Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9731 E. 2024/2593 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde mal rejiminin tasfiyesinden feragat ettiği kabul edilen eşin, daha sonra katılma alacağı davası açmasının mümkün olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanma protokolünde ve duruşmadaki beyanlarıyla mal rejiminin tasfiyesinden feragat eden eşin, boşanma davası kesinleştikten sonra açtığı katılma alacağı davasının reddine dair yerel mahkeme kararının, usul ve hukuka uygunluğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1833 E., 2023/2596 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/587 E., 2023/159 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, ... ilçesi, ... Mah. 4763 Ada, 12 Parsele kain 4 no.lu bağımsız bölüm ile ... plakalı araç yönünden mal rejiminin tasfiyesi ile şimdilik 1.000,00 TL katılma alacağının yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, boşanma ilamının 07.02.2017 tarihinde kesinleştiğini, tarafların boşanma tarihinde mal tasfiyesini zaten gerçekleştirmiş olduğunu, hem boşanma protokolünde hem de mahkeme huzurunda sözlü beyanlarda davacının katılma payı talebinin olmayacağını açıkça ifade ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, anlaşmalı boşanma protokolünde davacının mal rejiminin tasfiyesini talep etmediğinin açıkça yazılı olduğu, yine duruşmada alınan beyanında katkı ve katılım payından doğacak alacak talebinin olmadığı yönünde beyanda bulunduğu ve bunun üzerine hükümde "Tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden katkı ve katılım payından doğacak alacaklarının olmaması sebebi ile bu konuda karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verildiği, davacının iradesini gerek dava dilekçesinde gerekse mahkeme huzurunda açıkça ortaya koyup, boşanma davası kesinleştikten sonra ise işbu davayı açmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, hakkın kötüye kullanılmasının hukuk düzeni tarafından korunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı kadın vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin vekili olmaksızın imzalamış olduğu protokoldeki hukuki terimler hakkında bilgisi olmadığını, sonuçlarını bilmediğini, iradesinin fesata uğratıldığını, mal rejimine ilişkin bir feragatinin olmadığını, gerçek iradesinin ne olduğu hususunda gerekli inceleme ve araştırma yapılmayarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu ileri sürerek; davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, katılma alacağı istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; anlaşmalı boşanma dava dosyasındaki protokoldeki düzenlemeye, duruşmadaki taraf beyanlarına ve boşanma kararına göre tarafların mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı hakları istemelerinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 188 inci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci ve 6 ncı, 179 uncu, 202 nci, 219 uncu, 220 nci, 222 nci, 225 inci, 231 inci, 236 ncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.