Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9855 E. 2024/8801 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında velayet düzenlemesinin, kişisel ilişki sürelerinin ve iştirak nafakasının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı-davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1512 E., 2023/1543 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 8. Aile Mahkemesi (Birleşen Ankara Batı 5. Aile Mahkemesi'nin 2021/228 E.-785 K. sayılı dosyası ile Çankırı 2. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi'nin 2018/320 E.-2019/112 K. sayılı dosyası)

SAYISI : 2021/593 E., 2023/497 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve velayetin düzenlenmesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince daha önce boşanmaya ilişkin verilen hüküm kesinleştiğinden asıl ve karşı boşanma davasında karar verilmesine yer olmadığına, kadının birleşen davasının reddine, erkeğin açtığı birleşen boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve boşanmanın ferilerine karar karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı- davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili asıl dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu, eşi ve ailesi tarafından tehdit edildiğini, erkeğin bütçesini aşan maddi taleplerde bulunduğunu, kadının bıçakla yattığını, aşağıladığını, evlilikte mahrem konuları annesiyle paylaştığını, erkeğin annesine hakaret ettiğini ve aşağılayıcı ifadeler kullandığını, kadının sosyal medya bağımlısı olduğunu, sıklıkla evi terk ettiğini, sinir krizi geçirip kendisine ve çocuğa zarar verdiğini, son olayda da karşılıklı arbede yaşandığını, kadının erkeğe ve çocuğa fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin evi terk ettiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir .

2.Davacı- davalı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının imam nikahlı olarak C.K.isimli kişi ile aynı konutta yaşadığını, zina eylemi sebebi ile kadının tam kusurlu olduğunu, kadının düğün yaptığını, kadının kardeşinin uyuşturucu madde bağımlısı olduğunu iddia ederek, tarafların zina hukuki sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, nafakanın kaldırılmasına, çocuk için aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, yasal faizi ile 1.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir .

II. CEVAP

1.Davalı- davacı kadın vekili asıl dava dosyasında cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, çocuğu için kadının hep affettiğini, erkeğin tehdit ettiğini, sorumsuz olduğunu, çocukla ilgilenmediğini, sinkaflı küfür ettiğini, çocuğu kaçırıp göstermediğini, eve hacı-hoca getirdiğini, erekğin pornografik filmler izlediğini, kadından ayrı yattığını, gay ilişki yürütülen sosyal medyada hesabının olduğunu, kadının ailesine hakaret ve küfürler ettiğini, aldattığını, kadının erkek kardeşini dövüp bıçak çektiğini, her seferinde düzelir umuduyla erkeği affettiğini, en son 29.10.2018 tarihindeki kavgada fiziksel şiddet uyguladığını, telefonunu aldığını, evi terk ettiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 30.000,00 L maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın birleşen davada cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının sosyal medya hesaplarını çalarak özel hayatını ihlal ettiğini, tehditte bulunduğunu, defalarca aldattığını, birden fazla kez şiddet gösterdiğini, kadına ve annesine küfür ve hakaretler ettiğini, sorumsuz olduğunu iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın birleşen dava dilekçesinde özetle; davalı ile halen evli olduğunu, bu evlilikten ... isimli ortak çocukları bulunduğunu, Ankara ili Sincan ilçesinde ikamet ettiklerini, 29.10.2018 tarihinde eşinin kendisine şiddet uygulaması üzerine yardım için karakolu aradığını, eve polis geldiğini, eşinin yaşanan olaylar üzerine ortak çocuğunu zorla ikametten götürdüğünü, karakolda ifade verdikten sonra eve döndüğünü, eşyalarını topladığını, kayınpederine giderek ortak çocuğun tarafına verilmesini istediğini, ancak davalı eşi ve ailesinin ortak çocuğu kendisine teslim etmediklerini belirterek ortak çocuğun yaşı anne bakım ve şefkatine muhtaç oluşu nazara alınarak velâyetinin tedbiren tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

