Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9845 E. 2024/7735 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olayların nitelendirilmesi, kusur oranı, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1249 E., 2023/1596 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çankırı 2. Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/192 E., 2021/635 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-davalı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne, davalı-davacı erkek vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların görüşerek ve tanışarak evlendiğini, müvekkilinin ailesinin haberi olmaksızın 13.02.2020 tarihinde evlendiğini, davalının kusurlu hareketleri evliliğinin ilk günlerinden itibaren baş gösterdiğini, müvekkili ve davalının eşi köyde yaşamaya başladığını, her ne kadar müvekkilinin ayrı bir odası olsa da kendisine ait bir yaşam alanı olmadığını, hatta bir sabah davalı ile odasında uyurken odalarına çatkapı kayın pederinin girdiğini, müvekkilinin yorganın altına saklandığını, davalının ve ailesinin müvekkiline hiç bir zaman gereken dikkati göstermediğini, müvekkilinin hamile olduğunu bile bile sanki müvekkile eziyet etmek istediğini, davalının ve ailesinin müvekkilinin ailesi ile görüşmesine izin vermediğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk, müvekkili için 100.000 TL manevî tazminat, 50.000,00 TL maddî tazminat, 6 adet bilezik, her biri 22 ayar 20 gram toplam 120 gram, 1 adet 14 ayar alyans, 1 adet 14 ayar tektaş pırlanta, 1 adet 14 ayar orta parmak yüzüğü bir çift 14 ayar osmanlı tuğralı küpe, bir adet 14 osman tuğralı kolye bir adet altın zincir, bir adet 14 ayar 3 li osmanlı tuğralı künye, bir adet 22 ayar altın kaplama 40 adet çeyrek altın ziynet eşyasının aynen iadesine, mümkün olmadığı taktirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkiline yöneltilen iddiaların gerçeğe ve hukuka aykırı olduğunu, tarafların 13.02.2020 tarihinde kaçarak evlendiğini, kısa süren evlilik sürecinde müvekkilinin eşinin mutluluğu için elinden gelen her şeyi yaptığını, karşı davanın ailesi ile yaşadığı problemler ve kaçmasında kaynaklı yaşanan küslük durumu sebebi ile müvekkilinin uzlaşma için bir çok girişimlerde bulunduğunu, karşı davalının müvekkiline evlendikten sonra sürekli sıkılıyorum, daralıyorum diyerek sitem ettiğini, karşı davalının hastalıktan sürekli şikayet etmesine ve sık sık bayılma numarası yapmasına karşılık müvekkilinin sigara içmemesi yönündeki tavsiyelerine dikkate almayarak adeta sabahtan akşama kadar sigara kullanmaya devam ettiğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla tarafların davacının ailesine haber vermeden kaçtıkları akabinde nikah ve düğün yaptıkları her ne kadar davacı taraf başlangıçta ailesi ile görüşmeyi istemese de daha sonra görüşmesinin davalı tarafından engellendiği, davalının davacıya küfür ve hakaret ettiği, ayrı ev tahsis etmediği, davalının ailesi ile aynı konutta yaşadıkları, hastanede davacının ailesi ile karşılaştıklarında davacının ailesi ile gitmek isteyip babasının arabasına binmesi üzerinde davalının, davacı hamile olduğu halde davacının babasının arabasına yumruk attığı, kendi arabasını davacının babasının arabasının önünde kırarak davacının ailesi ile gitmesini engellemeye çalıştığı son olarak da davacının ailesini evine gitmesi üzerine tarafların tekrar bir araya gelmediği hususları ispatlandığı,evlilik birliliğinin temelinden sarsılmasında davalı-karşı davacı kocanın tam kusurlu olduğu, davacı-davalı kadın vekili tarafından açılan asıl davanın kabulü,erkek tarafından açılan davanın reddi ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 300,00TL iştirak nafakası ile davacı-karşı davalı kadın lehine toptan 3.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 3,500,00 TL maddî, 3.500,00 TL manevî tazminat ödenmesine, davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı talebi ile davalı-karşı davacının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı - davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; toptan yoksulluk nafakası, tedbir/iştirak nafakası ve tazminat miktarları ile ziynet alacağının reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı - davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur tespiti, tazminat ve nafaka takdiri ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı kadının iştirak nafakası, toptan yoksulluk nafakası ve tazminat miktarları yönünden istinaf taleplerinin kabulüne, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine, yeniden hüküm tesisi ile; kadın yararına 24.000,00 TL toptan yoksulluk nafakası, 750,00 TL iştirak nafakası, 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL toptan manevî tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davacı – davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakası, tedbir/iştirak nafakası ve tazminat miktarları ile ziynet alacağının reddi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı - davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur tespiti, tazminat ve nafaka takdiri ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü ile erkeğin davasının reddi şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar, ziynet alacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190,194, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4,6, 166 ncı maddesi, 169, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 176 ncı, 182 nci, 330 uncu md. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 50 nci ,51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.