"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2203 E., 2023/1624 K.
KARAR : Başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gelibolu 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/534 E., 2022/83 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek dava dilekçesinde özetle; birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesini, ortak çocuklar için aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakalara her yıl enflasyon oranında artış uygulanmasını, yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, eşinin rızası ve bilgisi dahilinde ana-babasını hac ibadetini yerine getirmeden önce uğurlamak/helalleşmek için 2018 yılının temmuz ayında çocuklarıyla birlikte Adıyaman'a gittiği, erkeğin, eşini kardeşi, ana-babasının bulunduğu ortamda arayarak telefonda boşadığını, eve dönmemesini, çocukları göndermesini beyan ettiği, kadının, eşine olan sevgisi, ortak çocukların ergenlik ve sınav dönemlerinde sorun yaşamamaları, aile birliğini sürdürme amaç ve niyetiyle 09.09.2018 tarihinde çocuklarıyla birlikte müşterek konuta döndüğü, bu eylemin af niteliğinde olduğu, erkeğin haklı ve geçerli bir sebebi olmadan kadını eve kabul etmeyerek duygusal şiddet uyguladığı, erkeğin, evlilik birliği devam ederken kadının açtığı boşanma davasından önce 20 Aralık 2018 tarihinde sosyal paylaşım sitesi facebook'ta bulunan hesabında ilişki durumunu "ilişkisi başladı" şeklinde güncelleyerek güven sarsıcı davranışta bulunduğu, bu sebeplerle erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusursuz olduğu, ortak çocuk Rahmetullah'ın fiilen babasıyla birlikte yaşaması, eğitim hayatını Gelibolu'da devam ettirmek istemesi, baba tarafından kuzenleriyle sıkı sosyal ilişkilerinin bulunması, ikamet ettiği için çevreye alışık olması ve babasının yanında kalmak istediğini beyan etmesi dikkate alındığında çocuğun üstün yararı gözetilerek velâyetinin babaya verilmesine karar verildiği, kadın yararına yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile erkeğin davasının reddine, kadının davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına ve 500,00 TL yoksuluk nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; maddî ve manevî tazminat miktarı, nafakaya artış uygulanmaması, velâyet düzenlemesi yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu ancak ortak çocuğun yargılama aşamasında ergin olduğu, kadının nafakaya yıllık artış talebi hususunda hüküm kurulmadığı, maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesi davalı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, yoksulluk nafakasına yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasına, yasal faizi ile birlikte 80.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı davalı kadın vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle; tazminatların miktarı, Bölge Adliye Mahkemesince vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar ile vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Songül'e yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Veli'ye yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.