü davrandığını ve hakaret ettiğini, ailesine ilgi göstermediğini, birlikte sosyal aktivitede bulunmadığını, yalnız bıraktığını, akşamları ise kahvehaneye gittiğini, ortak evden kovduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla erkeğin asıl davasının reddine, karşı davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklardan ... lehine 1.000,00 TL, ... lehine 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, erkeğe hakaretler ettiği, başkalarının yanında küçük düşürücü söylemlerde bulunduğu, "Eşini sevmediğini ve istemediğini" söylediği, evlilik birliğine ve ortak çocuklarına ilgisiz tavırlarının olduğu, erkeğin ise tatil ve düğün gibi özel günlerde eşinin yanında bulunmak istemediği, işten çıktığında kahveye gitme alışkanlığının olduğu, bu haliyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin az, kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, erkek lehine 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili katılma yolu ile, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili, af olgusunun bulunduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, velayet düzenlemesi, erkek lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları ile kadının reddedilen maddî, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu, gerçekleşen bu duruma göre, İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmesinini usul ve kanuna uygun olduğu, boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar gören ve kadının kusurlu davranışları sebebiyle kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi koşullarının oluştuğu, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, zarar gören menfaatin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak erkek lehine hükmedilen tazminat miktarlarının yerinde, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu, boşanma ve ayrılık davası açılınca geçici önlemlerin kendiliğinden alınması gerektiği, boşanma davası açılmasıyla eşler ayrı yaşamaya hak kazandığından, kadın lehine ara kararla tedbir nafakasına hükmedilmesinin yerinde olduğu, kadın ağır kusurlu olduğundan lehine yoksulluk nafakası verilmesi koşullarının oluşmadığı, 2011 doğumlu ortak çocuk ... ile 2015 doğumlu ortak çocuk ...’un ayrı yaşam süresince baba yanında kaldıkları, 2011 doğumlu ...’un velâyetinin babasına verilmesini istediği, velâyetin babaya verilmesinin çocukların bedensel ve ruhsal gelişimin olumsuz yönde etkileyeceği ve tehlike oluşturacağına dair dosya içerisinde bir delil bulunmadığı anlaşıldığından, çocukların velâyetinin babaya verilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili, af olgusunun bulunduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, erkek lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları ile kadının reddedilen maddî, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kadına yüklenen kusurlu davranışların af kapsamında kalıp kalmadığı, erkeğin asıl davasının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin uygun olup olmadığı, erkek lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, kadının reddedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi,182 nci ve 336 ncı madesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.