"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1119 E., 2023/1718 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/133 E., 2021/287 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle;aralarında fikir ayrılıkları olduğunu, erkeğin kendisini ölümle tehdit ettiğini, hakaret ettiğini, kadınlık gururunu rencide edici sözler söylediğini, mal kaçırmak için malvarlığını 3. kişiye devrettiğini, sonrasında ortak çocuk tarafından devralındığını, kadının oturduğu evi satmakla tehdit ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'nin velâyetinin anneye verilmesine, kadın ve çocuk için ayrı ayrı 2.500,00'er TL nafakaya, erkek adına kayıtlı ortak malların paylaşılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının daha önce aynı sebeplerle boşanma davası açtığını ve feragat ettiğini, bu nedenle bu davanın usülden reddedilmesi gerektiğini, kadının maddî çıkarlarını ön planda tuttuğunu, dava dilekçesinde belirtilen hiçbir hususun gerçeği yansıtmadığını, maddî kazanç sağlamak amacı ile evde sürekli huzursuzluk çıkarttığını, kadının feragatten sonra 2016 yılında erkeğin üzerinde bulunan taşınmazı kendisine devretmezse tekrar boşanma davası açacağını söyleyerek tehdit ettiğini, erkeğin kadına taşınmazı tapuda bedelsiz şekilde devrettiğini, kadının eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz olduğunu, sabahlara kadar facebookta tanımadığı insanlarla sohbet ettiğini ve internet üzerinden okey oynadığını, öğleden sonra saat dörtlere kadar uyuduğunu, eşi ile aynı sofraya oturmadığını, eşinden habersiz evden çıkıp geceleri eve geldiğini bazen de günlerce eve gelmediğini, kadının kendisine zarar verdiğini, erkek hakkında şikayetçi olduğunu ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, sürekli şekilde topluluk içerisinde erkeği aşağıladığını, hakaretler ettiğini, sürekli boşanmakla tehdit ettiğini, çocukların yanında erkeğe "it ile yatarım ama seninle asla yatmam" dediğini, evin tapusunu aldıktan sonra bıçak çekerek erkeği evi terke zorladığını, erkeğin ailesiyle görüşmesini ve eve gelmelerini istemediğini, ev işlerini yapmadığını, erkeğin hasta annesini sokağa attığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile 100.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin Mersin 3.Aile Mahkemesi'nin 21.02.2019 tarih ve 2018/77 Esas, 2019/145 Karar sayılı kararı ile; kadının üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği, daha önce kadın tarafından boşanma davası açıldığı, erkek adına kayıtlı olan taşınmazın devrinin kendisi adına yapılmasını şart koşarak davadan vazgeçtiğini, erkek tarafından taşınmazın kadın adına devredildiği ancak kadının huzursuzluk çıkartmaya devam ettiği, eşi ve çocukları ile ilgilenmediği, sabahlara kadar sosyal medyada oyun oynadığı, evde sürekli huzursuzluklar çıkarttığı, erkeğe ve çocuklarına hakaret ettiği, rencide edici sözler söylediği, erkeğin ise kadına şiddet uyguladığı, küfür ve hakaretlerde bulunduğu, 5 yıldır ayrı odalarda kaldıkları, karı koca ilişkilerinin bittiği, geçimsizliğe sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'nin velâyetinin babaya verilmesine, anne ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, kadın için takdir edilen aylık 750,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine, yasal koşulları oluşmadığından erkeğin ve kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının kabulü yönünden, erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, kabul edilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve miktarları ile reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 15.02.2021 tarih ve 2019/846 Esas, 2021/303 Karar sayılı kararı ile usulüne uygun açılmış bir davada (ve karşı davada) başvuru harcı ve gerekli nispi veya maktu peşin harcın mahkeme veznesine yatırılmasının gerektiği, harç tamamlanmadan müteakip işlemlerin yapılamayacağı, bu sebeple mahkemece davalı karşı davacı tarafa, karşı dava ile ilgili eksik harçları yatırması için usulüne uygun süre verilmesi, harç noksanlığı giderildiği takdirde talebin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi aksi halde, Harçlar Kanununun 30 uncu maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken belirtilen hususun gözetilmeden karşı dava ilgili de karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının usulden kabulü ile kararın tamamen kaldırılmasına ve gerekçede belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği, daha önce kadın tarafından boşanma davası açıldığı, erkek adına kayıtlı olan taşınmazın devrinin kendisi adına yapılmasını şart koşarak davadan vazgeçtiğini, erkek tarafından taşınmazın kadın adına devredildiği ancak kadının huzursuzluk çıkartmaya devam ettiği, eşi ve çocukları ile ilgilenmediği, sabahlara kadar sosyal medyada oyun oynadığı, evde sürekli huzursuzluklar çıkarttığı, erkeğe ve çocuklarına hakaret ettiği, rencide edici sözler söylediği, erkeğin ise kadına şiddet uyguladığı, küfür ve hakaretlerde bulunduğu, 5 yıldır ayrı odalarda kaldıkları, karı koca ilişkilerinin bittiği, geçimsizliğe sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'nin