Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9797 E. 2024/1354 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanmaya sebep olan olaylarda kusur oranının belirlenmesi, velayet, nafaka miktarı ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta, mahkeme kararında belirtilen gerekçeler ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, usul ve yasaya uygunluk gözetilerek, temyiz dilekçesinde ileri sürülen bozma nedenlerinin yetersiz bulunması nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/973 E., 2023/2255 K.

DAVA TARİHİ : 18.09.2019-11.03.2020

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/6 E., 2022/421 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının zina yaptığını, haysiyetsiz hayat sürdüğünü, sadakat yükümlülüğüne uymadığını, sürekli evden dışarı çıkıp saatlerce eve gelmediğini, telefonla ilgilendiğini, kadın ve ailesinin sürekli aşağıladığını, küçük düşürdüklerini, ailesinin evliliğe müdahale ettiklerini, birlik yükümlülüğünü yerine getirmediğini, çocukla ilgilenmediğini, arayıp sormadığını, çocuğa şiddet uyguladığını, duygusal ve sosyal şiddet uyguladığını ileri sürerek, tarafların zina, haysiyetsiz hayat sürme ve onur kırıcı davranış nedeniyle, olmadığı taktirde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dilekçesinde özetle; erkeğin cep telefonunu kırdığını, düzenli çalışmadığını, ailesiyle görüşmesini engellediğini, ailesinin evliliğe sürekli müdahale ettiğini, baskı yaptığını, babasının evden kovduğunu, ailesinin etkisiyle hareket ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, bağımsız konut sağlamadığını, aşırı kıskanç davrandığını, tehdit ettiğini, sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, ilgisiz olduğunu ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, bağımsız konut tahsis etmediği, ailesi ile görüşmesini istemediği, birden fazla kez şiddet uyguladığı, ben zaten 6 ay önce evliliği kafamda bitirmiştim, boşanmak istiyorum diye söylediği, kadının ise; aşağıladığı, ailesinin aşağılamasına sessiz kaldığı, sürekli telefonla ilgilendiği, son dönemde çocukla ilgilenmediği, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davada 4721 sayılı Kanun'un 161 incı ve 162 nci maddesine dayalı boşanma davalarının reddine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kişisel ilişki tesisine, kadın için dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihinden itibaren aylık 400,00 TL'ye yükseltilmesine, yoksulluk nafakası talebinin reddine, çocuk için dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihinden itibaren aylık 400,00 TL'ye yükseltilmesine, aynı miktarda iştirak nafakasına, erkek lehine 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata kadının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, velâyet, kadın ve çocuk için tedbir ve iştirak nafakası verilmesi, maddî ve manevî tazminat miktarı, karşı davada kadın yararına hükmedilen vekâlet ücreti yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, tedbir ve iştirak nafakası miktarı, erkek lehine tazminat verilmesi, kadın lehine tazminat verilmemesi, yoksulluk nafakası verilmemesi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe verilen kusurların sabit olduğu, erkeğin düzenli çalışmadığı sabit olduğu halde bu hususta kusur verilmemesinin hatalı olduğu, erkeğin başkaca kusurunun ispatlanamadığı, kadına verilen kusurların sabit olduğu, kadının başkaca kusurunun ispatlanamadığı, geçimsizliğe sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete göre tedbir iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz olduğu, tarafların eşit kusurlu olduğu, eşit kusurlu erkek lehine maddî ve manevî tazminatın yasal koşullarının oluşmadığı, bu nedenle erkek lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kusur belirlemesi, nafakaların miktarı ve erkek yararına hükmedilen tazminatlar yönünden kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, çocuk için aylık 300,00TL takdir edilen ve İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 03.06.2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 400,00TL ye çıkartılan tedbir nafakasının 24.10.2023 tarihinden itibaren aylık 750,00TL ye yükseltilerek erkekten alınarak kadına ödenmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesiyle birlikte aynı miktarda aylık 750,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL takdir edilen ve İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 03.06.2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 400,00TL ye çıkartılan tedbir nafakasının karar tarihi olan 24.10.2023 tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL ye yükseltilerek erkekten alınarak kadına ödenmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesiyle birlikte aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, erkeğin maddî ve manevî tazmınat taleplerinin reddine, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; kusur belirlemesi, tazminatların reddi, velâyet, karşı davada kadın lehine hükmedilen vekâlet ücreti ve kadın yararına hükmedilen nafakanın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; bu yönlerden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, tazminat talebinin reddi ile nafakaların miktarı yönünden usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; bu yönlerden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına nafakaya hükmedilme koşulları oluşup oluşmadığı ve miktarları ile erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesi ile karşı davanın kabulü nedeniyle kadın yararına hükmedilen vekâlet ücretinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.