"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1182 E., 2023/1545 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 20. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/667 E., 2022/272 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı kadının sürekli huzursuzluk çıkardığını, hakaret ettiğini, küfür ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, ailesini istemediğini, erkeğin ailesi ve arkadaşları ile vakit geçirmesini istemediğini, çocuklara kötülediğini, ailesine hakaret ettiğini, ruhsal açıdan rahatsız olduğunu belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, davacı karşı davalı erkeğin evi terk ettiğini, kadını hep hor gördüğünü, evde yemek yemediğini, hakaret ve tehdit ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, ekonomik şiddet uyguladığını, sosyal ortamlara götürmediğini, ailesine kötü davrandığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, aylık 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine, ortak konutun dava süresince kadına özgülenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı karşı davalı erkeğin davalı karşı davacı kadına ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığı, onu aşağıladığı, düğüne-davete götürmediği, evde silah taşıyarak kadının korkmasına sebep olduğu, dava dilekçesinde belirtilmeyen vakıalar hakkında davalı karşı davacı kadına kusur izafe edilmediği, davacı karşı davalı erkek vekilinin karşı davaya cevap dilekçesinin ekinde belirttiği ses kaydının yasal süresi içinde dosyaya sunulmaması nedeniyle hükme esas alınmadığı, tüm dosya kapsamı ile görgüye dayalı tanık beyanları hükme esas alınarak davalı karşı davacı kadının kusursuz, davacı karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, şartları oluşmadığından davacı karşı davalı erkek vekilinin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşulları oluştuğu gerekçesi ile 25.000,00 TL maddî 25.000,00 TL manevî tazminatın hükmün kesinleşmesinden itibaren erkekten alınarak kadına verilmesine, düzenli ve sürekli bir geliri bulunmayan davalı kadının yoksulluk nafakası isteminin kabulü ile aylık 750,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 1.500,00 TL'ye çıkartılmasına, bu miktar nafakanın erkekten alınarak kadına verilmesine, karar kesinleşinceye kadar tedbir, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı karşı davacı kadın vekili; tazminat miktarları, ortak evin kadına özgülenmesi talebi hakkında karar verilmemesi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davacı karşı davalı erkek vekili; kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar davacı karşı davalı yanca, davalı karşı davacı kadının boşanmak istemediğini beyan ettiği ve karşı davasından vazgeçtiği yönünde usuli itirazda bulunmuş ise de; davalı karşı davacı kadın 17.12.2019 havale tarihli karşı dilekçesi ile boşanma davası açtığı, 17.06.2021 tarihli celsede boşanmak istemediğini beyan etmiş ise de, imzalı beyanının alınmadığı, vekilinin de bu konuda beyanın alınmadığı dikkate alındığında bunun açıkça vazgeçme olarak değerlendirilemeyeceği, davacı karşı davalı erkeğe yüklenen kusurlarda bir isabetsizlik görülmemekle birlikte, davalı karşı davacı kadının "eşinin ailesini istemediği ve geldiklerinde huzursuzluk çıkardığı" hususu tanık beyanlarıyla ispat edilmiş olmakla, bu kusurların kadına yüklenmesi gerektiği, değişen kusur durumuna göre kadının hafif kusurlu, erkeğin ise ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, erkeğin boşanma davasının kabulüne karar vermek gerektiği, tarafların, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen maddî ve manevî tazminatın miktarının az olduğu, davalı karşı davacı kadının ortak konutun lehine özgülenmesi talebinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 169 uncu maddesi kapsamındaki taleplerden olduğu ve dosya kapsamı dikkate alındığında, hakimin takdirine bağlı olan talep hakkında herhangi bir karar verilmemesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçeleri ile tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kusurun yukarıda gösterildiği şekilde değiştirilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm kısmından asıl dava yönünden 1, 2, 3, 4 ve karşı dava yönünden 1 ve 3.bentlerinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine, asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, 80.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı karşı davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları ve ortak evin kadına özgülenmesi talebi hakkında karar verilmemesi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davacı karşı davalı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davalarının kabulünün doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarlarının uygun olup olmadığı ve ortak evin kadına özgülenmesi talebi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle mahkemece verilen tedbir kararlarının boşanma kararı ile sona ereceğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Yavuz'a yükletilmesine,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Aysel'e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.