Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9892 E. 2024/7074 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma koşullarının oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, fiili ayrılığa davalı kadından kaynaklanan sebeplerle meydana geldiğini ispat edememesi ve fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi sayılamayacağı gözetilerek, davalı kadının istinaf başvurusunun kabulüyle davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1132 E., 2023/2232 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/742 E., 2022/10 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında sevgi ve saygının kalmadığını, evliliğin fiilen bittiğini, bir arada yaşamanın imkansız hale geldiğini, 15.10.2019 tarihinden beri ayrı yaşadıklarını, davalı ile oturup konuştuklarını ve boşanmalarının her iki taraf için daha yararlı olacağı kanaatine vardıklarını belirterek tarafların anlaşmalı boşanmalarına, 13.02.2021 tarihli cevaba cevap dilekçesiyle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; eşi ile kesinlikle bir araya gelmediklerini, boşanma konusunda anlaştıkları hususunun doğru olmadığını belirterek davanın reddine, 30.03.2021 tarihli ikinci cevap dilekçesiyle kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların 2019 yılından bu yana ayrı yaşadıkları, bir araya gelmedikleri, taraflar arasındaki uzun süreli fiili ayrılığın şiddetli geçimsizliğe karine teşkil ettiği sabit görülmekle davacının şiddetli geçimsizliğe dair davasını ispat ettiği ve böylece davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusuru bulunmadığı, davalının fiili ayrılığa kendi davranışları ile sebebiyet vermesi nedeniyle kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; kusuru bulunmadığını, boşanmak istemediğini ileri sürerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; erkeğin dava dilekçesinde yaklaşık bir yıldır ayrı olduklarını, aralarında sevgi saygı kalmadığını, artık bir araya gelmelerinin imkansız olduğunu belirterek anlaşmalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ettiği, davalı kadının ise cevap dilekçesinde boşanmak istemediğini, davanın reddini talep ettiği, davacı erkeğin süresinde sunduğu cevaba cevap dilekçesi ile davanın çekişmeli olarak devam etmesini istemekle birlikte başkaca bir vakıaya dayanmadığı, tarafların yaklaşık bir yıldır ayrı oldukları bildirilmekle birlikte fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olamayacağı gibi ayrılığın kimden kaynaklandığının da ispat edilemediği, dolayısıyla davacı erkek, kadından kaynaklanan sebeplerle ayrı yaşadıklarını ispat edemediğinden davalı kadının istinaf başvurusunun kabulü ile ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tarafların fiilen dört yıldır ayrı olduklarını, bu durumun evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını gösterdiğini, davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek; davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; boşanma davasında davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.