Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9786 E. 2024/7539 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, nafaka, maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkemenin boşanma, velayet, nafaka ve tazminata ilişkin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek istinaf mahkemesinin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1400 E., 2023/1386 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/20 E., 2021/112 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının başka birinden olan çocuklarının müvekkili adına kaydedildiğini, kadın ve çocukların müvekkiline saygı duymadıklarını, hakaret ettiklerini, müvekkilini evden kovduğunu, kadının psikolojik sorunları olduğunu, müvekkilinin cebinden rızası hilafına para aldığını, son bir yıldır çalıştığını söyleyip sabah 06:00 gibi evden çıkıp akşam 20:00 gibi eve döndüğünü, sözde çalışması karşılığı elde ettiği kazancı eve getirmediğini, gece geç saatlere kadar telefonla konuştuğunu, mesajlaştığını, evlilik birliği içinde alınan aracı davacı yurt dışında iken davalının kendi kardeşine sattığını, bu konuda davacıya açıklama yapmaktan kaçındığını, satış bedelini ne yaptığını söylemediğini belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı -karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkilini aldattığını, en ufak bir kavgada yurt dışından para göndermeyi kestiğini, davalı-karşı davacının parasız kalması nedeni ile kredi kartı borçlarını ödeyebilmek için aracı sattığını, yılbaşında davacı İngiltere'den geldiğinde ... isimli kadının davacıya kirayı ne zaman yatıracağına dair mesaj gönderdiğini, bunun üzerine tarafların tartıştığını ve erkeğin evden ayrıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, 1.500,00 TL tedbir yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata, mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davalı karşı davacı kadın vekili 22.01.2021 tarihli ıslah dilekçesinde; erkeğin sadakatsiz olduğunu belirterek buna ilişkin mesaj kayıtları ve icra dosyalarını sunduğunu beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek tanıklarının görgüye dayalı bilgi sahibi olmadıkları, celbedilen telefon kayıtlarına istinaden kadının güven sarsıcı görüşmelerinin hangi görüşmeler olduğu hususunda erkeğin somut olarak bir beyanı olmadığı, sunulan ve çözümü alınan ses kaydındaki kişilerin kim oldukları belli olmadığı gibi kaydın ne şekilde elde edildiğinin de belli olmadığı dikkate alındığında erkeğin iddialarını ispat edemediği, kadının ıslah dilekçesi ekinde sunduğu mesaj içeriklerine göre erkeğe yöneltilen sadakatsizlik/güven sarsıcı davranış iddiasının ispat edilemediği, davacı-karşı davalı erkeğin davalı-karşı davacı kadına yurt dışından para gönderdiği, ancak bu gönderilerin düzenli olmadığı, davalı-karşı davacı kadının evin geçimini temin için gündelik temizlik işlerine gitmeye başladığı; tespit edilen bu olgulara göre boşanmaya neden olan olaylarda eşine düzenli ve yeterli maddî destekte bulunmayan davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, erkeğin velâyet talebinin bulunmaması, idrak çağındaki İnci'nin duruşmada alınan beyanları dikkate alınarak velâyetin anneye tevdiine, her ne kadar taraflarca çocukların babasının erkek olmadığı beyan edilmiş ise de dava tarihine kadar çocuklarla erkek arasında kurulmuş olan bağ dikkate alınarak uzman refakatinde kişisel ilişki tesisine, çocuklar için aylık 400,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının düzenli ve sabit bir gelirinin bulunmadığı, boşanma ile yoksulluk içine düşeceği anlaşılmakla aylık 600.00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, koşulları oluştuğundan kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminata, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte kusurlu davranış olmadığından manevî tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını belirterek erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve fer'îleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin güven sarsıcı davrandığını belirterek kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat, maddî tazminatın miktarı ile nafaka miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çocukların reşit olduğu, ergin olmakla tedbir nafakasının son bulduğu, iştirak nafakasının konusuz kaldığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, yoksulluk nafakası talebinin reddi gerektiği, diğer yandan maddî tazminat miktarının az olduğu ve faiz talebi bulunduğu halde olumlu olumsuz bir karar verilmemesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle davacı karşı davalı erkeğin ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, davalı karşı davacı kadının maddî tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, bu hususlarda yeniden esas hüküm kurulmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, 04.08.2003 doğumlu ... için tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydıyla dava tarihinden ergin olduğu 04.08.2021 tarihine kadar , 07.01.2005 doğumlu ... için tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydıyla dava tarihinden itibaren ergin olduğu 07.01.2023 tarihine kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, iştirak nafakası konusuz kaldığından iştirak nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren faizi ile 70.000,00 TL maddî tazminata, diğer yönlerden karar usul ve kanuna uygun olduğundan taraf vekillerinin sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur tespiti, maddî tazminat ile tedbir nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; sürekli bir çalışmasının mevcut olmadığını belirterek kusur belirlemesi, maddî tazminatın miktarı, reddedilen manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.