Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9740 E. 2024/6011 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kimin kusurlu olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre usul ve hukuka uygun olduğu gözetilerek, davalı-davacı kadının temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2679 E., 2023/1696 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Gaziantep 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/350 E., 2022/608 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının sürekli memnuniyetsiz ve sorumsuz davranışlar sergilediğini, kadının kendisinden beklenen temizlik gibi en basit işleri yapmadığını, sürekli evi terk ederek annesinin yanına gittiğini, eşinin evi temizlemediği için misafir kabul edemediğini, kadının yemek yapmadığını, erkek yemek yaptığında kadının kendileriyle ile aynı sofraya oturmadığını, tek başına yemek yediğini, erkeğin çocukla tek başına ilgilendiğini, sadece kendi çamaşırlarını yıkadığını, kendisine ve çocuğa şiddet uyguladığını, kendisini öldürmeye kalktığını, hakaret edip psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına aylık 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin evin giderlerini karşılamadığı, kadının ihtiyaçları için maddî destek sağlamadığı, ekonomik şiddet uyguladığını, giyim ihtiyacının dahi ailesi tarafından karşılandığını, erkeğin fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, küçümsediğini, yok saydığını, küfür ve hakaret edip aşağıladığını, başkalarının yanında kötü davrandığını, komşularıyla kendisini küçük düşürecek şekilde dedikodu yaptığını, kadının yaşadıkları karşısında psikolojisinin bozulduğunu, davacının kendi öz kızını öldürdüğünü bu durumu kendisine karşı tehdit aracı olarak kullandığını, çocukla iletişimini koparmaya çalıştığını iddia ederek erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 500.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; dinlenen tanık beyanlarına göre, tarafların bir arada yaşarlarken sürekli kavga ettikleri, komşuların kavga seslerini duydukları, kadının yemek, temizlik, çamaşır yıkama gibi sorumluluklarını yaptığı, bazen dışarıdan yemek söyledikleri, bazen de komşuların taraflara yemek verdiği, kadının sık sık ailesinin yanına gittiği, gittiği zaman uzun süre kaldığı, tartışırlarken Kudret'in eşine hakaret ettiği, küfürlü konuştuğu, son olayda erkek ve müşterek çocuğun, erkeğin annesine gittiği, müşterek çocuğun orada kuzeni ile kavga ettiği, eve gelince bu olay yüzünden Kudret'in çocuğu darp ettiği, ...'in aralamak istediği, Kudret'in ...'i de yaralandığı, erkeği ve çocuğun karşı komşuları olan tanıkların evine gittiği, tanıkların erkek ve çocuk geldiğinde darp edilmiş olduklarını, boyun ve kol bölgesinde morluk gördüklerini beyan ettikleri, olayla ilgili ...'in Dr. Ersin Eğitim ve Araştırma Hastanesinden 26.04.2021 tarih 20:58 saatli darp raporu aldığı, eşinden şikayetçi olduğu, olayla ilgili Gaziantep 1. Aile Mahkemesi'nin 2021/2141 değişik sayılı kararı ile Kudret hakkında uzaklaştırma kararı verdiği, bu olaydan sonra tarafların ayrı yaşamaya başladıkları, bir araya gelmedikleri, davacı-davalı ...'in bildirdiği diğer vakıaları ispat edemediği, dinlenen kadın tanıkların cevap dilekçesinde bildirilen olaylara ve son ayrılığa dair görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda Kudret'in kusurlu olduğu, ...'in ise bir kusurun ispat edilemediği, Kudret her ne kadar davanın reddini talep etmiş ise de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası şartlarının oluşmadığı, tarafların tekrar bir araya gelerek evliliği devam ettirmelerinin mümkün olmadığı, evliliğin devamında menfaat kalmadığı anlaşıldığı, ayrı yaşamaya başladıklarında Kudret'in çalışmadığı anlaşılmakla tedbir nafakasına hükmolunduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanmaya sebep olan olaylarda Kudret'in kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, kusurlu eşin tazminat talep etme hakkının olmadığı anlaşılmakla Kudret'in tazminat taleplerinin reddine karar verildiği, boşanmaya sebep olan olaylarda Kudret'in kusurlu olduğu, ağır kusurlu tarafın yoksulluk nafakası talep etme hakkının olmadığı, kaldı ki Kudret'in asgari ücret ile çalıştığı boşanma yüzünden yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmakla yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verldiği, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararına olacağı gerekçesi ile; asıl davanın kabulü, karşı davanın feragat nedeniyle reddine, tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına ve erkek yararına 1.000,00 TL maddî, 1.000,00 TL manevî tazminata, kadının maddî ve manevî tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, usulüne uygun olarak açılan herhangi bir ziynet alacağı davası olmadığından bu konuda kara verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak asıl davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine karar verilmesi istemiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulünün dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu’nu 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı ve 174 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.