velâyetinin babaya verilmesine, anne ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, kadın için takdir edilen aylık 750,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine, yasal koşulları oluşmadığından erkeğin ve kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili isitnaf dilekçesinde özetle; kadının önceki boşanma davasından feragat tarihi ile bu davanın açıldığı dönem arasında erkek nezdinde boşanmaya sebebiyet verebilecek yeni bir durum olmadığı gibi, karşı tarafça da böyle bir durumun varlığının ispat edilemediğini, kadının fiziksel şiddet vakıasına dilekçelerinde dayanmadığı gibi ispatlanamadığını, kadının erkeği evden kovma ve bıçak çekme, erkeği ve çocukları asılsız iddialarla şikayet ettiğinin ispatlandığını, gerekçeli kararda bu hususun değerlendirilmediğini, kadının sigortasız olarak çalıştığını belirterek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, kabul edilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve miktarları ile reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi tarafından her iki tarafın boşanmaya neden olaylarda eşit kusurlu olduğuna karar verilmişse de, kadına yüklenen, davalı adına kayıtlı olan taşınmazın devrinin kendisi adına yapılmasını şart koşarak davadan vazgeçtiği, davalı tarafından taşınmazın davacı adına devredildiği ancak davacının huzursuzluk çıkartmaya devam ettiğine dair kusura ilişkin olarak, erkeğe ait taşınmazın, kadına devir tarihinin, 03.06.2016 tarihi olduğu, bu tarihten, boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yaklaşık 1,5 yıl kadar sürenin geçtiği düşünüldüğünde, tarafların birlikte yaşamaya devam etmeleri nedeni ile, erkeğin kadına yüklenilen bu kusuru affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığı, ayrıca, kadının ortak çocuklara hakaret ettiğine dair vakıaya, erkek tarafından karşı dava ve cevap dilekçelerinde dayanılmadığı, yine, yukarıda bahsedilen, tapunun, erkek tarafından, kadına devredildiği tarihten sonra 1,5 yıllık süreçte, kadının erkeği evden kovduğu, sürekli boşanmakla tehdit ettiği, yemeklerini dahi, bilgisayar başında eşi ve çocuklarından ayrı yediği, yine erkeğin, uyap’tan yapılan sorgulama ve dosya içerisine toplanan delillerden, bir kısım mal varlığını, mal kaçırmak amacı ile önce 28.09.2016 tarihinde ... adlı şahsa sattığı, bilahare aynı taşınmazları 03.11.2016 tarihinde, tarafların ortak çocukları ...’ın, ...’dan satın aldığı, bu durumun tarafların ortak çocuk ...'un tanık olarak alınan beyanında yer aldığı, aynı durumun, erkek adına kayıtlı araçlar içinde söz konusu olduğu düşünüldüğünde, erkeğin kadından mal kaçırmak amaçlı hareket ettiği,(3834 ada, 2 parsel de bağımsız bölüm, 6140 Ada, 5 ve 6 no’lu parseller de yer alan 2 adet dükkan) anlaşıldığı, bu durumda kadına yüklenen, davalı adına kayıtlı olan taşınmazın devrinin kendisi adına yapılmasını şart koşarak davadan vazgeçtiğine, çocuklara hakaret ettiğine, dair kusurun gerekçeden çıkartılarak, ayrıca, davacı karşı davalı kadının, erkeği evden kovduğu, boşanmakla tehdit ettiği, yemeklerini dahi, bilgisayar başında eşi ve çocuklarından ayrı yediği, erkeğinde, bir kısım taşınmaz ve araçlarını, dolaylı yoldan devretmek sureti ile mal kaçırmak sureti ile ekonomik şiddet uyguladığına dair kusurların gerekçeye eklenerek, gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya neden olan olaylarda, davacı karşı davalı kadının hafif kusurlu, davalı karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği asıl ve karşı davanın kabulüne dair verilen kararın doğru olduğu gerekçesi ile her iki tarafında kusur durumuna yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın kusur belirlemesine ilişkin kısmının kaldırılmasına, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına esas tarafların kusurlu davranışları değerlendirildiğinde davacı-karşı davalı kadının hafif kusurlu, davalı-karşı davacı erkeğin ise ağır kusurlu olduklarının tespitine, tarafların, kusur belirlemesi dışındaki istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, ayrıca erkeğin mal kaçırdığı iddiasının ayrı bir yargılama gerektireceğini, erkeğin ekonomik şiddet uyguladığı iddiası bulunmadığı gibi bu tespitin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, kabul edilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve miktarları ile reddedilen tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl boşanma davasının kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kabul edilen nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak erkek yararına maddî ve manevî tazminatın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacı-karşı davalı kadının dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında ispat edilen 2012 yılındaki fiziksel şiddet vakıası haricinde usulüne uygun şekilde fiziksel şiddet vakıasına dayanmadığının, bu nedenle fiziksel şiddet vakıasının erkeğe kusur olarak yüklenilemeyeceğinin, ancak Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlara ve erkeğe atfedilen kusurların ağırlığına göre yine de erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.