Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9726 E. 2024/6541 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı, davacı-davalı erkeğin temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1460 E., 2023/1477 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Zonguldak 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/68 E., 2022/219 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, asıl davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve birleşen dava cevap dilekçelerinde özetle; kadının ilgisiz olduğunu, evine bakmadığını, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, erkeğe karşı aşağılayıcı davrandığını, kadının birleşen dava dilekçesindeki iddialarının doğru olmadığını iddia ederek asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin uyumsuz, sinirli ve sorumsuz olduğunu, kadını baskı altına aldığını, kadına erkeğin ve ailesinin hakaret ve tehdit ettiğini, erkeğin ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, erkeğin alkol ve farklı tür alışkanlıklarının olduğunu, erkeğin asgari ihtiyaçları dahi karşılamadığını, kadının ailesiyle görüşmesini kısıtladığını, cinsel birliktelikten kaçındığını, son 2 aydır erkeğin "boşanalım, seni istemiyorum" şeklinde ifadeler kullandığını iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin içki içtiği, evine bakmadığı, eşine para vermediği, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamadığı, erkeğin kadını doktora götürmediği, kadını ailesinin yanına ancak izinle gönderdikleri, erkeğin kadını evden kovduğu, ağza alınmayacak sözler söylediği, erkeğin babasının, kadına çocuğuna yanında küfürler ettiği, erkeğin de bunu tasdiklediği, kadının kusurunun ispatlanamadığı gerekçesi ile birleşen davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 200,00 TL tedbir ve ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, beklenen ve mevcut menfaatleri zedelendiğinden ve kişilik hakları ihlal edildiğinden kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, aleyhine hükmedilen tazminat miktarlarının fahiş olduğu, aleyhe hükmedilen nafakalar, velâyet düzenlemesi ile iki ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı-davalı erkeğin istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, aleyhine hükmedilen tazminat miktarlarının fahiş olduğu, aleyhe hükmedilen nafakalar, velâyet düzenlemesi ile iki ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulünün doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesi ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci ve 328 inci maddesi, 330 uncu ve 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.