"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1401 E., 2023/1786 K.
DAVA TARİHİ : 11.12.2018- 19.12.2018
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı- davacı kadın yararına vekâlet ücreti ile yargılama giderlerine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili, evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına ve erkek lehine boşanmanın fer'îlerine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili, evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına ve kadın lehine boşanmanın fer'îlerine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.12.2019 tarih ve 2018/1167 Esas, 2019/909 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşini ihmal edecek düzeyde sürekli ailesiyle telefonda görüşen, ailesi için eşinden para isteyen ve boşanıp İstanbul'da yaşayacağını söyleyen kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin kusurlu bir davranışının ispatlanmadığı, kadının hamile olduğu ileri sürülmüşse de çocuğun doğumunun kayıtlarda yer almaması nedeniyle velâyet ve nafaka konusunda karar verilemeyeceği ve kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle; erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının boşanma davasının reddine, aylık 300,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili velâyet düzenlemesi yapılmasının hatalı olduğunu, çocuk yararına nafakaya hükmedilmesi gerektiğini beyanla hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.04.2022 tarihli ve 2020/391 Esas, 2022/743 Karar sayılı kararıyla; tarafların ortak çocuğu İmran'ın 12.07.2019 tarihinde doğmuş olması nedeniyle velâyet ve çocuk lehine talep edilen nafakalar hakkında karar verilmemesinin doğru olmadığı ve kararın sair yönlerden yerinde olduğu gerekçesiyle; davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun velâyet ve çocuk lehine hükmedilen nafakalar yönünden kabulüne, ortak çocuk İmran'ın velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine doğumu tarihinden itibaren aylık 400,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, aynı miktar nafakanın boşanmanın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına ve kadının sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. İlk Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili her iki dava yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 23.11.2022 tarih ve 2022/6484 Esas, 2022/9484 Karar sayılı ilâmında; ... erkek tanıklarının sözlerinin bir kısmının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan evlilik birliğinin temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olması, bir kısmının ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olması nedeniyle ... erkeğin boşanma davasının da reddi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile erkeğin davasının kabul edilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İlk Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.02.2023 tarih ve 2023/32 Esas, 2023/168 Karar sayılı kararıyla; bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek ... erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Dairenin 04.05.2023 tarih ve 2023/3098 Esas, 2023/2226 Karar sayılı ilamı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre, Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince Dairenin bozma kararına uyulmasına karar verildiğine göre, İlk Derece Mahkemesinin erkeğin davasının kabulü ve fer'îlerine ilişkin hükümlerin ve yine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hükümlerinin kaldırılmak suretiyle, erkeğin boşanma davasının reddi ile bu davada kendisini vekil ile temsil ettiren kadın lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücreti takdir edilmesi ve yargılama giderlerinin erkek üzerinde bırakılması gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyulmasına karar verildiği, bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu, bu usuli kazanılmış hak istisnai haller bulunmadıkça yeni bir hükümle ortadan kaldırılamayacağı ve tarafları bağlayacağı, bu sebeple uyulan bozma kararı gereğince kendisini vekil ile temsil ettiren kadın lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin erkek üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile sair hususlar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kadın yararına 9.200,00 TL vekâlet ücretine, İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama giderlerinin erkek üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddine karar verilmesi nedeniyle yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, istinaf incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın vekâlet ücreti yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekâlet ücretinin istinaf inceleme tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre belirlenmesinin gerekip gerekmediği ile bozma ilamı sonrasında kanun gereği duruşmalı olarak yapılan istinaf incelemesi nedeniyle vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 323 üncü, 326 ncı, 360 ncı madde yollaması ile 332 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı- davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Latıfa'ya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.