"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1884 E., 2023/1910 K.
D
KARAR : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/943 E., 2023/560 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1997 tarihinde evlendiklerini, davalının müvekkilini aşağıladığını, küs gittiğini, kadınlığını aşağıladığını, akrabalarıyla ilgili hakaretvari sözler söylediğini, çocuklara şiddet uyguladığını, kendisine de şiddet uyguladığını, dövdüğünü, eve para bırakmadığını, elektrik, su, doğal gaz faturalarını ödemediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, 8 ay boşunca eve hiç gelmediğini, kendisine ve ailesine ağır hakaretlerde bulunduğunu beyanla, tarafların boşanmalarına, velâyetin annede kalmasına, ortak çocuk yararına 1.000,00-TL tedbir-iştirak nafakası müvekkili yararına 1.000, 00-TL yoksulluk nafakası, 125.000,00-TL manevî, 100.000,00-TL maddî tazminatın davalı-davacı erkekten alınarak müvekkiline verilmesine; ziynet davasına ilişkin olarak da 1 tane Samanyolu seti, 4 tane 20 gr adana burması, 40 tane 20 gr bilezik olmak üzere müvekkiline aynen iadesini, bunun mümkün olmaması durumunda ise bilirkişi tarafından kıymet takdiri yapılarak bedellerini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle, eşinin kendisine hakaret ettiğini, kadının evlilik birliğinin kendisine getirdiği yükümlülükleri yerine getirmediğini, sürekli elinde telefonla gezdiğini, erkekli gururunu incitici sözler söylediğini, hakaret ettiğini, terslediğini, yemek, çamaşır, bulaşık, temizlik yapmadığını, ilk evliliğinden olma çocuğuna üvey evlat muamelesi yaptığını, cinsel sırları, mahrem konuları anlattığını, uzunca bir süre yatağı ayırdığını beyanla, asıl davanın reddini, karşı davalarının kabulü ile TMK 166/1 gereğince boşanmalarına, 50.000,00-TL manevî tazminatın davacı-davalı kadından alınarak davalı-davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının üvey evladına öz evladı gibi baktığı, evin elektrik ve suyunun kesildiği, bir müddet eşinin kaybolması nedeniyle emniyetten araştırıldığı, eşinin kaybolduğu, davalının kendisine ve ailesine hakaret ettiği, hakaretlerinin çok ağır olduğu, kendisini dövdüğü, kendisine ve çocuklarına kötü davrandığı, şiddetin ve hakaretin dozunu arttırdığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, yatağı ayırdığı vakıalarının ispatlandığı, bu nedenle erkek eşin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına (TMK m. 166/1), erkeğin karşı davası ile manevî tazminat talebinin reddine, velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesis edilmesine, velâyeti anneye verilen ortak çocuk yararına 750 TL tedbir, 2.000 TL iştirak, kadın yararına 500 TL yoksulluk nafakası ile, kadın yararına 75.000 TL maddî, 75.000 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine; ziynet alacağına ilişkin olaraka da, 22 ayar, 50 gram 1 Adet Uzay Yolu Set, 22 ayar, 50 gram 1 Adet Gerdanlık, 22 Ayar, 20 gramdan 4 Adet toplamda 80 gram Bilezik, 22 ayar, 12 gramdan toplam 72 gram 6 Adet Hediyelik Bilezik, 26 Adet Çeyrek Altın, 7.500 TL nakit paranın davalı- karşı davacı erkekten alınıp davacı- karşı davalı kadına aynen iadesine, bu mümkün olmadığı takdirde 1.000 TL ziynet bedelinin dava tarihinden, 238.800,00 TL ziynet bedelinin ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte erkekten alınıp, kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, velâyet, kabul edilen ziynetler ile reddedilen karşı davaları ile manevî tazminat talepleri yönünden istinaf isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda her ne kadar davalı-karşı davacı erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiş ise de; davacı-karşı davalı kadının ailesinin tarafların evliliklerine müdahale ettiği, kadının bu duruma sessiz kaldığı, son tartışma da davalı-karşı davacıya hakaret ettiği, üvey çocuğunu dışladığı, dolaysıyla davacı-karşı dava kadının da kusurlarının olduğu; tespit edilen kusurlara göre kadının hafif, erkek ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kusur gerekçesinin belirtilen şekilde düzeltilerek erkeğin karşı davasının da kabulüne karar verilmesi yönünde yeniden hüküm kurulmasına; davacı-karşı davalı kadının sürekli olarak çalıştığı ve düzenli geliri olduğu, dolayısıyla kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine; ortak çocuk yönünden hükmedilen iştirak nafakası miktarının davacı-karşı davalı kadının dava dilekçesindeki talebini aştığı görülmekle; taleple bağlı kalınarak resen ortak çocuk lehine aylık 1.000 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine; davacı kadına düğün takılan ziynetlerin taleple bağlı kalınarak iadesine karar verilmesi gerekirken talep aşılarak karar verilmesi hatalı olduğundan ziynet davası yönünden İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davacı- karşı davalı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasının kabulü ile; 22 ayar, 50 gram 1 adet uzay yolu set, 22 ayar, 50 gram 1 adet saman yolu gerdanlık, 22 Ayar, 20 gramdan 4 adet (her biri 20 gram) toplam 80 gram bilezik, 22 ayar, 12 gramdan 6 Adet (her biri 12 gram)toplam 72 gram bilezik olmak üzere belirlenen ziynetlerin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde taleple bağlı kalınarak, 1.000 TL'nin dava tarihi olan 08.12.2021 tarihinden itibaren, kalan 198.020 TL'nin ise ıslah tarihi olan 01.03.2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına ödenmesine, erkeğin sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili; kusur belirlemesi ve karşı davanın kabulü yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili; istinaftaki nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin ve kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına nafaka ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, velâyet ve kabul edilen ziynet alacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi; 182 nci, 330 uncu, 336 ncı, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.