"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/324 E., 2022/518 K.
DAVA TARİHİ : 24.12.2018
KARAR : Kısmen ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin esastan ret kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği görev ve gereklerini yerine getirmediğini, davalının hakaret ve tehdit içeren eylemleri olduğunu, davalı eşin esrar kullanma alışkanlığının olduğunu, evlilik süresi boyunca davalının kadının kişisel ihtiyaçlarını karşılamadığını, evin ekonomik geçimiyle de ilgilenmediğini, müşterek çocukla ilgilenmediğini, kadınaı toplumda küçük düşürdüğünü, ortak aile hayatını çekilmez hale getirdiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, daha tarihi itibariyle davacı ve müşterek çocuk için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, davanın kesinleşmesinden sonra da nafakanın yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına, kadın lehine 50.000.00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, düğün töreni sırasında davacıya takılan takıların, paraların, resmi nikah yapılırken davacıya hediye edileceği söz verilen mehrin ve çeyizlerin davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkeğin cevap dilekçesinde özetle; davacının kendisine haber vermeden haber dahi vermeden evi terk ederek ...'ye babasının yanına gittiğini, ev düzeni bozulduğu için psikolojik olarak sıkıntılar yaşadığını, çalıştığı işten ayrılmak zorunda kaldığını, eşinin babasının evinde bulunduğu dönem içerisinde kızlarının dünyaya geldiğini, ...'ye yanlarına gittiğini, yardımcı olmaya çalıştığını, fakat kızlarını görüp sevme konusunda çeşitli zorluklar ve sıkıntılar yaşattığını, buna rağmen kendisinin olumlu tavrını sürdürmeye devam ettiğini, çocuklarının ismini kendisine sorulmadan nüfusa tescil ettirildiğini, davacı eşinin hiçbir sebep yokken evi terk edip gittiğini, ortada bir geçimsizlik olsa dahi kusurun davacıda olduğunu, bu nedenle kendisi için istediği nafaka ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin hukuka dayanaktan yoksun olduğunu belirterek kadının davasının ve taleplerinin reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.11.2020 tarihli ve 2018/549 Esas, 2020/442 Karar sayılı kararıyla; davalı erkeğin fiziksel şiddet uyguladığı, onur kırıcı sözler söylediği, birlik görevlerini yerine getirmediği, hamile kadını babaevine gönderdiği ve hamileliğiyle ilgilenmediği, tehdit ettiği, uyuşturucu madde kullandığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun olmadığı gerekçesiyle kadının davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereği kabulüne, velâyetin anneye verilmesine, müşterek çocuk için aylık 250,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına, kadına 15.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, kadın lehine 150,00 TL tedbir nafakasına, kadının ağır kusurlu olmadığı, asgari ücret karşılığında çalıştığı, babasına ait evde kira ödemeden yaşadığı, erkeğin de halihazırda çalışmadığı, ancak çalışmasına engel bir durumun olmadığı, tarafların fiilen evli kaldıkları süre, kadının yaşı dikkate alınarak kadın lehine bir defaya mahsus 10.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına ve kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek kadının kabul edilen boşanma ve ziynet alacağı davası yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.03.2021 tarihli ve 2021/263 Esas, 2021/284 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen kusurların gerçekleştiği, kadının kusurunun olmadığı, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, kadının davasının kabulünün yasal şartları oluştuğu gibi ziynet alacağı davasının kabulünün de doğru olduğu belirtilerek davalının istinaf başvurusunun tüm talepler yönünden esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 22.12.2021 tarihli 2021/7769 Esas ve 2021/9927 Karar sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesinin yargılaması sırasında davacı tanığı N.F beyanında kadının çalıştığı şeklinde tanıklıkta bulunduğu, o halde, İlk Derece Mahkemesince davacı kadının çalışıp çalışmadığının, çalışıyorsa yoksulluktan kurtaracak düzeyde düzenli ve sürekli bir gelirinin olup olmadığı hususlarının araştırılarak boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesi ve sonucuna göre kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verildiği gerekçesiyle ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda gerekli araştırmalar sonucu davacı kadının öğrenci servisinde servis hostesi olarak çalıştığı, buna karşılık davalı erkeğin çalışmadığı gerekçesiyle davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde Davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece yalnızca Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet dökümleri üzerinden karar verildiğini, gerekli araştırmanın yapılmadığını, asgari ücret seviyesinde gelire sahip olmanın yoksulluk nafakası bağlanmasına engel olamayacağı gibi kadının servis hostesi olarak çalışmakta ise de her sene ihale usulü ile alınmakta olan mevcut işinde, sabit ve güvenceli bir iş olmadığı, müşterek çocuk ile birlikte baba evinde ikamet etmekte olup babasının emekli maaşı haricinde hiçbir gelirleri bulunmadığı, ayrıca müvekkilim ile ailesinin ikamet etmekte oldukları ev kira olup aylık 1.200,00 TL de kira ödendiğini, erkeğin halihazırda sigortasız olarak çalışmakta olup aylık geliri asgari ücretin üzerinde olduğu, ayrıca davalının yüklü miktarda çay geliri de olduğu, kira ödemeksizin ailesine ait evde ikamet ettiğini belirterek kararı reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının yoksulluğa düşüp düşmediğinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uygun araştırma ve inceleme yapılmış olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.