Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9862 E. 2024/6997 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur dağılımının belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve müşterek çocuğun velayetinin kime verileceği hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların eşit kusurlu olmalarına rağmen, yerel mahkemece kadının ağır kusurlu olarak kabul edilmesi ve bu kusur dağılımına dayanılarak erkek lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi hatalı olup, ayrıca velayet hususunda cezaevinde bulunan baba lehine hüküm kurulması doğru olmadığından, temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1300 E., 2023/1308 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 20. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/623 E., 2022/454 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlendiklerinde davalının ailesi ile birlikte 6 sene yaşadıklarını, bu süre içinde kadının, erkeğin babası tarafından cinsel tacize uğradığını, kadının bu durumu erkeğe anlattığını, bunun üzerine evden ayrılıp önce kadının ailesinin evinde daha sonra ise kendi evlerinde yaşamaya başladıklarını, erkeğin, kadına fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, erkeğin çok kıskanç olması sebebiyle kadını balkona bile çıkartmadığını, kadının ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, erkeğin, kadına sürekli olarak babasıyla ilişki yaşadığını itiraf etmesi için psikolojik ve fiziksel şiddette bulunduğunu, erkeğin kuru sıkı silahı kadının başına dayayarak sürekli olarak öldürmekle tehdit ettiğini, erkeğin alkol kullandığı zamanlarda kadına fiziksel şiddet uyguladığını, kadının 6284 sayılı kanun kapsamında önleyici tedbir koruma kararı aldığını, taraflar arasındaki müşterek hayatın çekilmez bir hal aldığını belirterek tarafların boşanmalarına, kadının hiçbir gelir ve desteğe sahip olmadığı gerekçesiyle adli yardım talebinin kabulüne, kadının sürekli olarak fiziksel şiddete maruz kalması nedeniyle 6284 sayılı kanun kapsamında gerekli koruma tedbirlerinin alınmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının yaklaşık 4 aydır teyzesinin oğlu M. T. isimli şahısla ilişki yaşadığını, M.T.'nin eşinin bu ilişkiyi öğrenmesi ve kadını tehdit etmesi üzerine kadının ortak konutu terk ettiğini, kadının, erkek tarafından darp edildiğini iddia ederek koruma kararı aldığını, şikayette bulunması üzerine kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, sığınma evine yerleştiğini, tarafların evlendikten sonra 2 buçuk yıl erkeğin ailesi ile birlikte yaşadıklarını, kadının, önce erkeğin engelli kardeşinden rahatsız olduğunu, ardından erkeğin babasının samimi hareketlerinden rahatsız olduğunu belirterek kadının ailesi ile birlikte yaşamaya başladıklarını, kadının kayınvalidesinden rahatsız olduğunu, ayrı eve çıkmak için erkeğin babasına böyle bir yalan attığını söyleyerek aile efradından özür dilediğini, kadının M.T. ile "seni unutamadım, seni seviyorum" şeklinde mesajlaşmalarının bulunduğunu ve boşanmaktan bahsettiğini ortak çocukların erkeğe anlattığını, ortak çocukların da bu ilişkiden haberi olduğunu, kadının M.T.'nin eşinin kendisini tehdit ettiğini erkeğin kardeşine anlattığını, kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulanarak ilişkisinin ifşa olması üzerine, evini ve çocuklarını terk ederek kadın sığınma evine yerleştiğini, erkeğin de bu olaylar sebebiyle işten ayrılmak zorunda kaldığını, taraflar arasındaki evlilik birliğini dağıtanın davacı olduğunu, erkeğin geliri bulunmadığından bahisle adli yardım talebinin kabul edilerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, 30.000,00 maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeği verilmesine müşterek çocukların velayetlerinin kendisine verilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı-karşı davacı erkeğin, davacı-karşı davalı kadına silah çektiği, kadının ise güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu gerekçesiyle kadının ağır kusurlu, erkeğin az kusurlu olduğu ve erkek lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu gerekçesi ile davaların kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayet hakkının davalı-karşı davacı babaya verilmesine, erkek lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, davalı-karşı davacı yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ile miktarları yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar etmekle birlikte, karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, davalı-karşı davacı yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ile miktarları yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı ve velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı-karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Mahkemece, boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı davalı kadın ağır, davalı-karşı davacı erkek az kusurlu kabul edilerek asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiş ise de; tarafların kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda, eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.

3.Yukarıda 2. bentte belirtildiği üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurlu olup, eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemez. Davalı-karşı davacı erkek yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının koşulları oluşmamıştır. O halde hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-karşı davacı erkek yararına şartları oluşmadığı halde maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun'un 336 ncı maddesi gereğince evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velâyeti eşlerden birine verebilir. Sözü edilen yasal düzenlemeye göre velâyet hakkı münhasıran anne veya babaya tanınan bir hak olup evlat edinme hariç ana-baba dışında hiç kimseye tevdi olunamaz. Velâyet kamu düzenine ilişkindir. Somut olayda Mahkemece, sosyal inceleme raporu dikkate alınarak ortak çocukların velayetinin babaya verilmesine karar verilmiş ise de; davalı-karşı davacı erkeğin işlediği suç nedeniyle cezaevinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, ortak çocuk Işıl'ın inceleme tarihi itibarıyla ergin olduğu da gözetilerek, ortak çocuk Anılberk'in velâyeti ile ilgili olarak yeniden sosyal inceleme raporu alınarak, sonucuna göre velâyet konusunda bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile velâyet yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile velayet yönünden BOZULMASINA,

3-Davacı-karşı davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.