Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9743 E. 2024/6013 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, maddi ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği ve çocukların velayetinin kime verileceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, erkeğin evlilik birliğini temelden sarsacak davranışlarda bulunduğu ve kadının kusursuz olduğu gerekçesiyle boşanmaya, velayetin anneye verilmesine ve kadın yararına maddi-manevi tazminata hükmeden kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2481 E., 2023/1697 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Kahramanmaraş 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/502 E., 2022/357 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine, boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin annesinin güdümünde hareket ettiği, kadını aşağıladığı, evden kovduğu, '' Beğenmiyorsan kapı orada defolup gidersin, benim istediğimi yapmazsan bu evden gidersin.'' dediği kadına büyü yaptırdığı, erkeğin birlik görevlerinin yerine getirmediği, kadının evlilik içi yaşadığı zorluklar nedeniyle kronik hastalıklarının olduğu, erkeğin tedavi sürecinde kadının yanında olmadığı, erkeğin 3 yıldır kadın ve ortak çocuklardan ayrı yaşadığı, erkeğin maddî yardımda bulunmadığı, kadının maddî birikmelerini zorla elinden aldığı, erkeğin öfkesini kontrol edemediği, kadına fiziksel şiddet uyguladı, kadının işlettiği kuaföre gelen müşterilerinin yanında kadını küçük düşürdüğü, kadına cinsel şiddet uyguladığı, kadının evden kovduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ..., ..., ...'un her biri yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ve100.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin karşılığı olan 100,00 TL bedelinin davalıdan alınarak kadına ödenmesine, hükmedilmesini, ıslah dilekçesi ile kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ... için ise 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle kadının iddialarını kabul etmediği, kadının daha önce boşanma davası açtığı ve vazgeçtiği kadının aynı sebeplere dayanarak dava açabilmesinin mümkün olmadığı, kadının sebepsiz yere evi terk etmesi ve erkeğin çabalarına rağmen eve dönmemesi üzerine erkeğin boşanma kararı aldığını iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; erkeğin kadına "beğenmiyorsan kapı orada, gidebilirsin" şeklinde söz söyleme, kadına okunmuş su içirmek isteme ve büyü yaptırma, sorumluluklarını yerine getirmeme, kadının ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamama, kadının kazandığı parayı elinden alma, fiziksel şiddet uygulama, hakaret etme, kadının kuaför dükkanına giderek kadını küçük düşürücü sözler söyleme, evden kovma şeklinde eylemlerde bulunmak suretiyle evlilik birliği içerisinde eşine karşı kusurlu hareketlerde bulunduğu ve bu itibarla evlilik birliğini temelden sarstığı; erkek, tarafından sunulan deliller ve dinletilen tanıklar ile kadının, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu davranışının olduğu ispat edilemediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, erkeğin tam kusurlu kabul edilmesi nedeniyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından reddine karar verildiği, kadının ıslah dilekçesi ile talep ettiği tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden, kadının asgari ücret düzeyinde düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğu, üzerine kayıtlı 36 adet taşınmaz bulunduğu, şartları oluşmadığından tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verildiği, 1994 doğumlu ... ve 1997 doğumlu ...'nun ergin olmaları nedeniyle, velâyetleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına; ...'un 17.09.2020 tarihi itibariyle ergin olduğu, velâyeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddine tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların ortak çocukları 1994 doğumlu ... ve 1997 doğumlu ...'nun ergin olmaları nedeniyle, velâyetleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına; ortak çocuk ...'un 17.09.2020 tarihi itibariyle ergin olduğu, velâyeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk 17.09.2002 doğumlu ... yararına dava tarihi olan 25.08.2020 tarihinden ergin olduğu tarih olan 17.09.2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere toplam 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine ve kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, kadının, ziynet alacağı davasının tefrik edilen Mahkememizin 2022/367 Esas sayılı dosyası üzerinden incelenerek karara bağlanmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde Davalı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespiti, kadının davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, erkeğin davasının ve maddî-manevî tazminat taleplerinin reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; bu yönlerden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulünün, erkeğin boşanma davasının reddinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadın yararına tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.