"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/994 E., 2023/1277 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Araklı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/133 E., 2023/144 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının hakaret ve tehditler ettiğini, gizlice çalışmaya başladığını, müvekkiline ilgisiz olduğunu, ailesi ile görüşmediği gibi müvekkilinin de görüşmesini istemediği, davalının evi son evi terk ettiği 2020 yılının Ocak ayından beridir çocukların baba yanında kaldığını belirterek, tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin babaya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın (asıl) cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçede iddia ettiği hususların hiçbirinin yerinde olmadığını, davacının evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmediğini, hakaretler ettiğini, davacının kendisini babasının evine gönderdiğini, çocuklarının şuanda babaannesinin yanında kaldığını, ailesinin baskısı ile her türlü eziyeti kendisine ettiğini, psikolojisinin bozulduğunu, kayın pederinin kendisine vurarak kulağına zarar verdiğini belirterek, davanın reddini savunmuş aksi halde çocukların velâyetlerinin tarafına verilmesini, kendisi için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, çocukları için aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile resen beyanı alınan tarafların ortak çocuğu ..., davacı tanıkları ..., ... ve ...'nin beyanlarına göre davalının, davacının ailesini istemediği, davacıya hakaret ettiği, davalının ailesi ile görüşmesine müsaade etmediği, ayrıca davalının müşterek konutu terk etmesi sebebiyle kusurlu olduğu, kadının, davacı erkeğe oranla daha fazla kusurlu olarak evlilik birliğinin sarsılmasına neden olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocukların uzun zamandır davacı babanın gurbette çalışıyor olması sebebi ile babaanne yanında yaşıyor oldukları, çocukların duruşmada pedogog eşliğinde alınan beyanında anneye özlem duydukları ve anne ile yaşamak istedikleri dikkate alınarak velâyetin anneye tevdiine, çocuklar yararına karar tarihinden itibaren aylık 500,00'er TL tedbir, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının ağır kusurlu olması sebebiyle yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; kadının ağır kusurlu olduğu belirtilmesine karşın davacı erkeğin kusurlarının yazılmadığı, tedbir nafakasının düşük olduğunu belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi ve tedbir nafakasının miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin dava dilekçesinde kadına isnat ettiği kusurların hiçbirinin varit görülmediği, zira kadının öncesinde de bir çok kez evden ayrılıp geri döndüğü, haliyle son terk olayından önce yaşandığı iddia edilen vakıaların kadına artık kusur olarak izafe edilmeyeceği, kadının evi son terk anına ilişkin davalı tanıklarının görgüye dayalı beyanlarının bulunmadığı, zaten erkeğin tanığı ...'un önceden davalı kadına yönelik kasten yaralama suçunu işlemiş olması nedeniyle, davalı ile aralarında husumet bulunduğundan kadın aleyhine olan beyanlarına itibar edilemeyeceği, davalı kadının tanık listesinde ismen bildirilmeyen ortak çocukların beyanlarına da itibar edilmeyeceği, kadının, yaşanılan tartışma sonrasında kadının ortamın sakinleşmesini teminen evden ayrıldığı, aradan zaman geçtikten sonra evine dönmek istediği ancak buna erkeğin müsaade etmediği, haliyle kadının evden ayrılmasının, kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, davanın reddi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararın kaldırılarak, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı kadının kusurlu olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkeğin açtığı boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.