Ankara Batı 8.Aile Mahkemesi'nin 05.11.2020 tarih ve 2019/77 Esas, 2020/629 karar sayılı kararı ile; tarafların ayrılmasına sebep olan son tartışmada birbirlerine karşı karşılıklı fiziksel şiddet uyguladıkları, her ikisinin de adli para cezası ile cezalandırıldıkları, yine aynı kararla karşılıklı hakaret sebebiyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği, her iki tarafın da evde eşe düşen sorumlulukları tam olarak yerine getirmedikleri, çocuğa karşı gerekli ilgiyi göstermeyerek birbirlerinden bekledikleri, kadının evde erkeğe saygı göstermediği, telefon üzerinden sosyal medya ile ilgilendiği, elinden telefonu düşürmediği, evde aile içinde kalması gereken mahrem bilgileri annesi ile paylaştığı, annesinin de başkaları ile paylaştığı, erkeğin de kadına ve kadının ailesine "pezevenk, orospu" diyerek hakaret ve küfür ettiği, son tartışmadaki şiddet olayına kadar defalarca fiziksel şiddet uyguladığı, yaşadığı fiziksel şiddet olayları karşısında kadının da ailesini kışkırtarak kocasını tehdit ettirdiği, "babama abime söylerim, seni öldürtürüm" diyerek kendisinin de tehdit ettiği ancak tarafların tekrar barışarak evliliklerine devam etmeleri sebebiyle bu olayların af kapsamında kaldığı, geçimsizlikte her iki tarafın da eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile açılan asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında her ayın birinci ve üçüncü haftası Cumartesi günü saat 12,00'dan Pazar günü saat 17,00'a kadar; dini bayramların ikinci günü saat 10,00'dan üçüncü günü saat 17,00'a kadar; sömestr tatilinin birinci günü saat 12,00'den takip eden hafta Pazartesi günü 12,00'a kadar, her yıl Temmuz ayının 1.günü saat 10,00'dan 30.günü saat 17,00'a kadar, küçüğün doğum günü ve babalar gününde saat 12:00-16:00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk hakkında danışmanlık tedbiri uygulanmasına. çocuk için aylık 200,00 TL tedbir ve 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın için aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluşmadığından tarafların maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, erkek vekili tarafından birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın için kabul edilen nafaka ve velâyet yönünden, kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 13.07.2021 tarih ve 2021/353 Esas, 2021/1253 Karar sayılı kararı ile

boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddî-manevî tazminat, yoksulluk nafakası gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesinin, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkün olduğu, Ankara Batı 8. Aile Mahkemesinde açmış oldukları eldeki boşanma davalarında verilen boşanma hükümleri kesinleşmiş ise de boşanmanın fer'îlerine ilişkin hükümler ile birleşen dava henüz kesinleşmeden davacı - davalı erkeğin Ankara Batı 5. Aile Mahkemesinde 2021/228 esas sayılı dosya ile zina hukuki sebebine dayalı boşanma davası açtığı, davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre; eldeki dava ile davacı - davalı erkek tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek, davaların esası hakkında birlikte hüküm kurulmasının gerektiği gerekçesi ile asıl ve karşı davada verilen boşanma hükmü, her iki davaya ilişkin yargılama gideri, harç ile vekâlet ücretine ilişkin hüküm istinaf edilmeksizin kesinleştiğinde kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, tarafların istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının istinafa gelen yönlerden kaldırılmasına, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi'ne gönderilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların ayrılmasına sebep olan son tartışmada birbirlerine karşı karşılıklı fiziksel şiddet uyguladıkları, ceza mahkemesince her ikisinin de adli para cezası ile cezalandırıldıkları, yine aynı kararla karşılıklı hakaret sebebiyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği, her iki tarafın da evde eşe düşen sorumlulukları tam olarak yerine getirmedikleri, çocuğa karşı gerekli ilgiyi göstermeyerek birbirlerinden bekledikleri, davalı kadının evde kocasına saygı göstermediği, telefon üzerinden sosyal medya ile ilgilendiği, elinden telefonu düşürmediği, evde aile içinde kalması gereken mahrem bilgileri annesi ile paylaştığı, annesinin de başkaları ile paylaştığı,erkeğin de kadına ve kadının ailesine "pezevenk, orospu" diyerek hakaret ve küfür ettiği, son tartışmadaki şiddet olayına kadar defalarca fiziksel şiddet uyguladığı, yaşadığı fiziksel şiddet olayları karşısında kadının da ailesini kışkırtarak kocasını tehdit ettirdiği, "babama abime söylerim, seni öldürtürüm" diyerek kendisinin de tehdit ettiği ancak tarafların tekrar barışarak evliliklerine devam etmeleri sebebiyle bu olayların af kapsamında kaldığı, birleşen dosyada her ne kadar davacı erkek zina iddiasında bulunmuş ise de dosya arasında yer alan tanık anlatımları fotoğraflar ve tüm dosya kapsamına göre zinanın gerçekleştiğinin tam olarak ispatlanamadığı, bu arada iddia olunan olayın meydana geldiği tarihin tam olarak belli olmadığı, tarafların hukuken zaten önceki dosyanın boşanma yönünden kesinleşme tarihi olan 27.01.2021 tarihi itibari ile resmi olarak boşanmış halde oldukları bu tarihten sonraki olaylarda zinanın mümkün olmadığı, asıl dava, karşı dava, birleşen zina nedeni ile boşanma davası ve karşı davaya ilişkin boşanmaya yönelik davalarda önceden verilen boşanma hükmü zaten kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmadığı, geçimsizlikte tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile asıl ve karşı boşanma davasında karar verilmesine yer olmadığına. birleşen Ankara Batı 5. Aile Mahkemesinin 2021/228 Esas sayılı dosyasında davacı erkek tarafından zina nedeniyle açılan asıl davada ve aynı dosyadaki karşı davada daha önce boşanmaya ilişkin verilen hüküm kesinleştiği anlaşılmakla boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen Çankırı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/320 Esas dosyası bakımından davacı kadın tarafından açılan velâyetin düzenlenmesi davasının reddine, son alınan uzman raporu nazara alınarak ortak çocuğun velayetinin babaya verilmesine, anne ile çocuk arasında her ayın birinci ve üçüncü haftası Cumartesi günü saat 12,00'dan Pazar günü saat 17,00'a kadar; dini bayramların ikinci günü saat 10,00'dan üçüncü günü saat 17,00'a kadar; Sonbahar ara tatilinde Cumartesi günü saat 12:00 dan Salı günü 17:00 kadar, İlkbahar ara tatilinde Cumartesi günü saat 12:00 dan Salı günü 17:00 kadar, sömestr tatilinin birinci günü saat 12,00'den takip eden hafta Pazartesi günü 12,00'a kadar, her yıl Temmuz ayının 1.günü saat 10,00'dan 30.günü saat 17,00'a kadar, küçüğün doğum günü ve anneler gününde saat 12:00-16:00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın için daha önceden verilen tedbir nafakasının hüküm tarihi ile kaldırılmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, daha önceden ortak çocuk için erkek aleyhine verilen tedbir nafakasının hüküm tarihi itibariyle kaldırılmasına, hüküm tarihinden itibaren başlamak üzere ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve karar kesinleştiğinde aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, yasal koşulları oluşmadığından tarafların maddî-manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- davacı kadın vekili isitnaf dilekçesinde özetle; velâyet, kişisel ilişki düzenlemesi ile iştirak nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı kadın vekili isitnaf dilekçesinde özetle; velâyet, kişisel ilişki düzenlemesi ile iştirak nafakası yönünden temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında, velâyet düzenlemesinin ve kişisel ilişki sürelerinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, iştirak nafakasının kabulünün yasal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'un(4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.